Patronların 9,6’lık ek zammı kabul etmeyerek iş yavaşlatma eylemlerine başlayan Petrol-İş’in örgütlü olduğu TÜPRAŞ’ın Kırıkkale rafinerisinde çalışan işçiler, özelleştirmeden bu yana ücretlerin eridiğini ve asgari ücretin üç katına yakın ücret düzeyini korumak için direndiklerini söylüyor. TÜPRAŞ’ın rekor kârlarına dikkat çeken bir işçi, “Asgari ücretle aramızdaki oranı korumanın yanı sıra sayemizde kazandığı kârdan da pay istiyoruz” diyor. Türkiye’de ücretlerin asgari ücret düzeyinde eşitlenmesine karşı işçilerin hedefi açlık değil, yoksulluk sınırı. Verdikleri mücadelenin önemli olduğunu aktaran işçiler “Star Rafineri gibi diğer yerlerde çalışanların gözü bizde, çünkü biz yenilirsek sıra onlara gelecek” diyor.

İŞÇİLER NE İSTİYOR?
Evrensel'den Birkan Bulut'un haberine göre, 2022’nin mart ayında Petrol-İş ile Koç Holding arasında 3 yıllık sözleşmeye imza atılmıştı. İzmit, İzmir, Kırıkkale ve Batman’da bulunan dört TÜPRAŞ rafinerisinde çalışan 3 bin 950 işçiyi ilgilendiren sözleşmeye göre ücretlere birinci 6 ay yüzde 40, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 ay enflasyon, beşinci 6 ay enflasyon artı 3 puan, altıncı 6 ay enflasyon oranında zam yapılmıştı. Ancak yüksek enflasyon karşısında ücretleri hızla eriyen işçiler yüzde 50 ek zam talebinde bulundu. Koç Holdingin yanıtı ise sadece yüzde 9.6 oldu. Bunun üzerine işçiler iş yavaşlatma eylemine başladı. Yıllardır asgari ücretin üç dört katı ücret alan TÜPRAŞ işçisi, asgari ücretin 2.89 katını alabilmek için direniyor.

ÖZELLEŞTİRME MİLAT OLDU
TÜPRAŞ’ta bu noktaya nasıl gelindi? Kırıkkale rafinerisindeki  işçilerin anlattıkları, yaşananların son birkaç yılda meydana gelmediğini gösteriyor. 2006 yılında TÜPRAŞ’ın yüzde 51 hissesinin Koç’a satılması, her özelleştirme sürecinde olduğu gibi burada da taşeronlaşmanın yaygınlaşması ve güvencesizliği beraberinde getiriyor. O dönem verilen mücadele özelleştirmeyi durduramıyor. Bir işçinin eşi o günleri şöyle hatırlıyor: “O zaman özelleştirilmesin diye hepimiz uğraştık. Fakat hem ücretlerimiz çok görülüp bize daha ne istiyorsunuz denildi, hem de Kırıkkale’nin ortamı nedeniyle yeterli desteği görmedik. En sonunda Kırıkkale halkı destek versin diye esnafa tepki gösterdik, gidip Ankara’dan alışveriş yaptık. Akılları başlarına geldiğinde çok geç olmuştu.”

Kamu işletmelerinin tasfiyesi, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması, sendikaların etkisizleştirilmesi ve son yıllarda asgari ücretin ortalama ücret olmasıyla TÜPRAŞ işçisinin sadece adı kaldı. 2019 TİS görüşmelerinde TÜPRAŞ genel müdürünün “Zaten asgari ücretin 5.2 katını alıyorlar bir de daha fazlasını istiyorlar” sözünden, işçilerin asgari ücretle aralarındaki farkın 2.86 ila 3 oranına yükseltilmesi talebine gelindi. 2019 yılında toplu sözleşme süreleri üç yıla çıkarılarak ücretler enflasyonun kaderine terk edildi.

TÜPRAŞ 7 MİLYAR BEKLEDİ, 10,6 MİLYAR KÂR ETTİ
Oysa işçilerin ek zam talebinin tek nedeni sadece hayat pahalılığı değil. TÜPRAŞ, 2022 yılının ikinci çeyreğinde 10 milyar 611 milyon lira net dönem kârı ile piyasa beklentisi olan 7 milyar TL’nin üzerinde rakam açıkladı. 2022 yılının ilk 9 ayında ise 23 milyar 500 milyon lira net kâr elde etti. TÜPRAŞ, 9 ayda bir işçi başına 3 milyon 900 bin lira net kâr elde ederken, aylık bazda işçi başı kâr 433 bin 163 lira oldu. Birçok gazete petrol fiyatları ve devalüasyon üzerinden kâr artışını açıklasa da işçiler kâr marjı arkasındaki emeklerini biliyor. Gazetemize konuşan bir işçi, “Bu kadar yüksek kârdan sonra bize para yok diyemezler. Asgari ücretle aramızdaki oranı korumanın yanı sıra sayemizde kazandığı kârdan da pay istiyoruz” diyor.

Ayrıca banka ve diğer fabrikaların da Koç Holdingin kârlarını katladığı söyleyen işçi, “Aldığımız da verdiğimiz de Koç Holdingin. Bizden kazandığı para bankada değerlendiriliyor; gittiğim benzinciden aldığım makineye kadar onun; kullandığımız işçi servislerinden işyerindeki makinelere kadar hep onun üretimi. Yani tam tekel” diyor.

'BİZ YENİLİRSEK SIRA STAR RAFİNERİDE'
Daha önce asgari ücretin dört katı olan ücretlerde şimdi 2.89 oranını (katını) korumaya çalıştıklarını aktaran işçi şöyle anlatıyor: "Şimdi TÜPRAŞ’ta işçiler 16-17 bin lira, memur 11-12 bin lira civarında maaş alıyor. Toplu sözleşme imzalandığından bu yana bizim maaşımızdan bir asgari ücretten fazla gitti. Oysa bu sektörde en aşağıda ücret alanlar biziz. O nedenle Star Rafineri gibi diğer yerlerde çalışanların gözü bizde, çünkü biz yenilirsek sıra onlara gelecek."

TÜPRAŞ grev yasağının olduğu iş yerlerinden biri. Bu nedenle belirli alanlar dışında iş bırakma/yavaşlatma eylemi yaptıklarını anlatan işçi, “Giriş çıkışlarda içeri girince açıklama yapıyoruz. Fakat sesimiz çok dışarı çıkmıyor. Burada bir sürü fabrika var, örgütlü sendikalar var ama dayanışma neredeyse yok. Çevremizdekiler de hâlâ çok iyi koşullardayız ama beğenmiyoruz gibi düşünüyor. Mesela esnaf bizim maaşlarımız düşerse kendisinin de kaybedeceğini anlamıyor” diyor.

'BAKIM ÖNCESİ İŞ BIRAKTIK, ÜSTÜNLÜK BİZDE'
Ancak işçiler karamsar değil. Ek zam pazarlığının TÜPRAŞ’ın 5 yılda bir yaptığı bakım dönemine denk gelmesinin kendilerinin kozu olduğunu düşünüyorlar. “6 Şubat’ta yapılacak duruş hazırlıkları aksamaya başladı” diyen bir işçi şöyle devam ediyor: “Tüm rafineriye bakım yapılacak ve şimdiden yüzlerce taşeron işçi aldılar, bir sürü iş makinesi kiraladılar. O nedenle her geçen gün aleyhlerine işliyor.”

Bir başka konu da Petrol-İş Kırıkkale Şube yönetiminin değişmesi. Ekim ayında yapılan şube seçimlerinde 200 delegenin 177’si Petlas Delegesi Mehmet Doğan’a, 22’si O Dönemin Şube Başkanı Murat Kaya’ya oy verdi. Bu nedenle TÜPRAŞ’taki mücadele yeni şube yönetiminin ilk sınavı olacak. Fabrikalar arasında bir rekabetin kalmadığını söyleyen işçiler, ezici bir çoğunlukla destek verdikleri şube yönetiminden ümitli olduklarını söylüyor.