Haber: Fatoş Erdoğan

Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) 13 gündür yanan Dersim'e ses olmak için Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Dersim Halkının tüm çabaları ve isteklerine rağmen kolluk kuvvetleri, 'yasaklı bölge' gerekçesiyle yangınların halk tarafından söndürülmesine izin vermiyor" ifadeleri kullanıldı. Basın açıklamasını DEDEF Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Yeğin okudu.

"GÖNÜLLÜLERİN BÖLGEYE GİRİŞİNİ ENGELLEDİLER"

DEDEF Genel Başkanı Ali Haydar Ben konuya ilişkin, "Dersim'de orman yangınların Valiliğin ve Kaymakamlığın açıklamalarına bakılırsa küçük olduğunu düşünebilirsiniz ama öyle değil. Bizler şunu biliyoruz Dersim halkı 90'lı yıllardan beri kendi coğrafyasında yanan ormanları söndürmüştür. Gönüllülerin bizlerin bölgeye girişini engellediler 13 gündür yanıyor ormanlarımız. Bunu bir kez daha söylüyoruz coğrafyamızda olan yangınlar politiktir, bilinçlidir. Yanan yerlerin bir kısmı maden sahalarının olduğu bölgededir. Eğer isteselerdi kamuoyu tepkisi çoğalmadan uçak ve helikopterle müdahale ederlerdi" ifadelerine yer verdi.

munzur

"CİĞERLERİMİZ CAYIR CAYIR YANIYOR"

Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

"Ülkemiz yanıyor, ormanlarımız yanıyor, içimiz ayrı yanıyor, dışımız ayrı yanıyor. Kısacası ciğerlerimiz cayır cayır yanıyor. İlimiz Dersim'de son 13 gündür, Hozat Çamurek, Hinzori, Kurukaymak, Hoceri ve Danzi bölgelerinde başlayan, rüzgarın etkisi ile ormanlık alana yayılan ve Ovacık köylerine kadar genişleyen orman yangınları, binlerce hektarlık alanın yok olmasına neden olmuş ve halen devam etmektedir."

"YOĞUN KAMUOYU BASKISI NEDENİYLE MÜDAHALE BAŞLADI"

"Dersim halkının tüm çabaları ve isteklerine rağmen kolluk kuvvetlerinin "yasaklı bölge" gerekçesiyle yangınların halk tarafından söndürülmesine izin vermemesinin yanında hiçbir devlet kurumu da yangınlara zamanında müdahale etmemiştir. Yoğun kamuoyu baskısı nedeni ile bir kaç gündür müdahale edilimeye başlanmış, fakat yangın tamamen kontrol altına alınamamıştır."

"ÜLKE İNSANININ GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR"

"An itibariyle yangının devam ettiği bölge halkından gelen bilgiler arasındadır. Sadece Dersim'de değil Bingöl, Yayladere, Cizre ve Şırnak bölgeleri de günlerce yanmış ve müdaheleye izin verilmemiştir. Ülkemizin en önemli doğal kaynaklarından olan ormanlarımızın yanması, orman sürekliligini tehlikeye sokan ve ülke insanının da geleceğini tehdit eden etkenlerin başında gelmektedir."

yangın-23

"BİZİM İÇİN DOĞANIN DOĞUSU BATISI, GÜNEYİ KUZEYİ OLMAZ"

"Ülkemizde insandan kaynaklı, bölgemizde operasyon kaynaklı yaşanan yangınlar, her yıl yüzlerce hektar orman alanının kaybolmasına neden olurken, yangınla mücadelede büyük miktarda masraflara, ekolojik dengenin bozulmasına, canlı yaşamının, yaban hayatının önemli ölçüde tahrip olmasına, ormanların birçok fonksiyonunun yok olmasına ve aynı zamanda can ve mal kayıplarına neden olan en önemli tehdittir. Bizim için doğanın doğusu batısı, güneyi kuzeyi olmaz."

"HAVADAN VE KARADAN ACİL MÜDAHALE EDİLMESİNİ İSTİYORUZ"

"Dersim'de yanan ormanlarımız ne ise Muğla ve Antalya da yanan ormanlarımız, Sinop ve Kastamonu'da yaşanan sel felaketleri bizim için aynıdır. Batıda havadan müdahale ile yapılan çalışmaların aynısı doğu illerinde de yapılmalıdır. Yangın yayılmadan ve geç kalınmadan havadan ve karadan acil müdahale edilmesini istiyoruz."

"DOĞAYA KAST EDEN YANGIN DEĞİLÜ SAVAŞLARDIR, RANTTIR"

"Şimdi bir kez daha söylüyoruz, ormanlarımızı kül eden, börtü böceğin ve orman canlıların yaşamlarına kast eden yangın değildir, savaşlardır, ranttır ve doğanın devletin öncelikler listesinde yer almamasıdır. Siyasi iktidar buradaki eksiklikleri görmek ve tamamlamak yerine acıların rantını devşirmenin peşine düşmekte, günü bilindik rutin açıklamalarla geçiştirmektedir. "

"YETKİLİLERİN ÖRTÜ YANGINIDIR DEMESİ GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR"

"Yetkililerin örtü yangınıdır demesi gerçeği yansıtmamaktadır.. Kamuoyu baskısı sonucu Dersim'deki yangına bugün itibariyle havadan da müdahale edildikini öğrenmiş bulunuyoruz. Her yıl çıkan bu yangınlara yetkililerin sessiz kalmasını değil,çıktığı an müdahale etmesi ve hektarlarca alanın yok olmamasını istiyoruz. Burdan bir kez daha söylüyoruz; yanan orman alanlarının yerine, maden ocakları açılmasını değil, bir an önce fidan dikimi yapılıp eski haline döndürülmesini istiyor ve takipçisi olucağımızı belirtiyoruz."