94 gündür tutuklu Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen'in de içlerinde bulunduğu 14 öğrencinin yargılandığı dava öncesi Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen Boğaziçililer açıklama yaptı. Açıklamaya öğrenciler dışında akademisyenler, mezunlar ve aileler de katıldı.

Basın açıklamasında ilk konuşmayı Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri adına Ayliz Onaylı okudu. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri adına Mert Güneş, Perit'in annesi Canseri Özen konuştu. Akademisyenler adına Ali Kerem Saysel söz aldı.

Boğaziçi davası 2

Basın açıklamasına CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Ali Mahir Başarır, Gökçe Gökçen, Yüksel Taşkın, Sezgin Tanrıkulu, Aykut Erdoğdu, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Musa Piroğlu, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü, TİP Milletvekili Sera Kadıgil çok sayıda üniversite öğrencisi ve akademisyen katıldı. Davaya İtalya, İrlanda barosundan Almanya Konsolosluğundan temsilciler de katıldı.

"BERKE VE PERİT DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE MÜCADELESİNDE TAM YANIMIZDAYDI"

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri adına Ayliz Onaylı, "Bizler bir senedir üniversitemiz içerisinden dünyanın birçok yanına dokunan bir direnişi büyütmeye ve yükseltmeye çalıştık. Kayyum Melih Bulu’dan, kayyum Naci İnci’ye mücadelemizi ve umudumuzu bir kor gibi hep diri tuttuk. 1 yıldır taleplerimizi yükselterek demokrasi mücadelesi veren bizler için Melih Bulu “6 aya protestolar biter.” demişti. Ancak iktidarın hedef göstermelerine ve saldırılarına rağmen pes etmedik ve 6 ayda Melih Bulu’yu öğrenci dayanışmamız ile gönderdik. İşte bu mücadeleden saçılan iki ateş, Berke ve Perit demokratik üniversite mücadelesinde ne ileride ne de geride, tam yanımızdaydı" dedi.

"Başka bir dünyanın, demokratik ve özgür bir ülkenin; özerk, ilerici ve demokratik bir üniversitenin mümkün olduğunun inancıyla nasıl ki daha önce 11 arkadaşımızı aldıysak bugün arkadaşlarımız Berke ve Perit’i de Silivri zindanından alacağız" diyen Onaylı, "Onlarla birlikte mücadeleyi örecek ve daha da yükselteceğiz" ifadesini kullandı.

"PROTESTO HAKLARINI KULLANDIKLARI İÇİN ÖZGÜRLÜKLERİNDEN MAHRUM BIRAKILDILAR"

"Bugün sevgili gençlerimiz Berke ve Perit’in özgürlüklerini talep etmek için buradayız. Onları almaya geldik" Perit'in annesi Canseri Özen, "Berke ve Perit ise, 6 Ekim 2021’den bu yana yeni kayyum Naci İnci’nin şikâyeti ile hukuksuz şekilde tutuklular. Protesto haklarını kullandıkları için eğitim haklarından, özgürlüklerinden mahrum bırakılmış durumdalar. Peki neden? Kurumsal özerklik ve akademik özgürlük talep ettikleri için" ifadelerini kullandı.

"Bugün Berke’yi ve Perit’i üç aydır tutsak edildikleri zindandan almaya ve Erdoğan iktidarının mahpus siyasetine karşı birleşik mücadelemizle dimdik durduğumuzu haykırmaya geldik" diyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri adına Mert Güneş, "İktidarın saldırılarıyla tutsak edilen dostlarımızı alacak, muktedirlere karşı yine omuz omuza direneceğiz. Demokrasi sorunu çözülene, siyasi tutsaklar özgürlüğe kavuşana dek yılmadan mücadele edeceğiz" diye konuştu.

Son olarak Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri adına Ali Kerem Saysel, "Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı, temel hak ve özgürlüklere saygı gösterilmeyen üniversite kampüslerinde bilim ve bilgi üretilemez" dedi.

"EĞİTİM HAKKIM 3 AYDIR GASP EDİLMEKTEDİR"

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Berke Gök ve Perit Özen mahkemeye SEGBİS'le katıldı. Aynı dosyadan yargılanacak 12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi duruşmada hazır bulundu.

Duruşma saat 11.00'de kimlik tespitiyle başladı. Mahkeme tutuklu öğrenciler Berke Gök ve Perit Özen'in beyanıyla devam etti. Toplantı gösteri yürüyüşüne katılma, ihtara rağmen dağılmama, kamu malına zarar verme, araç kaçırma, hürriyetten yoksun bırakma ile suçlanan Berke Gök "Eğitim hakkım üç aydır gasp edilmektedir. Beslenme hakkım engellenmekte, güçsüz düşüp hasta olduğumda da ilaçlarım verilmemektedir. Atılı suçları kabul etmiyorum, Sosyal medyada Recep Tayyip Erdoğan'ın bana terörist dediği konuşmayı dinledikten sonra gözaltına alındım, üç hastane gezdik, işkenceye uğradım tutuklandım. Cezaevinde fiziksel şiddete uğradım, ilaçlarımı vermediler. Bir talimatla tutuklandım" dedi.

"BİZ VANDAL DEĞİLİZ"

Perit Özen ise "Eğitim hakkım gasp edildi. Naci İnci rektörlükten çıkıyordu tepki gösterdik. Bu her zaman yaptığımız bir tepkidir. Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medyada bunlar terörist mesajını okudum eve giderken 10 sivil tarafından çevrildim. 4 saat ters kelepçe ile bekledim daha sonra cezaevine gönderildim. Cezaevinde kötü muameleye maruz kaldım" diye konuştu.

Hakim "bir güvenliğin boğazını sıkmışsın" dediğinde Perit, "Aracın önüne geçmedim araç önünde arbede vardı. Sakin sakin alana geldim. Kimseye birşey yapmadım, atılı suçları kabul etmiyorum. Bize vandal diyen Naci İnci güvenliği her defasında öğrenciler üzerine saldırtan kişidir. Vandal biz değiliz. Bizim el pençe durduğumuz efendilerimiz yok, bu dava siyasidir. Tahliyemi talep ediyorum" cevabını verdi.

Tutuksuz yargılanan öğrencilerin savunmasına geçildi. Öğrenciler genellikle "Savcılıkta verdiğimiz savunmayı tekrar ediyoruz. Üstümüze atılı suçları kabul etmiyoruz, adli kontrollerin kaldırılmasını, beraatimizi talep ediyoruz" dediler. 

Avukatlar öğrencilere "Herhangi bir çağrı üzerine mi oraya gittiniz? dağılmanız yönünde bir uyarı yapıldı mı?" diye sorular sordu. Öğrenciler sorulara "hayır" cevabı verdi.

Aranın ardından avukatların beyanlarıyla duruşma başladı.

"BU İDDİANAME HAYAL ÜRÜNÜDÜR"

Av. Burçin Şahan, "Tutuklama şartları tutukluğun gerekçesi olmadan yapılmıştır. Kopyala yapıştır olarak karar alınmıştır. Kaçma ve delilleri karartma gibi şartlar uygun değildir öğrenciler okullarına devam ediyorlardı. Anayasal haklarını kullanırken güvenliğin şiddetine maruz kaldı öğrenciler, bu konuşulmadı.  Arabanın üstünden çekerek kafa üstü yere düşürmeye çalışan, yalan beyanlarda bulunmuş, soruşturmalar açılmış güvenlik görevlileri var. Faruk Kardoğan, özel güvenlik görevlisi, ama onun böyle sayılabilmesi için şartlar taşınıyor mu araştırılmalı. Hiçbir zaman bu araştırılmamış" dedi.

"Kişiyi yoksun kılma şartları gerçekleşmedi. Bu iddianame hayal ürünüdür. Naci İnci aracına binip oradan uzaklaşmıştır.  Direnme esnasında bir kamu görevinin icra edilmesi gerekir. Bir kamu görevi yok, darp var. Toplantı ve gösteri kabul edilen bir şeye mudahale ettiği belirtiliyor. Fakat özel güvenliklerin toplumların gösteri ve yürüyüşlerine müdahale yetkisi yoktur. Bu suçlar işlenmiş olamaz. Aracın kaçırılmasıyla ilgili, taleplerde bulunacağız. Oranın yaya yolu mu araç yolu mu olduğu bile davaya belirtilmemiş. Bunun anlık mı değil mi olduğuna karar verilmeli. Aracın önünde duran, cam temizleyen herkes aracı kaçırma suçuyla mı yargılanmalıdır? Biz bunu soruyoruz" diyen Şahan, "Adli kontroller bile emniyette psikolojik şiddete ve fiziksel şiddete maruz kalmasıyla sonuçlanıyor. Bu bir işkence niteliğindedir. 3 aydır tutuklu bulunan Berke Gök ve Perit Özen'in eğitim hakkı ellerinden alınmıştır, adli kontroller öğrencilerin eğitim hakkını engelliyor bütün sanıkların dilim varmıyor sanık demeye Berke ve Perit'in tahliyesini diğer öğrencinin adli kontrollerin kaldırılmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

"REKTÖRÜN İFADESİNDE BİLE YOK ARACIN ÖNÜNÜN KESİLDİĞİ"

Berke Gök'ün avukatı ise "Rektör aylardır protesto ediliyor. Yarın çıksa yarın da edilir. Olaylar yeni bir yil olduğu ve kalabalık olduğu için özel güvenliklerin daha sert darpa giriştiği görülüyor. Ben aylardan beridir Berke ve Perit'in neden tutuklu olduklarını anlayamıyor, açıklayamıyorum. Ben de, buradaki arkadaşlar da bu durumdan dolayı psikolojik hasar gördü. Siyasetçiler yalan söyleyebilir, bu siyasi bir dava. Hukuk yalan söyleyemez. Bir tane iddia var, belgede bile yok. Öğrencilerin rektörün önünü kestiğine savcılık karar vermiş, rektörün kendi ifadesinde bile yok aracın önünün kesildiği. Defalarca zıplandığı söyleniyor, bir kere zıpladığı görülsün, tutukluluğu devam etsin. O kadar eminiz. İddianamede daha önce de yalanlanmıştır, savcılık tarafından da yalanlanmıştır. Bu davada 14 kişi yargılanıyor hepsi aynı suçlamayla suçlanıyor. Berke'de kamu malına zarar iddiası var ek olarak. Bu arkadaşlar yurt dışına kaçmadıysa, Berke de kaçamaz. Arkadaşlar zararı kabul edeceğiz deyip IBAN istemişler. Tutukluluk şartları gelişmemiştir. Diğer öğrencilerin kaçmadığı görülmüştür. Hepsi eğitime devam ediyor ve mahkeme salonunda. Benim müvekkillim Berke'ninde Perit'in de kaçma şüphesi yoktur. Tahliyelerini talep ediyorum" dedi.

Savcılık tutuklu yargılanan Berke Gök ve Perit Özen'in adli kontrolle serbest bırakılmasını talep etti. Hakim de Berke ve Perit adli kontrolle yurtdışına çıkış yasağıyla serbest bırakılmasına karar verdi. Adli kontroller diğer 12 öğrenci açısından kaldırıldı.