BERKAY VAROL

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, 9 yıl önce iptal edilen ve bugün Resmi Gazete'de yayımlanan "Cemaat Vakıfları Seçim Yönetmeliği"ni eleştirdi. Yönetmeliği "dayatma" olarak değerlendiren Paylan, "Bu vakıfların kötü yönetilmesinden kim, ne medet umuyor ben bunu anlamıyorum... Cemaat temsilcileri, kendi taleplerini yazılı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ve Bakanlıklara sunmalarına rağmen saraydan yeniden bir dayatmaya uyandık. Bu dayatmaya pabuç bırakmayacağız. Demokratik bir seçim mücadelemiz devam edecek" dedi. Paylan, "Mesele, şu anda Cumhurbaşkanlığı Seçimi olacak, Yüksek Seçim Kurulu tamamen Cumhurbaşkanı tarafından belirlenirse ve sandıkların başında yalnızca Cumhurbaşkanı'nın belirlediği kişiler olursa o seçimin demokratik bir seçim olma olasılığı  var mı?" diye konuştu.

Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2013 yılında iptal edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Mart 2021 tarihinde İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklarken gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği'nde düzenleme yapılacağını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kasım 2021'de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, yönetmeliği nisan ayında çıkarılacağını açıkladı. Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ise Aralık 2021'de, hazırlık çalışmasında son aşamaya gelinen yönetmeliğin nisan ayında çıkarılmasının öngörüldüğünü bildirdi. 

Beklenilen yönetmelik, bugün Resmî Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliği "dayatma" olarak nitelendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, ANKA Haber Ajansı'na konuştu. 

"DEMOKRATİK BİR SEÇİM OLMASI MÜCADELESİ VERİYORUZ"

Azınlık vakıflarının seçim yönetmeliğinin iptal edilmesinin üzerinden 9 yıl geçtiğini belirten Paylan, şunları söyledi:

"9 yıldır seçim yapma mücadelesi veriyoruz. Ama bu seçimin aynı zamanda demokratik bir seçim olması mücadelesi de veriyoruz. Çünkü 9 yıl önce vakıf seçimleri, vakıf yönetimleri tarafından seçim tertip heyetlerinin belirlendiği için demokratik bir şekilde yapılmıyordu. Bu konuda azınlık toplumları pek çok talepte bulundular. Ama bu sabah bir dayatmaya uyandık. Azınlık vakıf seçimlerinde bir dayatma var. Azınlık toplumunun talepleri bunun içinde yok. Maalesef saraydan azınlık vakıflarındaki bazı güç odaklarının veya sarayın istismar ettiği bazı güç odaklarının iktidarda kalması, yönetime devam etmesi için bu yönetmelik çıkarıldı."

"SANDIK BAŞINDA YALNIZCA CUMHURBAŞKANIN BELİRLEDİĞİ KİŞİLER OLURSA O SEÇİMİN DEMOKRATİK BİR SEÇİM OLMA OLASILIĞI VAR MI?"

Paylan, bir seçimin tarafsız, demokratik olması için "seçim tertip heyetinin" tarafsız olması gerektiğine vurgu yaparken, "Ama düşünebilir musunuz, mevcut yönetimler de seçime girebiliyor, başka gruplar da seçime girebilecek ama seçim tertip heyetini, yani maçın hakemini mevcut yönetimin belirlediğini düşünün. Mesele, şu anda Cumhurbaşkanlığı Seçimi olacak, Yüksek Seçim Kurulu tamamen Cumhurbaşkanı tarafından belirlenirse ve sandıkların başında yalnızca Cumhurbaşkanı'nın belirlediği kişiler olursa o seçimin demokratik bir seçim olma olasılığı olur mu? Olamaz" dedi. 

"DAYATMADIR, KABUL ETMİYORUZ, İTİRAZLARIMIZI ORTAYA KOYACAĞIZ"

Seçmen listelerini de mevcut yönetimin belirlediğini ifade eden HDP'li Paylan, şunları söyledi:

"Hatta seçim bölgesini dahi mevcut yönetim belirliyor. 9 yıl önce durum zaten buydu. Hatta bundan daha iyi bir yönetmelikti. Bu anlamda 9 yıl öncesinde itirazlarımız üzerine iptal edilen bu yönetmelik şimdi daha kötü bir şekilde dayatıldı. Bunun yanında Ermeni ve Rum topluluklarının en büyük vakıfları hastane vakıflarıdır. Hastane vakıflarının başkanı da fiiliyatta olmayan bir şekilde kendilerini cemaat lideri olarak ilan ederler. Şimdi düşünebiliyor musunuz, bu yönetmelikte hastane vakıfları, bu yönetmeliğin dışında bırakıldı. Ve Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle seçimini yapacaklar. O da 2023 sonuna kadar dediler. Saçma sapan bir durum var ortada. Bu vakıflara seçim yapma hakkını vermiyorsunuz, diğer seçimlerin de demokratik olması için önünü açmıyorsunuz. Bu bir dayatmadır, bunu kabul etmiyoruz. Bu dayatmaya da itirazlarımızı ortaya koyacağız. Ve devran döndüğünde daha demokratik bir seçim yönetmeliği için mücadele etmeye devam edeceğiz."

"GAYRİMENKULLER BELLİ ELLERE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR"

Paylan, azınlık vakıflarına ait okulların, hastanelerin, kiliselerin olduğunu, yoksullara yönelik programlarının olduğunu söyledi. Vakıfların, kamusal hizmet sunduğunu belirten Paylan, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bu vakıfların iyi yönetilmesi gerekiyor. Amacımız bu. İyi yönetilmesi için de demokratik seçimlerin olması gerekiyor. Toplumun desteklediği yönetimlerin, yönetimde olması gerekiyor. Ama uzun zamandır yönetim kurullarında demokratik seçimler yapılamıyor ve bazı klikler o yönetimleri bırakmak istemiyorlar. Bu yüzden de vakıflarımız kötü yönetiliyor. Hatta bu vakıfların ciddi gayrimenkulleri var. Bu gayrimenkuller maalesef belli ellere peşkeş çekiliyor. Danışıklı dövüşler yapılıyor. Ben bu yönetmeliğin arkasında aslında bir rant hesaplarının da olduğunu düşünüyorum. Çünkü eğer ki toplumun desteğini almış, toplumun çıkarlarını düşünen yönetimler yönetime gelirse bu gayrimenkuller daha etkin bir şekilde yönetilir. Burada elde edilecek kiralar toplumun yararı için kullanılır. Ama sanki bu istenmiyor. Eski yönetmeliğin daha gerisinde bir yönetmelik bize dayatıldı.”

"PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ"

HDP'li Paylan, 9 yıl sonra seçimlerin yapılacak olmasının önemli olduğunu; fakat seçimlerin demokratik olmasını istediklerine dikkat çekerek, "Demokratik olmazsa, maçın hakemini mevcut yönetimler belirlerse o yönetimler devam ederler ve vakıflarımız kötü yönetilmeye devam ederler. Bu vakıfların kötü yönetilmesinden kim, ne medet umuyor ben bunu anlamıyorum... Şu gün bir dayatmaya uyandık. En önemli konu bu. Cemaat temsilciler, kendi taleplerini yazılı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ve Bakanlıklara sunmalarına rağmen saraydan yeniden bir dayatmaya uyandık. Bu dayatmaya pabuç bırakmayacağız. Demokratik bir seçim mücadelemiz devam edecek" dedi. 

"İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KORKU İKLİMİ, İTİRAZLARI GÖRÜNÜR KILMAKTAN UZAK BIRAKIYOR"

İtirazlarını sürdüreceklerini belirten Paylan, "Maalesef içinde bulunduğumuz korku iklimi, itirazları görünür kılmaktan uzak bırakıyor. En son patrik seçimlerinde de belli bir dayatma ile karşı karşıya kalmıştık. Geleneklerimize aykırı bir dayatma ile Ermeni patriği seçimleri söz konusu olmuştu. Şimdi de benzer bir dayatma ile vakıf seçimleri istediğimizin dışında ortaya kondu. Ben yeterli sesin çıkmayacağını düşünüyorum ama ben Meclis'te bunu gündeme taşıyacağım. Ermeni toplumu içinde belli inisiyatifler var bu anlamda itirazlarını ortaya koyan. Davalar da açılabilecektir diye düşünüyorum... Türkiye'yi demokratikleştirmek konusundaki mücadelemiz, azınlık toplumları içindeki demokrasi mücadelesi ile de devam ediyor. Ben bu konudaki itirazları TBMM'de ortaya koyacağım. Toplum içinde de bu itirazlar dillendirilecektir diye düşünüyorum" diye konuştu.