Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, özellikle büyük şehirlerde milyonlarca yurttaşın kullandığı toplu taşımanın virüs bulaşma riskini artırdığını aktardı.

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, koronavirüsle mücadele kapsamında toplu taşımanın zor yönetilecek işlerden bir tanesi olduğunu belirterek, "Kapalı bir alanda çok sayıda kişi bir arada bulunuyor. Sosyal mesafeyi korumaları zor. Yolcuların hepsi de dikkatli olmuyor. Bir kısmı maske takıyor bir kısmı takmıyor. Aynı yüzeye çok kişi dokunuyor. Toplu taşıma bu viral enfeksiyonun bulaşması açısından çok uygun bir alan" ifadelerini kullandı. Haber Global’de normalleşme sürecini değerlendiren Prof. Dr. Özlü, toplu taşımanın bütün ülkelerin sorunu olduğunu, ama alternatifinin de olmadığını belirtti.

"YÜZDE 50 ÇALIŞMASI İLE RİSK AZALTILABİLİRDİ"

Büyük kentlerde ulaşımın ağırlıklı olarak toplu taşıma araçlarıyla yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Tevfik Özlü şöyle konuştu: "Toplu taşımada risk yüksek. Kapalı bir alanda çok sayıda kişi bir arada bulunuyor. Sosyal mesafeyi korumaları zor. Yolcuların hepsi dikkatli olmuyor. Bir kısmı maske takıyor, bir kısmı takmıyor. Bir kısmı burnunu dışarıda bırakıyor. Bir de aynı yüzeye çok kişi dokunuyor. Toplu taşıma bu viral enfeksiyonun bulaşması açısından çok uygun bir alan. Kapalı ve havasız bir alan olma açısından büyük riskler taşıyor. Ama hayatımızdan kaldırmamız da mümkün değil. Çünkü insanlar işe gidecek. Herkesin bireysel aracıyla gitmesi mümkün değil. Dolayısıyla bütün dünyada bu toplu taşıma sorununun çözümü zor olan bir konu. Yüzde 50 ile çalışması riski belki biraz daha azaltabilirdi. Sanırım toplu taşımada talep fazla, karşılamak için kapasite yetersiz. Onun için böyle bir uygulama gelmiş olabilir." Özlü, iş yerlerinin farklı zaman dilimlerinde vardiyalarını başlatmalarının ve evden çalışmanın toplu taşımanın yükünü azaltacağını söyledi.

"MÜMKÜN OLDUĞUNDA TOPLU TAŞIMA KULLANMAYIN"

Yurttaşlardan mümkün olduğu kadar imkanları çerçevesinde toplu taşıma araçlarını kullanmamalarını isteyen Prof. Dr. Tevfik Özlü, insanların gidecekleri yere yürüyerek ya da bisikletle veya kendi araçlarıyla gitmelerini önerdi. Toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalanların ise güvenli yolculuk yapabilmeleri için dikkat etmeleri gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir yere giderken toplu taşımanın çok yoğun olduğu saatlerden daha erken saatte çıkın. Dönüşte herkesin yüklendiği saatlerde değil, yarım saat geç binin. Bunun dışında havalandırma, hijyenle ilgili tedbirler alınması lazım. Ve mutlaka herkesin toplu taşıma araçlarında usulüne uygun olarak maske takmaları gerekir. Eldiven kullanmayı önermiyoruz. Ama kullanılırsa yolculuk bittiğinde eldivenler çıkarılmalıdır. Ama en güzeli, araçlardan indikten sonra ellerimizi yıkamalı veya dezenfektan ile temizlemeliyiz."