Çaybaşı Belediyesi’nin iştiraki Çaybel A. Ş. çalışanları için Belediye-İş Sendikası Ordu Şubesi ile olan toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alındı. Grevin 53. gününde Tez-Koop- İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın da grev çadırına gelerek Çaybel A.Ş. işçilerine destek verdi. Sayın burada yaptığı konuşmada, "Sömürü düzeninin altından hep birlikte kalkacağız.  Ülkemiz her anlamda kapitalist sermayenin emrine amade edilmiştir. Bugünlerde devleti yönetenlerin yaratmış olduğu krizin bedeli işçilere ödetilmek isteniyor" dedi.

"ÜLKE TEKÇİ ZİHNİYETİN CENDERESİNDE"

Tarık Sayın açıklamasında şunları söyledi:

"Çaybaşı Belediyesi bünyesinde kurulan Çaybel taşeron firmasının işçileri hakkını aradığı için dokuz işçi arkadaşımızın iş hakkı haksız bir şekilde sonlandırıldı. Ülke tekçi zihniyetin cenderesinde, hukuk devleti olmanın ötesinde korku politikalarının üretildiği faşist bir düzlemde yürüyor. Bu düzen er geç değişecektir, o gün geldiğinde işçilerin alın terini sömürenler, çocuk çoluğunun ekmeğine gözyaşı akıtanlar, o kirli elleri ile kurdukları saltanat düzeninin hesabını verecektir. Çaybel işçilerinin elli üç günlük direnişini Tez-Koop-İş Sendikası olarak saygıyla selamlıyoruz. Türk-İş’e bağlı kardeş sendikamız Belediye-iş Sendikası işçilerinin hakkını aradığı için işten çıkartılması kabul edilebilir değildir. Bugün burada Çaybel işçilerinin yakmış olduğu ateşi büyütebilme, işten çıkarmaların önüne geçebilme ve emeğin, alın terinin en kutsal değer olduğu dünyada emeğin zaferini ilan edebilmek için buradayız.

"ÜLKE ADETA PAZAR YERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

Seçilenler babalarının çiftliğini yönetir gibi tekçi zihniyetin izinden gidebilmek ve emir telakki edercesine acımasızca, fütursuzca saldırılarına her yerde olduğu gibi Çaybaşı Belediyesi’nde de devam ediyor. Ülkede yaşanan krizin bedeli işçi, emekçilere, yoksul halka ödetilmek isteniyor. Ülkeyi pazar yerine döndüren yöneticiler yerli ve milli dedikleri tüm kurumları emperyalistlerin emrine amade etmiştir. Tekel zarar ediyor denildi ABD emperyalizmine satıldı, binlerce işçi çocuk çoluğu ile açlığa yoksulluğa terk edildi, Rizeliyim çay olmazsa, fındık olmazsa Karadeniz’de yaşam olmayacağını biliyorum. 20 yıl önce ‘Allah’ın verdiği ürüne kota mı konur’ diyen Cumhurbaşkanımızı alkışladık. Bugünlerde baktığımızda güzelim Rize, özel sermayenin emrine amade edilmiştir. Şeker fabrikaları zarar ediyor diyerek şeker fabrikalarını tarladan fabrikaya kadar nasırlı elleriyle büyütenlerin emeği hiçe sayılarak sermayeye peşkeş çekilmiştir.

"KİRLİ ELLERİNİZİ İŞÇİLERİN EKMEĞİNDEN ÇEKİN"

Bizler buradan Çaybaşı Belediye yöneticilerine sesleniyoruz; kirli ellerinizi işçilerin ekmeğinden çekin, eğer işten atılanlar geri alınmazsa emekten yana tüm sivil toplum örgütlerini göreve çalışacağız ve burada işçilerin yaktığı ateşi büyüteceğiz. İnanın işçilerin yaktığı ateşte sizlerde yanmak istemiyorsanız derhal dokuz emekçi arkadaşımıza işbaşı verilsin. Basın açıklamamız bitti ama bu kavga işçi arkadaşlarımız işe geri dönünceye kadar devam edecektir. Biz bu kavganın takipçisiyiz. Burada emek alın teriyle geçinen insanları bu kadar kolay bir şekilde iş akdinin feshedilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz ve bu dava da sonuçlanana kadar buradayız. Zaten kardeş sendikamız, Belediye-İş sendikası bu konuda direniş kararını aldı. Buradan kazanım çıkana kadar hep birlikte, Türk-İş’e bağlı tüm sendikalarla birlikte, hep birlikte burada olacağız. Sesimiz daha bir gür şekilde çıkacak. En sonunda kazanan işçiler olacaktır.

"MASADAYIZ VE ELİMİZİ UZATIYORUZ"

Belediye-İş sendikası Ordu Şube Başkanı Kadir Altun şunları söyledi:

"Bizim de istediğimiz şey, buradaki arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi. İşverenlerimiz her ne kadar söylerse söylesin, biz doğrulardan yanayız. Çaybaşı halkının önünde buraya gelen bütün arkadaşlarımıza özellikle de kadın arkadaşlara her birinin ayaklarına sağlık. Evet, Çaybaşı halkı size de sesleniyorum. Bu insanların, her biri, her biri bir anne, bir abla, bir baba, bunlar buradaki insanların bir tanesiyle bile bu zamana kadar sohbet etmedi mi? Hiç birileri tanımıyorlar. Sadece mağduriyet var burada. Ve onlara sahip çıkmak için gelmişler. Artık yeter sizde bu işe bir ‘dur’ deyin. Eğer haksızlık kimin tarafından yapılıyorsa, haklı olanın tarafın olun. Genel başkanımız Nihat Yurdakul’un söylediği sürece verdiği talimat budur. Eğer burada mağduriyet giderilmezse, ebediyete kadar bu grev devam edecek. Uzlaşı olmadığı yerde, kesinlikle barış da olmaz. Buradan tekrar belediye başkanına sesleniyorum. Masadayız ve elimizi uzatıyoruz. Sadece istediğimiz haklı olduğumuz yerde mağdur olan arkadaşlarımızın işlerine iade edilmesi.”