İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, kentteki bina dayanıklılığının ölçümüyle ilgili yapılarda gerçekleştirilen “Hızlı Tarama Yöntemi” hizmeti hakkında bilgi verdi. Gökçe, “Analizlerimize göre 318 binamız durduğu yerde çökebilecek durumda. Bina incelemesi için 30 bine yakın başvuru almıştık 3,5 yılda. 6 Şubat depremi sonrası sayfamız dakikada 10 bin tıklanan biçimiyle çok yoğun bir talep gördü ve bir süre sayfamız çöktü” dedi. İstanbul'da bir milyon 100 bini aşkın bina bulunduğunu belirten Gökçe, bunların yüzde 73'nün 1999 yılı öncesi yapıldığını kaydederek, "Hızlıca bu eski yapı stokumuzun yenilenmesi gerekiyor" diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, İstanbul’da olası bir depreme karşı gerçekleştirilen hazırlıklar, risk tespit çalışmaları ve riskli binalardan gerçekleştirilecek tahliyeler kapsamında İstanbullulara sunulacak yardım ve destekler hakkında bilgi verdi. İstanbul Beton Elemanları ve Hazır Beton Fabrikaları AŞ’ye (İSTON) ait Yapı Laboratuvarı’nda düzenlenen basın toplantısında, “Hızlı Tarama Yöntemi”nde kullanılan malzeme ve tekniklerin de tanıtımı yapıldı.

Deprem bölgesinde İBB ekiplerinin çalışmalarının devam ettiğini de belirten Buğra Gökçe, şunları söyledi:

“RİSKLİ YAPILARIN 90 GÜNDE BOŞALTILMASI GEREKTİĞİ İÇİN VATANDAŞLAR ÇOĞUNLUKLA BAŞVURUDAN İMTİNA EDİYOR"

 İstanbul’da yoğun bir başvuru yağmuruna tutulmuş vaziyetteyiz. Daha sonra rakamları tekrar size bildireceğim. İBB, 2019 yılından bu yana hızlı bina taraması adı altında İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenleri ile yürüttüğü bir bilimsel analiz çalışması yapıyor. Bu çalışma, ‘Pera Projesi’ diye de adlandırılan bir çalışma. Ülkemizdeki 6306 sayılı riskli yapıların belirlenmesine ilişkin mevzuattan bir önceki adım. Çünkü bizim mevzuatta tarif edilen, riskli yapı analizimiz, vatandaşa riskli yapının belirlenmesinden sonra 60 artı 30 günlük bir süre tanınarak 90 gün içerisinde yapının tahliyesini ve yıkımına ilişkin bir süreci tarif ediyor. Dolayısıyla 6306 sayılı yasa kapsamında başvuruda bulunan vatandaşlar, riskli yapılarda mutasyonunu aldıktan sonra evlerini boşaltmak durumunda kalacakları için çoğunlukla bu başvuruda bulunmaktan imtina ediyor.

107 BİN BİNAYA GİTTİK, 29 BİN 700'NÜ İNCELEMEMİZE MÜSADE EDİLDİ

 'Hızlı Bina Taraması' olarak adlandırdığımız ve yaklaşık 3,5 yıldır uyguladığımız bu yöntem, bundan bir önceki adım olduğu için binayı direkt riskli yapı olarak kodlamadığından, vatandaşlarımız açısından bir fikir veren, öğüt veren ve bundan sonraki aşamayı hem belediyelere hem vatandaşa yol gösteren bir harita olarak da önüne koyan bir içerik taşıyor. Bu çalışmamız 3,5 yılda yaklaşık 107 bin binaya gittiğimiz bir çalışma. Yani biz İBB olarak 2019 temmuz, ağustos ayından 2022 yılı sonuna kadar 107 bin binaya gitmiş vaziyetteyiz. Ne yazık ki 2022 sonuna kadar bunların 29 bin 700’üne girebilmiş vaziyetteyiz. Binaların çok büyük bir bölümü, yüzde 70’inden fazlası İBB’nin binalarının depreme mukavemeti yönünde bir hızlı tarama yapmasına müsaade etmemiş vaziyette. Yüzde 30’a yakın kısmından da biz bir analiz almışız. Bu analiz sonuçlarını Sayın Başkanımız 17 Ağustos döneminde bir kez daha kamuoyuyla paylaştı. Ekrem Başkanımızın paylaştığı rakamları bir kez daha söyleyeyim. 318 tane binamız bu analize göre durduğu yerde çökebilir durumda, ‘E’ sınıfı bile değil. Bin 525 binamız da ‘D’ ve ‘E’ sınıfı olarak yüksek risk içeren binalar olarak kodlanmış vaziyette ve biz bunun üzerinden bir eylem planı hayata koymaya karar verdik.

AVCILAR’DA İLK BİNAMIZI ÜÇ KAT KİRA YARDIMI VERMEK SURETİYLE YIKTIK

İstanbul’da kiralar, mevzuatın tarif ettiği bin 150 lirayla karşılanabilir durumda değil. Bunun üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, İstanbul özelinde bu rakamı bin 500 liraya yükselten bir uygulamaya gitti. Ancak İstanbul’da bin 500 lirayla da kira yardımını vatandaşa verip evinden çıkartmak mümkün olmadığı için biz önce Meclisimize ifade ettik, sonra Meclis’te yoğun tartışmalar oluştu. Ancak karar resmi olarak, üç katı olarak biçiminde telaffuz edilmemekle birlikte başkanlık makamına yetki verildiği ifade edilen bir karar oluştu. Bununla biz 15 gün önce Avcılar’da ilk binamızı üç kat kira yardımı vermek suretiyle yıktık. Kamuoyuna da bir miktar yansıdı ama belki deprem döneminde daha fazla önem kazanabilir. Artık, İBB bu 318 tane kendi kendine yıkılmak durumunda olan binadan başlayarak ikinci aşamada bin 525 tane D ve E sınıfı olduğunu tespit ettiği binaları koyarak 4 bin 500 lira kira yardımı verecek.

EN RİSKİ BİNALARDA KİRACIYA DA 4 BİN 500 LİRA KİRA YARDIMI VERECEĞİZ

Bu yardımı, mevzuatımız esasında sadece ev sahibine vermeyi öngörüyor. Kiracıya kira yardımı yapılmasına ilişkin bir düzenlememiz yok. Kiracıya tek seferlik taşınma yardımı veriyor 6306 Sayılı Kanun uygulama yönetmeliği. Biz bu düzenlememizde kiracıya da yardım vereceğiz. Kiracının da evi boşaltması anlamında bu 4 bin 500 liralık kira yardımını, en riskli binalardan başlayarak uygulayacağız. Bunun riskli yapıların boşaltılması anlamında önemli bir açılım olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda Meclisimizde bekleyen bir riskli faiz desteği uygulaması var. Yapısını yenilemek isteyenler için bu enflasyonist bir ortamda finansman olanaklarını kullanmak çok yüklü faizlerle mümkün olabiliyor. Eğer İBB, faize ilişkin faiz sarmalından vatandaşlarımızın çıkmasına ilişkin bir garantör rolü oynayabilirse, bu karar Meclisimizden çıkarsa da faiz desteği sağlayan yapıların dönüşümü anlamında bir iş yapacağız. Bu da iki ay önceki Meclisimize takdim edilmiş bir konu.

DEPREM SONRASI WEB SAYFAMIZ DAKİKADA 10 BİN TIK ALDI VE BİR SÜRE SAYFAMIZ ÇÖKTÜ

 Belediyemiz tek yapı ölçeğindeki dönüşümleri çok önemsiyor. Bunu neden çok önemsiyoruz? Çünkü; devlet eliyle yapılacak konutların çok büyük bir bölümü yapılsa bile yıllardır konut yapıyoruz. İşte riskli yapıların esas riske maruz ve kendi yapısını dönüştüremeyen vatandaş yapısı dönüşmediği sürece riski ortadan kaldıramıyoruz. Bunu son depremde de çok acı bir şekilde gördük. Son depremde başka şeyler de gördük. 2000 sonrası yapılan yapıların da riskli olduğunu ve yıkılmak durumunda olabildiğini de gördük. Biz şimdi hızlı taramayla ilgili aldığımız rakamları, yeni başvurular üstünden hem hızlı taramayı hem de karot numunesi almak suretiyle yapılan akredite kuruluşumuz olan İSTON’un yaptığı uygulamayı da size takdim edeceğiz. 29 bin 700 civarında, yani 30 bine yakın başvuru almıştık 3,5 yılda yaklaşık. 6 Şubat depremi sonrası sayfamız dakikada 10 bin tıklanan bir biçimiyle çok yoğun bir talep gördü ve bir süre sayfamız çöktü. Bütün sayfa altyapısını yeniden yenileyerek bina tespitine ilişkin, tekrar oluşturduk ve sayfamızın tıklanmaları içerisinde yurt dışından, ülkemizin muhtelif kentlerinden, İstanbul dışından da çok sayıda vatandaşımızın binalarının durumunu tespit etmek anlamında ‘Bana bir yardımda bulunabiliri misiniz’ diye İBB’ye başvuru oldu. 

6 GÜNDE ‘BİNAMIZI İNCELEYİN’ DİYE 40 BİN 379 TALEP ALDIK

Bir başka çarpıcı rakam vereyim. 3,5 yılda 29 bin 700 civarında başvuruya, kapısına gidip bire bir talep edip biz ulaşabilmişken şu anda 6 günde sayfamızın çöktüğü kısmını saymayarak söylüyorum, 6 günde aldığımız başvuru sayısı bu sabah itibarıyla 40 bin 379 oldu. 40 bin 379 binadan da ‘Binamızı hızlıca inceleyin’ talebini almış vaziyetteyiz ve bu sayı her dakika artıyor. Dolayısıyla 3,5 yılda ulaştığımız rakamdan çok daha fazlasına 6 günde ulaşmış vaziyetteyiz ve bu durumun aciliyetini, vahametini de ortaya koyan çok büyük bir öncelik taşıyor. Bu zamana kadarki uygulamamızın bazı hassasiyetleri vardı teknik olarak, onları size arz edeceğim teknik uygulamasını göstermeden önce. Bunun üstünden de bazı mevcut durumun gerektirdiği şartlara uygun değişiklikler yapmayı planlıyoruz; onları da ifade edeceğim.

HIZLI BİNA ANALİZİMİZ 10 KATA KADAR YAPILAR İÇİN

 Bizim hızlı bina analizimiz, 10 kata kadar yapılar için teknik olarak mümkün. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin uzman akademisyenleriyle çıkartılmış hâliyle. Dolayısıyla yapı 10 katı geçtiğinde hızlı bina analizinin akredite kuruluşlar tarafından karot numunesi alınmak koşuluyla basınçlı deneylerle, laboratuvar ortamında ayrıca sonuçlandırılması gerekiyor. Dolayısıyla, bu bir teknik zorunluluktur. 10 katın üstündeki yapılar için hızlı taramayı biz yapamıyoruz. Bizim bu zamana kadarki uygulamamız 99 depreminden sonra çıkan yönetmelikler doğrultusunda, 2000 yılı yapımı öncesi binalara öncelik vermek biçimindeydi ve biz 2000 sonrasındaki bina başvurularını bugüne kadar değerlendirmeye almadık. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu şartlar açısından bakıldığında ve en son yaşadığımız depremler bize 2000 sonrasındaki yapılara ilişkin başvuruları da almak için bir hazırlık yapmayı ödev olarak verdi. Şimdi bu hazırlığı yapıyoruz. 

ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE 50 EKİPLE SAHAYA ÇIKMIŞ OLACAĞIZ

 Bu zamana kadar kendi analizlerimiz, yaklaşık 10 gün süren analizlerdi ve şu aşamada tabii sürecimiz bir miktar uzayacak. Çünkü çok yoğun ve zamana sıkışmış bir talep var. Biz de ekiplerimizi artırmaya çalışıyoruz ancak önümüzdeki günlerde hızlıca 50 ekiple sahaya çıkmış olacağız. Bu hızlı tarama için ve bir ekibimiz günde üç binayı inceleyebiliyor bu analiz yöntemiyle. Ayda yaklaşık 3 bin 500 tane binayı şu anda 50 ekiple hemen incelemeye başlamış olacağız. Neden 50 ekiple başlıyoruz? Çünkü ekiplerimizin önemli bir bölümü Gaziantep’te, Çevre, Şehircilik Bakanlığı emrinde, çevre hasar tespit için görev almış vaziyette. Onların oradaki görevlerinin bitirip İstanbul’a geri dönmeleri hâlinde ekip sayımızı peyderpey 100’e çıkaracağız. Daha da artırmak anlamında ayrı çalışmalar da yürütüyoruz. Önceliğimiz 2000 öncesi yapılarda ama sonrası yapıları da artık incelemeye alacağız. Bir süre sonra onlara ilişkin de test sonuçlarını vatandaşımıza veriyor olacağız. Bu sonuçlar, bu analizlerin sonucunda yapıları A grubundan E grubuna kadar tasnif ediyor oluyoruz. Yani A grubu ve B grubu en kuvvetli, D ve E grubu da dayanımı mukavemeti en zayıf yapılar olarak toplanıyor. 318 diye ilk söylediğim rakam, E sınıfı bile olmadığını tespit ettiğimiz herhangi bir mühendislik hizmeti görmemiş yapılar idi.

HİÇ KİMSE YAŞAMINA İLİŞKİN STANDARTTAN BİR MİKTAR FEDAKÂRLIK ETMEK İSTEMİYOR

 Biliyorsunuz, yerinde 4 katlı projeye göre yapılmış ama 5-6 kat olmuş binalarımız var. Vatandaş o 6 katı tekrar yapmak istiyor ama plan 4 katlı. Dolayısıyla dönüp yerine git, tekrar bunu yap, dönüştür dediğinizde 4 katlı yapacağınız bir bina için metrekare azalıyor, küçülüyor. ‘Ben bunun üstüne nasıl para vereceğim’ sorularını sormaya başlıyor ve sizden şu anda büyük hassasiyetle ‘Canımı koru, malımı koru’ diyen vatandaşlarımız bir süre sonra malımın da bedelini ver diyor. Şimdi bunun yolu şu, bir can kaybı var, bir mal kaybı var, bir de yaşam standartlarımız var. Hiç kimse yaşamına ilişkin standarttan bir miktar tasarruf, bir miktar fedakârlık etmek istemiyor. Çünkü nasıl fedakârlık edecek? Cebinden müteahhitte ilişkin bir miktar para verecek ya da bir miktar borçlanacak ve o yenilenmeye ilişkin bir sorumluluk alacak. Bu fedakârlığı yapmadığınız zaman hem candan hem maldan oluyorsunuz, yapınız çöküyor, can da gidiyor mal da. Yani hepsini birden koruyup hiçbir şey değişmesin derken hepsinden oluyorsunuz. Bunun için canımızı ve malımızı koruyabilmek için yeri geldiğinde böyle bir zorunluluk var ise bir miktar yaşam standardından fedakârlık etmek gerekir. Bu fedakârlığın tamamını vatandaştan da beklemiyoruz. ‘İstanbul Yenileniyor’ platformu üstünden şehircilik iştiraklerimiz BİMTAŞ, İmar AŞ ve KİPTAŞ bir dönüşüm süreci hayata geçiriyor. Tek yapı ölçeğinde eğer bu tespitleri önümüze koyarsanız KİPTAŞ, tek yapı ölçeğinde binanızı dönüştürmek için size bir sorumlulukla daha piyasa koşullarından makul bir çerçevede ve devlet İBB güvencesinde yapımı dönüştürme sürecine de başlayabiliyor.

İSTANBUL’DAKİ BİNALARIN YÜZDE 73’Ü 99 ÖNCESİ YAPILMIŞ

 Bu süreçte kira desteği anlamında bir destek istiyorsanız İBB’nin en son ifade ettiğim gibi E olmayanlardan sonra E ve D olanlar olmak üzere 4 bin 500 liralık kira desteğini de yine bu süreçte dönüşsün diye hayata geçirmek için bir ilave argümanı olarak hayata sunduk. Bir başkası da Meclisimizde bekleyen faiz desteği konusu. Bu tabii sadece İBB’nin bu uygulamalarıyla sonuçlanabilecek çapta bir yapı stoku olmadığı için esasında bir el birliğiyle, bir seferberlik hâliyle bakanlıklarımızın da Çevre, Şehircilik Bakanlığımızın da dahil olduğu TOKİ’nin emlak gayrimenkul yatırım ortaklığında dahil olduğu özel sektörümüzün de el verdiği bir seferberlik hâliyle ancak bütün yapı stoğumuza dönüşebilir. Bir milyon 100 bini aşkın bina var İstanbul’da ve bunlar açısından önemli bir bölümünün, yüzde 73 kadarının 99 öncesi yapılmış olduğunu biliyoruz. Türkiye ortalaması yüzde 53’lerde yaklaşık. Hızlıca bu eski yapı stokumuzun yenilenmesi gerekiyor.

DEVLETİN ÖZENDİRİCİ KARARLAR ALMASI GEREKİYOR

 Tabii bunun içerisinde İstanbul’un tarihi yapıları da var. Endüstriyel ve kültürel mirası da var, onları da ayrı bir statü olarak koymak lazım. O çünkü yüzde 73 oranını biraz aşağıya çekmesi gereken bir özellikli durum. Ama nihayetinde her bu yapı stoğunun yenilenmesi için hepimizin hızlı bir sorumluluğa ihtiyacı var. Vatandaşlarımızın da 3,5 yıldır sürdürdüğü çekingen ve bizi daha fazla evine almak istemeyen, bu analizleri öğrenmek istemeyen, öğrenirsek emlak değeri düşer kira değeri düşer evimizi satamayız, kiraya veremeyiz, verirsek daha düşüğe veririz diyen yaklaşımdan artık bu denizin gidilecek yeri yok, bitti. Biz gerçekle yüzleşelim ve bu yapımızı yenileyelim diyen bir yere gitmesi gerekiyor. Devletimizin de bunu hem özendiren hem de kaçındıran yeri geldiğinde bu uygulamaları yapmayanlara, yaptırım uygulayan bir biçimiyle bazı düzenlemeleri yapması ve kararlılıkla hayata geçirmesi gerekiyor. İBB, Ekrem İmamoğlu Başkanımızın önderliğinde böyle bir süreci kira desteği, faiz desteği, tek yapı ölçeğinde 'İstanbul Yenileniyor' platformu ve bina analizleriyle yapmaya devam edecek.

KİRACILAR DA BİNALAR İÇİN HIZLI TARAMA İSTEYEBİLECEK

Bir başka son husus olarak da İSTON Genel Müdürlüğümüze söz vereceğim. Bu analizlerimiz biraz evvel ifade ettiğim gibi ücretsiz ve 10 kata kadar yapılar için geçerli bina tespiti bilimsel olarak böyle. 10 kattan sonrası için ve 6306 sayılı kapsam, kanun kapsamında yapılacak işler için Çevre, Şehircilik akredite olmuş grup kurmuş ve laboratuvarlarıyla bu işi yapmak yasal zorunluluk. Dolayısıyla onun dışında da bir yol yok. ‘İstanbul Yenileniyor’ platformuyla KİPTAŞ üstünden vatandaşlarımız böyle bir yenileme sürecine gitmek isterlerse KİPTAŞ üstünden yapılacak uygulamalarda İBB bunun ücretini almayacak. KİPTAŞ iş birliğiyle bunu vatandaşlarımıza da bir kolaylık olarak sunacağız. Hızlı taramada bu zamana kadar 6306 sayılı kanun kapsamında sadece mal sahiplerinin başvuru yapması mümkün. Biz de hızlı taramada bu zamana kadar bu süreci kanunla benzer bir biçimiyle sadece mal sahiplerinin başvuru yapabileceği bir şekilde buraya kadar getirmiştik. Gelen talepler üzerine önümüzdeki periyotta kiracılardan da başvuru alacağız. Kiracının başvurusunu yine sahaya gidip bina yönetimiyle ya da mal sahibiyle birlikte incelememiz lazım. Umalım ve isteyelim ki orada da bir mukavemet olmasın.”