Duruşmada tüm sanıkların yurtdışı yasakları ve imza yükümlülükleri kaldırılırken, duruşmalardan vareste tutulmalarına da karar verildi. Öğrencilerin sonraki celselerde duruşma salonunda hazır bulunma zorunluluğunun kalmadığı bildirildi. Ayrıca sanık avukatlarının usule ilişkin yaptığı birçok itiraz hâkim tarafından reddedildi. Sonraki celse 14 Kasım 2022’de görülecek.

“AVUKATLAR BİRÇOK USULSÜZLÜK TESPİT ETTİ”

Öğrencilerin avukatlarının beyanına göre, 7 Ocak’ta görülen celsede hâkim tarafından Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına ilişkin bir soru sorulmamasına rağmen bu soru tutanakta gözüküyor. Ayrıca savunma tarafından bir talep olmadan bilirkişi ve geçerliliği denetlenemeyen veriler kullanılarak rapor hazırlanmasını bilirkişi kanununa aykırı olduğu; sanık avukatlarının bilirkişi raporuna itirazının dikkate alınmadığı hatırlatıldı.

“ÖMER KAVİLİ’NİN SAVUNMA HAKKI İHLAL EDİLDİ”

Avukatlar, 21 Mart’ta görülen celsede duruşmadan çıkarılan avukat Ömer Kavili’yi çağırmayarak, savunma hakkının ihlal ettiğini, hâkimin bu konuda hukuka aykırı bir karar verdiği belirtildi.

“NACİ İNCİYE ÖZEL KARAR VERİLDİ”

7 Ocak’taki duruşmaya katılmayan Naci İnci ve müştekilere 10 Ocak’ta özel bir duruşma açılmıştı. Hâkimin ara kararda, Naci İnci dışındaki müştekilerin zorla getirilmesi emrine karar verdiği ancak Naci İnci’ye zorla getirilme emri vermediği belirtildi. Avukatlar Naci İnci’ye verilen bu özel kararın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi.

ADLİYE GELDİKLERİNE DAİR HERHANGİ BİR DELİL BULUNMUYOR

Sanık avukatları, 10 Ocak tarihinde Naci İnci ve müştekilere özel yapılan duruşmada, hâkimin müştekilere sorduğu soruların tutanağa yazmayarak usule aykırı davrandığını ve duruşmaya katılanların kimlik bilgilerini almadığını tespit edildi.

Avukatların beyanına göre, 10 Ocak’ta Naci İnci ve müştekilerin adliyeye geldiğine dair herhangi bir delil bulunmamakta. O güne ait tutanakta da usulsüzlükler bulunmakta.

“NE OLMUŞTU”

Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atamasına yönelik yapılan gösterilerde Rektör Naci İnci’nin makam arabasının üstüne çıktığı ve bir güvenlik görevlisinin boğazını sıktığı öne sürülen iki tutuklu öğrencinin de aralarında bulunduğu 14 sanık hâkim karşısına çıkmıştı.

Güvelik görevlisinin boğazını sıktığı iddia edilen tutuklu sanık Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Perit Özen savunmasında, “Naci İnci’yi hürriyetinden yoksun bırakmadım. Hiçbir müdahalede bulunmadım. Binadan çıkarak aracına bindi. Naci İnci, aracına bindiği esnada etrafında 8-10 güvenlik görevlisi vardı. Aracının etrafında da güvenlik görevlileri vardı. İddianamede aracı engellemeye çalıştığım, önüne geçtiğim söyleniyor. Aracın 5 metre arkasındaydım. Aracın önünü kesmem mümkün değil. Aracın 5 metre arkasındayken bir arbede başladı, onu gördüm alana yaklaşmadım. Birkaç saniye sonra insanları sakinleştirmek amacıyla alana yöneldim. Yöneldiği esnada yeni bir arbede oldu. Arasında kaldım. Bilinçli olarak bir şahsa karşı kasıtlı eylemde bulunmadım” ifadelerini kullanmıştı.

Rektör İnci’nin makam aracının üzerinde zıpladığı öne sürülen Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi tutuklu sanık Berke Gök ise savunmasında, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Olayın heyecanı ve korku nedeniyle aracın üzerine çıktım, kendi irademle bilinçli olarak çıkmadım. Aracın üzerinde 2 saniye kadar kaldım ve aracın üzerinde zıplamadım” şeklinde konuşmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci ‘mağdur’, özel güvenlik görevlileri Faruk Kardoğan, Alparslan Çepni ve makam şoförü Şenol Aydın ‘müşteki’, 2’si tutuklu 14 öğrenci ise ‘şüpheli’ olarak yer almıştı. İddianamede, olay günü makam arabasına binmek isteyen Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci’nin şüpheliler tarafından önünün kesildiğini, İnci’nin özel güvenliklerin yardımıyla makam aracına bindirilmesinin sağlandığı ve araç ilerlediği esnada çevresinin sarılarak geçişinin engellendiğini, öğrencilerin slogan attığının belirtildiği iddianamede, özel güvenlik görevlileri ile öğrenciler arasında kısa süreli arbede yaşandığı ve tüm uyarılara rağmen şüpheli Berke Gök’ün makam aracının kaputunun üstüne çıktığı ve bekleyen grubu provoke edecek şekilde zıpladığı aktarılmıştı.

İkinci duruşmanın başında tarafların bir araya getirilmemesinden ötürü avukatlar tarafından itiraz edilmişti. Hâkim itirazların alındığını belirtse de üzerine karar vermeden sorguya çekeceğini belirtmesi üzerine, hâkimin için hukuksuzluk yaptığını söyleyen avukat hâkim tarafından dışarı alınmak istense de avukat dışarı çıkmayınca hâkim salonu terk etmişti.