Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi üyeleri SGK İl Müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasıyla TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarını protesto ederek ek zam talebinde bulundu.

BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol burada yaptığı açıklamada “ TÜİK rakamlarının bedelini biz emekçiler ve tüm halkımız ödüyor. Hükümet, yetkili sendika ve TÜİK elbirliği ile günden güne daha da fakirleşiyoruz. İnsanca bir yaşam istiyoruz. ifadesinde bulundu.

Bir kez daha krizin faturasını işçiye ve memura kesmeye hazırlandıklarını ifşa eden, bugünkü yoksulluğumuzun da sorumlularından birisi olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve emekçiye sırtını dönmüş iktidara sesleniyor, bu kadar iş yüküne, açlık sınırında maaşlara YETER diyor ve acil ek zam istiyoruz” dedi.

 Basın metninde şu ifadelere yer verildi:

İNSANCA BİR YAŞAM İSTİYORUZ 

Bugün yine işyerlerimizin önündeyiz, her zaman söylediğimiz gibi taleplerimiz karşılanana kadar da olmaya devam edeceğiz.

Biliyorsunuz TÜİK tarafından pazartesi günü  enflasyon rakamları açıklandı. Her seferinde bilimsellikten uzak yöntem değişiklikleri ile enflasyon rakamlarını gerçekliğimizden çok çok düşük gösteren TÜİK  mayıs ayında da doğalgaz etkisini sıfır alarak aylık enflasyonu 0,04 ve yıllık enflasyonu 39,59 olarak açıklayarak yine bizleri şaşırtmadı. Halkın %70 inin güvenmediği TÜİK rakamlarının bedelini biz emekçiler ve tüm halkımız ödüyor. Hükümet, yetkili sendika ve TÜİK elbirliği ile günden güne daha da fakirleşiyoruz.

İNSANCA BİR YAŞAM İSTİYORUZ

TÜİK; kamu emekçilerinin ücret ve maaşlarına yapılacak zamlar, asgari ücrete yapılan zamlar, özel sektörde çalışan beyaz yakalı emekçilerin ücretlerine yapılan zamların en birinci kriteridir ve Memur, İşçi, BAĞKUR emeklilerinin maaşlarına yapılacak zammı her zaman olduğu gibi düşük tutmak için bu yöntem değişikliğine gidilmiştir. Doğalgaz fiyatı sıfır alınmasaydı aylık enflasyon %1,59 yıllık enflasyon %41,15 çıkacaktı.

Değerli Basın Emekçileri,

Büro Emekçileri Sendikası olarak her ay düzenli bir şekilde hesapladığımız Kamu Emekçilerinin Enflasyon Sepeti Araştırması’na göre Mayıs ayı aylık enflasyon rakamının %2,67 ve yıllık ise %98,02 çıktığını sizler aracılığı ile buradan kamuoyuna ilan ediyoruz. Bunun yanında bağımsız akademisyenlerce hesaplanan enflasyon rakamlarına göre aylık %7,35 yıllık ise %109,01 artış olmuş, Kamu Emekçileri olarak Mayıs ayında ücretlerimizde 14,48 puanlık enflasyon kaybına uğramış bulunmaktayız. Bunun yanında dövizin, altınının yükselişi önlenemiyor ve bizler sadece dünden bugüne %7 daha fakirleştik.

ACİL EK ZAM İSTİYORUZ

Meyve sebzeyi taneyle aldığımız, kırmızı ve beyaz etin bizim için artık lüks tüketim haline geldiği, şehrimizde kira ortalamasının 10 bin lirayı geçtiği bir ortamda aylık enflasyonun yüzde 0.04 arttığını söylemek aklımızla alay etmekten başka bir şey değildir.

SGK emekçileri olarak gecemiz gündüzümüze karışmış, canımızı dişimize takarak 85 milyon vatandaşa  hizmet veriyoruz. Ancak açlık sınırında maaşlarımızla bu hizmetimizin karşılığını alamıyoruz. EYT linin aylıklarını yetiştirmeye çalışan, açlık sınırında maaş alan SGK emekçisi bizlerin, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hukuksuz bir şekilde ikramiyelerimiz gasp edildi, bu yetmedi 3600 ek gösterge kapsamı dışında bırakıldık.

Bunlar da yetmezmiş gibi ekonomiyi düzeltme formülünü "Vergiyi, tabana yayacağız" ifadesi ile bu ülkenin ücretlileri, yoksulları, dar gelirlilerini zor günlerin beklediğini, zaten ağır vergi yükü olan bizlerin daha da ağırlaşacak ekonomik koşullar altında ağır vergi yükü altında daha da ezileceğimizi, bir kez daha krizin faturasını işçiye ve memura kesmeye hazırlandıklarını ifşa eden, bugünkü yoksulluğumuzun da sorumlularından birisi olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve emekçiye sırtını dönmüş iktidara sesleniyor, bu kadar iş yüküne, açlık sınırında maaşlara YETER diyoruz.

SGK HAKKINI ALACAK

Çalışan nüfusun ağır geçim sıkıntısını ‘mikro’ olarak görenlerin, patronları rahatlatmak için işçi ve emekçiye kemer sıktırmaya hazırlananların bilmesi gereken şudur ki; emekçilerin nefes alamadığı bir ülke ekonomisinin düzlüğe çıkma imkanı yoktur.

SERMAYEYE DEĞİL EMEKÇİYE BÜTÇE

Seçim öncesinde en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağına ve mülakatın kaldırılacağına dair verilen sözü hatırlatmakla birlikte, bu rakamın kesinlikle insanca yaşamaya yetecek bir ücret olmadığını tekrar belirtiyor, en düşük memur aylığının en az yoksulluk düzeyi artı refah payı olması gerektiğini ısrarla ısrarla vurguluyoruz. Gerçek enflasyonun da onun yol açtığı tahribatın da peşindeyiz. Bu ağır tablonun yalanlarla kamufle edilmesine izin vermeyeceğiz.

DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ

Sevgili arkadaşlar, aynı zamanda önümüzde 2024-2025 özlük haklarımız ve maaş artışlarımızın belirleneceği Toplu Sözleşme süreci bulunmakta. Ne hazindir ki yıllarca binbir mücadele ile kazandığımız haklarımızı imzaladığı sözleşmelerle masada veren, bizleri açlık sınırında maaşlara mahkum eden yandaş sendika Memursen bu dönem de bizler adına imzalar atacak. Haklarımızı tam alabilmemizin en önemli kriterlerinden biri grev hakkını da içeren gerçek bir toplu sözleşme yasasının olmasıdır. Bu haliyle, bu yetkili konfederasyon ile kamu emekçilerinin, emeklilerin, yarı aç yarı tok yaşayanların insanca yaşayacak bir ücrete kavuşmaları mümkün değildir. Birlikte mücadelemizi büyüterek buna dur demek, önlemek bizim ellerimizde.

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ

İnsanca yaşayacak bir ücret talebimizi ısrarla tekrarlıyoruz ve hakkımız olan ek zammı acil olarak istiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu Emekçileri olarak 2012 yılında bu yana gasbedilen ikramiyelerimizi ve diğer ek ödemelerimizi geriye dönük istiyoruz! 3600 Ek gösterge hakkımızı, ek ödeme puanlarımıza 100 puan eklenmesini, ücretsiz yemek hizmeti, tüm işyerlerimizde kreş istiyoruz. Haklı taleplerimizin kalıcı bir kazanıma dönüşmesi için, yetki alanımızda bulunan bütün sendikaların yan yana gelerek birlikte mücadele etmesini önemsiyor ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. İnanıyoruz ki, bizlerin birlikte, yan yana mücadele etmesi, haklı taleplerimizin kazanıma dönüşmesine katkı sunacaktır. İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz ve biliyoruz, insanca bir yaşamı direne direne, birleşe birleşe kazanacağız.  Yaşasın birlikte, örgütlü, onurlu mücadelemiz!