Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İspanya’nın başkenti Madrid’de yapılan NATO Zirvesi’nde Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan mutabakata tepki gösteren Enginyurt, özetle şunları söyledi:

“BUGÜN YİNE BİR ALDATILMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ: Her dediğinden geri çark etti, her dediğini adeta yedi yuttu ve Sayın Cumhurbaşkanı, dün akşam üçlü mutabakat metni imzaladı. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğinin yolu açıldı. Sorarsanız Cumhur İttifakı mensuplarına, büyük zafer kazanıldı. Diz çöktü, Finlandiya ve İsveç. Diz çöktü, Avrupa. Diz çöktü, NATO ülkeleri. Büyük bir kazanım elde ettik. Neymiş efendim, PKK artık terör örgütü kabul edilecekmiş. Teröre destek vermeyeceklermiş. Türkiye’ye ambargo uygulamayacaklarmış. Sevsinler. Bu sözleri de çok duyduk. Kuzey Kıbrıs Rum kesimi görüşmelerinde duyduk. Yunanistan görüşmelerinde duyduk. Ama arkasından hep aldatılan olduk. Hep ‘aldatıldık’ denildi. İşte bugün yine bir aldatılma ile karşı karşıyayız.

SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN İTİBARINI BİR KERE DAHA YERLE BİR ETMİŞTİR: Finlandiya, İsveç, NATO üyesi olunca PKK’yı terör örgütü kabul edecekler, silah ambargosu uygulamayacaklarmış. Almanya NATO üyesi değil mi? İngiltere NATO üyesi değil mi? Fransa, Avusturya NATO üyesi değil mi? Buralarda PKK cirit atıyor, gösteriler yapıyor. Ne diyor, ne söyleyebiliyoruz ki. Finlandiya, İsveç, yarın NATO’ya üye olduktan sonra tekrar aynı alışkanlığına devam ederse ne olacak? ‘Kandırıldık, aldatıldık’ mı diyeceğiz? Bir kere daha kandırıldık, aldatıldık. Ve ülkenin Cumhurbaşkanı sanki zafer kazanmışçasına, NATO üyeliğini Türkiye’nin bir kazanımı gibi görüyor. Maalesef burada da büyük bir yanlışın, büyük bir haksızlığın karşısındayız. Maalesef Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını bir kere daha yerle bir etmiştir.

SENİN ZATEN AYAKKABIN 40 BİN LİRA, 140 BİN LİRA MAAŞ SANA ÇEKİRDEK PARASI GİBİ GELİR: Yine Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Maaşımı geri çektim, zam yapmayın’ diyerek bir şov dalgası daha yarattı. Neymiş, yüzde 40 zam yapılıyormuş, ‘Ben istemiyorum’ diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, senin maaşının yüzde 40 zam yapılmasına tepki göstermedi muhalefet. Senin zaten ayakkabın 40 bin lira. Senin zaten hanımının çantası 50 bin dolar. 140 bin lira maaş sana çekirdek parası gibi gelir.

SAYIN CUMHURBAŞKANI YİNE İŞİN ŞOV KISMINA KAÇTI: Bizim tepkimiz şunaydı; ‘Sen maaşına yüzde 40 zam yaparken emekliye, işçiye, memura ne vereceksin, asgari ücretliye ne vereceksin, bunu söyle’ demiştik. Ama Sayın Cumhurbaşkanı, yine işin şov kısmına kaçtı. ‘Ben, maaşımdan feragat ettim’ dedi. Madem maaşından feragat ettiysen 1 trilyon, altı ayda gizli ödenekten ödediğin paradan vazgeçtin mi? Madem maaşından vazgeçtin, bu kadar tasarrufu sevdiysen saraydaki trilyonlarca lira masrafları kısacak mısın? 13 tane uçağından tasarruf edecek misin? Yok, etmeyeceksin. Ama yine Sayın Cumhurbaşkanı, şov yapmaya devam ediyor.”

“BU BÜTÇE HALKA DÜŞMANLIK BÜTÇESİDİR”

EK Bütçe Kanun Teklifi’ne de tepki gösteren Enginyurt, şöyle konuştu:

“Maliye Bakanı diyor ki ‘Ek bütçenin hiç kimseye bir zararı olmayacak, yeni bir vergi getirmeyecek’ diyor. Mevcut bütçeden daha fazla, 1 trilyon 80 milyarlık bir bütçe geliyor, bütçenin bütün geliri neredeyse vergiden karşılanacak ama gözüne baktığımızda boşluktan başka bir şey görmediğimiz Nureddin Nebati diyor ki ‘Bu bütçe ek vergi getirmeyecek’. Bu bütçe, millete zulüm bütçesidir. Bu bütçe, akaryakıta zam bütçesidir. Bu bütçe, doğal gaza, elektriğe zam bütçesidir, hayat pahalılığı bütçedir. Dolayısıyla bu bütçe, Türkiye’ye büyük bir yük getiren ve sorumluluğu üzerine almayan bir iktidar bütçedir. Bu bütçe, halka düşmanlık bütçesidir.”

“BU SANSÜR YASASINDAN GERİ ADIM ATILMALIDIR”

Basına ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifini de eleştiren Enginyurt, “Sansür yasasını şiddetle kınıyoruz, protesto ediyoruz. Özellikle yerel basının haber alma hürriyetini engelleyecek olan, haber yapma hakkını elinden alacak olan ve bütün uygulamalarıyla Türk basının hak ve hukukunu ayaklar altına alacak olan bu sansür yasasından geri adım atılmalıdır. Milletle kavga edilmez, demokrasi ile kavga edilmez, özgürlüklerle kavga edilmez” dedi.