Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Cem Avşar, deprem bölgesinde yaşanan sel felaketindeki can kayıpları nedeniyle AKP iktidarını eleştirerek, “Hâlâ ‘asrın felaketi’ gibi lafların arkasına saklanıyorsunuz. Bunu yapamazsınız. Çünkü sizin için ‘asrın felaketi’ yok, ‘haftanın felaketi’ var. Önümüzdeki hafta başına ne geleceğini kestiremeyen on milyonlar var” dedi.

Cem Avşar, bugün yaptığı açıklamada, deprem bölgesi Adıyaman ve Şanlıurfa’da en az 14 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden sel felaketi nedeniyle AKP iktidarını eleştirdi. Avşar, şunları söyledi:

"HER DOĞA OLAYI FELAKETE DÖNMEMELİ" 

“Ülkemizde insan canına verilen değer bu kadar ucuz olmamalı. Her doğa olayı felakete dönmemeli. Köprülü kavşaklar suyla dolmamalı mesela. Yollarda arabalar sürüklenmemeli. Hastanenin acil servisini su basmamalı. Ve en acısı, ‘Deprem bölgesi sele teslim oldu’ diye bir altyazıyı televizyonlar geçmemeli. Sel felaketi canımızı çok acıttı. Deprem bölgesinde olması, acımızı ağırlaştırdı. Kayıplarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

“‘YAĞMUR YAĞACAĞINI BİLMİYORDUK’ DİYE BİR MAZERET YOK”

Deprem ile seli ayıran nedir? Deprem beklenen şehirleri uzmanlar önceden bildirir ama tam gününü ve saatini kimse kestiremez. Yağmur öyle mi? Google’a hava durumu yazdığınızda 5 günlük tahmini veriyor. ‘Yağmur yağacağını bilmiyorduk’, ‘Bu kadar şiddetli yağacağını kestiremiyorduk’ diye mazeret yok. AFAD mesela, her şeyin farkında. İki gün önce uyarıyor, ama önlem alınmıyor. Mesela mazgallar temizlenmiyor. Drenaj çalışmaları yapılmıyor. Suyun tahliye olacağı kanallar açılmıyor.

“‘DEPREMZEDELERİ ÇEVRE İLLERDEKİ BOŞ KONUTLARA YERLEŞTİRİN’ DİYE DİYE DİLİMİZDE TÜY BİTTİ”

İnsanlar, depremden kaçarken sele tutuluyor. Çünkü Adıyaman’da çadırkentler sular altında. Bunun nasıl bir izahı olabilir? ‘Depremzedeleri çadırlarda perişan etmeyin. Çevre illerdeki boş konut stoklarına yerleştirin’ diye diye dilimizde tüy bitti. Deprem çözüm planı hazırladık, hükümetin bilgisine sunduk. Daha bir hafta önce yaptık. İnsanların sağlığı, ülkemizin iyiliği için çözümler hazırladık. Uyarılarımızı niçin dinlemediniz? Niçin önlem almadınız?

“RASTGELE SEÇLMİŞ YERLERE ÇADIRKENTLER KURULMUŞ”

Öyle görünüyor ki hiçbir kriter olmadan rastgele seçilmiş yerlere çadırkentler kurulmuş. ‘Çadırın da kriteri mi olurmuş’ diyeceksiniz. Var. Bu hayatta her şeyin bir kuralı var. Çadır alanında eğimin yüzde 2 ila 4 arasında olması, toprağın su geçirgenliği, birikecek yağmur suyu havzasından en az 3 metre yukarıda olması gibi kriterler var. Bilmiyorlarsa niye o görevleri yapıyorlar? Haydi bilmiyorlardı diyelim. Çadır konusu bir aydır memleketin gündeminde. AFAD, iki gün önce mesaj göndermiş. Nasıl öğrenemiyorlar? Yağmur başlamadan çadırların yerlerini niye değiştirmiyorlar? Neden zaman kaybediyorlar? İçimiz yanıyor bizim. Deprem olduktan sonra, yağmur yağmadan önce çok zaman kaybettiler. Maharet, Basra harap olmadan önlem almaktır.

“KOSKOCA 21 YILIN SONUNDA HANGİ AFETE HAZIRSINIZ”

Türkiye’de insanlar bir hiç uğruna ölüyor. Şanlıurfa’da, Kastamonu’da sel felaketinde; Muğla’da, Antalya’da orman yangınında; Malatya’da, Maraş’ta, Adıyaman’da, Hatay’da, Gaziantep’te depremde ölüyor. Allah aşkına, hükümetten birisi çıksın cevap versin. Siz, hangi afete hazırsınız? Depreme mi, yangına mı, sele mi, kuraklığa mı? Şu koskoca 21 yılın sonunda neye hazırsınız?

“SİZİN İÇİN ‘ASRIN FELAKETİ’ YOK, ‘HAFTANIN FELAKETİ’ VAR”

Hâlâ ‘asrın felaketi’ gibi lafların arkasına saklanıyorsunuz. Hiç kusura bakmayın, biz buna müsaade etmeyiz, bunu yapamazsınız. Çünkü sizin için ‘asrın felaketi’ yok, ‘haftanın felaketi’ var. Önümüzdeki hafta başına ne geleceğini kestiremeyen on milyonlar var.”