CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AKP döneminin tarım politikalarını ele alan “Türkiye’de Tarımın Durumu-AKP İktidarının 18 Yıllık Bilançosu” kitabını hazırladı. Devlet kurumları ve sahadaki verilerden yararlanılarak hazırlanan kitapta çiftçinin bankalara borcunun 56 kat arttığı, 2 milyon 742 bin üreticinin tarım sektöründen uzaklaştığı, 3 milyon 443 bin hektar alanın üretimden çıktığı belirtildi. AKP'nin biliçli olarak tarımı yok ettiğini, çiftçi ve üreticinin bir çok sıkıntı yaşadığını söyleyen Sarıbal Cumhuriyet'te değerlendirmelerde bulundu.

‘TARIMI YOK ETME POLİTİKASINA DUR DEME VAKTİ’

Kitapta yer alan verilere ilişkin değerlendimelerde bulunan Orhan Sarıbal, AKP’nin tarımı dışa bağımlı hale getirdiğini kaydederek, “Son 18 yılda 35 milyon dönüm tarım alanı, 654 bin çiftçinin üretimi bırakması, 2,1 milyon çiftçinin borcunun 2,4 milyar liradan 134 milyar liraya çıkması ve 114 milyar dolarlık tarımsal ithalat gibi birçok veri tarımda kötü gidişi ortaya koyuyor. Bu gidişatın değişmesi; doğayı, toprağı, çiftçiyi koruyan politikalar geliştirmekle olur. AKP’nin uyguladığı bilinçli tarımı yok etme politikasına karşı toplum olarak dur dememizin vakti geldi” diye konuştu. 

BORÇ YÜKÜ VAR’ 

Çiftçinin tarımdan uzaklaşmasının gıda sorununa yol açacağını belirten Orhan Sarıbal, “Bugün itibarıyla çiftçinin 9.3 milyar Tarım Kredi Kooperatifine ve özel sektörde yer alan akaryakıt istasyonları, tohum, zirai ilaç ve gübre bayilerine olan borçları da eklediğinde toplamda yaklaşık 200 milyar borç yükü var. Bu borç kamburu, çiftçinin üretimden kazanamadığı gibi tarımdan da uzaklaşmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı. 

‘TARIMDAKİ BAĞIMSIZLIĞIMIZI KAZANACAĞIZ’

CHP’nin iktidar olması durumunda tarımda yapacakları atılımlara ilişkin kitapta yer alan bazı başlıklara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Sarıbal, “Kitabımızda 2050 yılında 105 milyon insanımızın gıda ihtiyacını karşılayacak çözümler de yer alıyor. İlk olarak tarımda üretim planlaması yapacağız. Bunu yaptığımız an ülkede çiftçimiz ne ürettiğini bilecek, ürettiği ürünün fiyatını ekim öncesi öğrenerek kazancını bilecek. Meralarımızı ıslah ederek yem maliyetlerini düşüreceğiz. Tüm bunların yanında yerel tohumlarımızı üretime kazandıracağız. Gençlerin tarıma dönüşünü kolaylaştırmayı, köylerin altyapılarında iyileştirme çalışmaları yaparak tarımdaki bağımsızlığımızı kazanacağız. Küresel ısınma ve iklim değişikliği karşısında güvencesi olmayan çiftçimize yaşadığı doğal afetlere karşı güvence sistemi oluşturacağız. Kısaca çiftçimize üretimde kalacağı ve kazanacağı bir sistem oluşturacağız” dedi.