Vegazete'den Hülya Kılınç'ın haberine göre, Siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının de destek verdiği açıklamada, sık sık “çalışırken ölmek istemiyoruz”, “Hizmette, ücrette adalet istiyoruz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları atıldı.

“RANT EKONOMİSİNİN YAŞATTIĞI MAĞDURİYETİ ASLA KABUL ETMİYORUZ”

Basın açıklamasını okuyan Serhat Öztürk, derinleşen ekonomik krizin yanı sıra depremin de etkisiyle ülkenin yıkımlarla uğraşmakta olduğunu ifade ederek “Ekonomide yaşanan çöküntü, iktidar mensuplarının iddia ettikleri biçimiyle “dış güçlerin” bir büyük oyununu olmadığı gibi, deprem sonrasında yaşanan bu büyük dram da tamamen bir doğa olayına veya kader planına bağlanamaz, bağlanmamladır. Biz emekçiler biliyoruz ve bir kez daha altını çizerek söylüyoruz; yaşanan ekonomik çöküntünün sebebi, iktidarın geniş halk kesimlerinin daha çok yoksullaşmasını tercih etmesi ve kendi yandaş sermaye gruplarına sermaye/servet aktarmasıdır. Yine deprem felaketi sonucunda yaşananlar, günübirlik seçim kazanmak amacıyla çıkarılan imar afları, denetlenmeyen yapılaşma, göz yumulan imar yolsuzluk ekonomisidir. Bu yanlış ekonomik/imar rant ekonomisinin bizlere yaşattığı bu ağır mağduriyeti asla kabul etmiyoruz.   Yaşadığımız bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için daha fazla mücadele edeceğimizi ve sorumlularının da bağımsız yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağımızı bu vesile ile kamuoyu ile paylaşıyoruz.

KAMUDAKİ EN AZ ÜCRET VE AĞIR İŞ YÜKÜ VURGUSU

Sosyal Güvenlik Emekçileri bu ekonomik ortamda kamuda en az ücret alarak yoksul yaşamaya mahkum edilmenin yanında birde artık mobbing haline gelen ağır iş yükü ile baş etmeye çalışmaktadır. Yine büyük bir felaket olarak yaşanan 1999 depremi fırsat bilinerek, bizlerinde içinde bulunduğu sendikaların yoğun itirazına rağmen çıkarılan emeklilik düzenlemesinin yarattığı yaş mağduriyetini gidermek için çıkarılan ve hiçbir yapısal düzenleme ve önlem alınmamdan alelacele uygulamaya konulan düzenleme neticesinde Sosyal Güvenlik Emekçileri ağır bir angaryayla baş başa bırakılmış durumdadır.

Yasal düzenleme daha kamuoyu ile paylaşılmadan Sosyal Güvenlik Merkezlerinin önünde hizmet borçlanması talebiyle uzun kuyruklar oluşturmuştur. Bugün gelinen nokta itibarıyla Sosyal Güvenlik Emekçileri normal iş yükünü katbekat aşan bir iş yüküyle baş başa bırakılmıştır. Bu yoğunluğun mevcut personelle karşılanmasının mümkün olmadığını ve başta Çalışma ve Soysal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere kurum yetkililerini acil yeni personel alımı yapmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde artık hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde sürekli çıkarılan vergi ve prim aflarıyla beraber diğer işlerini de yetiştirilmesinin mümkün olmadığının altını bir kez daha çizerek bu ağır çalışma koşullarına ARTIK YETER! diyoruz.”ifadesine yer verdi.

İKRAMİYE VE EK ÖDEMELER ÇALIŞANLARA ÖDENMİYOR

Sosyal Güvenlik Emekçilerini bu ağır iş yükü ile baş başa bırakanların, Soysal Güvenlik Emekçilerini geçmişten bugüne yaşadıkları ekonomik kayıtlarını görmezden gelmeye devam etmekte olduklarını kaydeden Öztürk şöyle devam etti “Bilindiği gibi kamuda tasarruf deyince ilk akla gelen kamu çalışanların mevcut haklarını kısıtlamak akla gelmektedir. Bunun en çarpıcı örneği 2012 yılında yayınlanan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile daha önceden SGK Emekçilerinin almakta olduğu yılda iki asgari ücret tutarındaki ikramiye ile kimi ek ödemeler sözde “eşit işe eşit ücret” adı altında kaldırılması ve ilgili kanun hükmünde kararnamenin mali hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen; ikramiye ve ek ödemelerin çalışanlara ödenmemesidir. Sosyal Güvenlik Emekçilerinin geçmişe dönük bu mağduriyetlerinin yanına bir de, 3600 ek gösterge düzenlemesi dışında tutularak kapsam dışı bırakılması olmuştur. Çıkarılan yasada SGK Emekçisi görülmemiş, 3600 ek gösterge kapsamı dışında bırakılarak bir darbe de buradan yemiştir.

İş yükü açısından en yoğun kurumlardan biridir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz:

  • Sosyal Güvenlik Kurumu Emekçileri olarak 2012 yılında haksız ve hukuksuz bir biçimde kesilen ve mahkeme kararına rağmen halen ödenmeyen ikramiyelerimizi ve diğer ek ödemelerimizi geriye dönük istiyoruz!
  • Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Yönetmeliğinde yer alan ek ödeme puanlarına 100 er puan eklenmesini istiyoruz!
  • Ek gösterge düzenlemesinde 3600 kapsamı dışında bırakılan SGK çalışanlarına da 3600 ek gösterge istiyoruz!
  • Aynı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda olduğu gibi, kurum içi uzmanlık kadrolarının ihdas edilmesini ve sosyal güvenlik tazminatı ödenmesini talep ediyoruz!
  • Ücretsiz yemek hizmeti istiyoruz!

Bugünlük eylemimizi sonlandırırken, kurum çalışanların haklı taleplerinin kalıcı bir kazanıma dönüşmesi için, yetki alanımızda bulunan bütün sendikaların yan yana gelerek birlikte mücadele etmesin önemsiyor ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. İnanıyoruz ki, bizlerin birlikte, yan yana mücadele etmesi, haklı taleplerimizin kazanıma dönüşmesine katkı sunacaktır. İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz.”