Haber/Sabri Kırdar

İnsan Hakları Derneği Antalya Şubesi Antalya’da bulunan cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri hakkında basın açıklaması yaptı. Şube binasında yapılan açıklamada konuşan

Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ebedin Altınkaynak yaşanan hak ihlalleri hakkında şunları söyledi.

Değerli basın emekçileri ve değerli insan hakları savunucusu arkadaşlar hepiniz basın açıklamamıza hoş geldiniz. Bilindiği üzere İnsan Hakları Derneği Şubeleri her 3 ayda bir olmak üzere sorumluluk bölgesindeki cezaevlerinden gelen hak ihlalleri iddialarıyla ilgili 3 aylık raporlar hazırlamakta, bu raporları da zaman zaman kamuoyu ve sorunların çözülmesi için muhataplarıyla paylaşmaktadır. Bizde bugün 2022 Temmuz-Eylül dönemine ilişkin raporumuzu kamuoyuyla paylaşmak üzere toplanmış bulunmaktayız. Temmuz-Ağustos-Eylül 2022 tarihleri arasında şubemize yazılı veya sözlü, gerek bizzat mahpusların başvurularıyla gerekse de aileleri aracılığıyla bizlere ilettikleri hak ihlali iddialarına ilişkin Hukuk ve Cezaevi Komisyonumuz Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan 8 Antalya S Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan 15 ve Alanya L Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan 4 mahpus olmak üzere toplamda

27 mahpus ile birebir  görüşmeler yapmıştır.

Farklı mahpusların birbirini teyit eden benzer beyanları, şikâyetleri ve gözlemlerimiz esas alınarak hapishanelerdeki sorunlar ve hak ihlallerine yönelik tespitlerimiz ile yaşanan hak ihlallerinin son bulması adına çözüm önerilerimizi içeren rapor hazırlanmıştır.

Hazırlanan raporda, mahpuslarla tek tek yapılan görüşmelerin detayları yer alırken bu basın açıklamamızda mahpusların ortak şikayetlerini bir de basın yoluyla kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Buna göre ;

ANTALYA YGC’DEKİ MAHPUSLARIN ORTAK ŞİKAYETLERİ

1.    Odaların bazılarının 20 metrekarelik 3 kişilik bazılarının tek kişilik hücre tipi şeklinde kameralı olduğunu,

2.    Odalardaki tek pencerenin parmaklığa ilaveten ( cezaevinin tamamında) tel örgüyle kapatılmış olması,

3.    Mahpuslar sadece aynı koğuşta kaldıkları arkadaşlarını görebildiklerini, günde 1,5 saat, toplamda 6 kişi ile birlikte havalandırma hakkı olduğunu, bazı mahpuslar ise sadece koğuş arkadaşlarını görebildiğini, haftada sadece bir gün boş bir odada sosyal faaliyet adı altında çıkarıldıkları ancak hiçbişey yapamadıklarını, sosyal faaliyetin hiç olmamasından şikâyetlerini özellikle tekrarlamışlar.

4.    Aile telefon görüşmesinin süresinin (haftada bir kez 10 dakika) maddi kısıtlılık nedeniyle görüşmeye gelemeyen aileler açısından yetersiz olduğunu, ayrıca adli mahpuslara tanınan haftalık 30 dakikalık görüntülü konuşma hakkının sesli arama da dahil hiçbir şekilde siyasi mahpusların  yararlandırılmadığını,

5.    Kendilerine ailelerince gönderilen havlu vb. kişisel bakım eşyalarının elenerek iade edildiği, temizlik/hijyen malzemeleri gibi temel ihtiyaçları başta olmak üzere insani asgari tüm ihtiyaçlarını

kendilerinin almak zorunda kalındığını idarenin vermediğini,

6.    Kantin fiyatlarının çok pahalı olduğunu,

7.    Böbrek rahatsızlığı olanların dışında hiç kimsenin temiz içme suyu alamadığını, yemeklerin az ve doyurucu olmadığını ve özellikle çeşidin az olduğu belirtilmiştir.

8.    Yeni mahpus sevklerinde mahpuslara zaman zaman çıplak arama dayatıldığı ancak mahpusların buna direndiği hususları tarafımıza aktarılmıştır.

9.    FM dışında radyo yayınlarını dinleyemediklerini, TRT3 (TBMM Tv) de dahil Halk Tv, KRT Tv gibi Tv kanallarının yayınlarına izin verilmediği, bu konudaki sözlü ve yazılı taleplerin sonuçsuz bırakıldığı tarafımıza aktarılmıştır.

Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevindeki şikayetler özetle bu şekildeydi .Şimdi Antalya S Tipi Kapalı Cezaevindeki şikayetlerden özetle bahsetmek isteriz.

ANTALYA S TİPİNDEKİ ORTAK ŞİKAYETLER

1.    Odaların 20 metrekare, 3 kişilik ve kameralı olduğunu, havalandırmada sadece aynı koğuşta beraber kaldıkları arkadaşlarını görebildiklerini,

2.    Haftada bir gün spor adı altında futbol sahasına çıkarıldıklarını(ancak top olmadığı için oynayamadıklarını), sadece orada kısıtlı olarak diğer arkadaşlarıyla sohbet edebildiklerini,

3.    Aile telefon görüşmesi süresinin (haftada bir kez 10 dakika) yetersiz olduğunu,

4.    İki aydır temizlik/hijyen malzemelerini kendilerinin almak zorunda kaldığını idarenin vermediğini,

5.    Kantin fiyatlarının çok pahalı olduğu,

6.    Sevk ve koğuş değişikliği taleplerinin sürüncemede bırakıldığı,

7.    Mahpuslar görüşme tarihinden bir hafta önce korona olduklarını cezaevi doktoruyla bir hafta sonra görüşebildiklerini aktardılar. Hastaneye sevk veya revir talepleri gecikmeli  yapıldığını,

8.    Mahpuslar hastane sevklerinin geciktirildiği, hastane sevkleri olduğunda da doktor muayenesinde kelepçe çıkarılmadığını anlatmışlardır.

9.    Keyfi bir gazete ve süreli yayın kısıtlamasıyla karşılaştıklarını, sadece Basın İlan Kurumu’nun ilan verdiği gazetelerin verildiğini bu kapsamda istedikleri gazetelerden sadece Birgün gazetesini alabildiklerini,

10.Sosyal ve sportif etkinliklere ve diğer koğuşlarla sohbete çıkarılmadıklarını,

11.Bazı mahpuslar tarafından, son zamanlarda fiziki ve psikolojik işkenceye dair baskıların arttığı özellikle stajyer olduğunu bildikleri müdür yardımcısı statüsünde olduğunu düşündükleri Umut isimli görevlinin odalara girerek ayrıntılı arama adı altında her şeyi dağıttığını “bunlar daha iyi günleriniz bundan sonra göreceksiniz gününüzü” şeklinde tehditlerde bulunduğunu, kamera olmayan bölümde darp edildiklerini tarafımıza aktarılmıştır.

Antalya S Tipindeki şikayetlerde özetle bu şekildeydi şimdi son olarak Alanya L Tipi Kapalı Cezaevindeki şikayetlere değinmek istiyoruz.

ALANYA L TİPİNDEKİ ORTAK ŞİKAYETLER

1.    Temizlik/hijyen malzemelerini kendilerinin almak zorunda kaldığını idarenin vermediğini,

2.    Kantin fiyatlarının çok pahalı olduğunu,

3.    Sevk  taleplerinin sürüncemede bırakıldığı,

4.    Mahpuslar hastanede doktor muayenesinde çoğu zaman kelepçe çıkarılmadığını,

5.    Keyfi bir gazete ve süreli yayın kısıtlamasıyla karşılaştıklarını, sadece Basın İlan Kurumu’nun ilan verdiği gazetelerin verildiğini bu kapsamda istedikleri gazetelerden sadece Birgün gazetesini alabildiklerini,

6.    Sosyal ve sportif etkinliklere  çıkarılmadıklarını,

7.    Elektrik        fiyatlarının  fahiş  olması           gibi     şikayetler    tarafımıza aktarılmıştır.

Mahpusların aktardığı bütün bu şikayetlerden derneğimizin gözlem ve talepleri ise şu şekilde belirtebiliriz.

GÖZLEM  VE  TALEPLER

1-        Yasal ve uluslararası mevzuat, evrensel hukuk ilkeleri ile birlikte göz önüne alındığında; derneğimize gelen başvurular sonucunda tespit edilen sağlık ve tedavi hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, haberleşme özgürlüğü, ifade özgürlüğü ihlallerinin sebebi olan hapishane idaresi ve personelinin uygulamalarının ve eylemlerinin sonlandırılması ve cezaevi idarelerinin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.

2-        Ayrıntılı raporda görüldüğü üzere mahpusların en temel insan hakları dahi askıya alınmış ve pandemi gerekçesiyle mahpuslar üzerindeki tecrit en üst seviyeye çıkarılmıştır. Ancak bütün ülkede her alanda son verilen pandemi uygulamalarının cezaevlerinde hala kısmen devam etmektedir. Mahpusların hapishane koşullarında sosyalleşebilmesi, infaz sürelerinde sosyal ilişkilerden kopmamaları, bedensel ve ruhsal sağlıkları açısından ortak alan faaliyetleri büyük önem arz etmektedir. Pandemi ile birlikte başlayan süreçte mahpusların ortak alan faaliyetlerinin yaptırılmaması mahpusların içinde bulunduğu tecrit koşullarının ağırlaşmasına neden olmaktadır.

3-        Mahpusların dış dünya ile iletişim kurması, toplumdan tamamen kopmadan, meydana gelen gelişmeleri takip edebilmesi için en önemli iletişim araçlarının başında süreli ve süresiz yayınlar gelmektedir. Mahpuslar kitaplar sayesinde birçok konuda kendilerini geliştirirken, gazete ve dergiler sayesinde toplumda yaşanan gelişmeleri takip edebilmektedir. Bu durum tecridin mahpuslar üzerindeki etkilerinin bir parça olsun azalmasına neden olmaktadır. Ancak hapishanelerde kitaplara getirilen kısıtlamalar ile dergi ve gazetelere getirilen yasaklamalar nedeniyle mahpuslar ifade özgürlüğü kapsamında bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğü ve haber alma hakkından faydalanamamaktadır. Bu kısıtlamalara derhal son verilmelidir.

4-        Hapishanelerde yüzlercesi ağır, binlerce hasta mahpus bulunmaktadır. Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşme hükümleri açık olmasına rağmen, sözleşme hükümlerine uyulmamakta ve hasta mahpusların sağlık hakları sistematik bir biçimde ihlal edilmektedir. Ağır hasta mahpusların infazları durdurulmalı ve derhal tahliye edilmeleri için gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir. Yine bütün hasta mahpusların insan onuruna yakışır bir şekilde eksiksiz olarak tedavilerinin sağlanmalıdır.

5-        Hukuka aykırı olan Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik” ile hapishane idarelerinin mahpuslara karşı sınırsız yetkiyle donatılarak keyfi kararlar alabileceği uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Hapishane idareleri mahpuslara hukuka aykırı gerekçelerle mahpuslara çeşitli disiplin cezaları vererek yeni yönetmelik ile İdare ve Gözlem Kuruluna verilen ‘’iyi hal’’ değerlendirilmesi yetkisi kötüye kullanılmaktadır. Bu keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir.

6-        Antalya S        Tipi    Kapalı          Cezaevinde  bulunan       Salih   Gökalp,

Havalandırma da Birgün gazetesini 3 kişi birlikte okumaları nedeniyle stajyer olduğu düşünülen müdür yardımcısının gazeteyi havalandırmaya çıkaramayacaklarını ve birlikte gazete okuyamayacaklarını, yine Zuhat Özkan adlı arkadaşını “bunlar daha iyi günleriniz bundan sonra göreceksiniz gününüzü” şeklinde tehdit ettiğini bunun üzerine cezaevi idaresine Umut bizi tehdit ediyor diye söyledikleri için 23.09.2022 Cuma günü darp edildiğini söylemiştir. Görüşme esnasında mahpusta darp izleri olduğu görülmüş, burnunun üzerinde orta kısımda bir cm boyutunda olduğu düşünülen kırmızı bir çizik ve sağ üst kolda bir buçuk cm olduğu düşünülen çizik ve morluk görülmüştür. Mahpus, bu müdür yardımcısı ve diğer gardiyanların cuma günü odasına aramaya geldiğini, odasını dağıttığını, bütün eşyaları yere attığını ve bu sırada kamera görmeyen tuvalet kısmında stajyer müdür yardımcısı olarak bildikleri bu kişi ile diğer isimlerini bilmediği gardiyanların kendisini darp ettiğini anlatmış daha sonra kendisini 17 dakika süngerli odada bıraktıklarını anlatmıştır. Yine bu cezaevinde kalan diğer bir mahpus Ali Karakurt da detaylı arama adı altında yiyecek ve eşyalarının darmadağın edildiğini ismini Umut olarak bildikleri stajyer memur tarafından tehdit edildiğini anlatmıştır. Arama adı altında mahpuslara yapılan kötü muamele ve tehditlere son verilmesi gerekmekte olup, Mahpusların beyanlarında ismi geçen görevli ve hukuka aykırı hareket eden diğer görevliler hakkında gerekli idari ve adli soruşturmanın bir an önce başlatılması gerekmektedir.