Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı 45 nüfuslu Yörük Köyü Günüören’de Eren ve Sebahat çifti dünya evine girdi. Günüören Köyü’nde yapılan düğünde seymen ve fıstık geleneği yaşatıldı.

"OĞLUMUN DÜĞÜNÜNDE O GELENEĞİ YAŞATMAK İSTEDİM"

Damadın babası Şener Çak, yaşatılan Yörük kültürüne ilişkin şunları söyledi:

"Ben de yıllarca İstanbul’da yaşadım, 30 yıl. Emekli oldum, köyüme geri döndüm. Bu geleneği oğlumun düğününde yaşatmak istedim. Yıllardır o benim içimde vardı, şu anda onu yaşıyoruz. Gelin geldikten sonra arabadan inilir ilahilerle dua okunur. Fıstık atma olayı, bizim örf ve adetlerimizde yıllardır benim çocukluğumdan beri sürer. Bu fıstık atma geleneğini büyüklerimizden öğrendik o geleneği yaşatmak istedim oğlumun düğününde ben. Yani bizlerden önce dedelerimiz yaparmıştır. Babaannelerimiz, büyüklerimiz yaparmıştır. Bende bu geleneği sürdürmek istedim, güzelde olduğunu düşünüyorum. Artık, bilmiyorum köy halkımız ne der?"

"EKONOMİK SIKINTI VAR"

Düğünü bir miktar borçla yaptığını da sözlerine ekleyen Baba Çak,  "Ekonomik sıkıntı var. Ekonomik sıkıntı atlatılarak bu düğünü yapmaya çalıştık. Ödemeye de devam edeceğiz düğünden sonra. Biraz boçla yaptım. Tabi oğlumuz, çocuklarımız için yaptık" dedi. Babası ve eşi ile köy düğünü yapmaya beraber karar verdiklerini aktaran damat Eren Çak ise şunları söyledi:

"Burası 700 yıllık tarihi bir Yörük köyüdür. Eski gelenekleri süre gele adetlerimizi tekrardan yaşatıyoruz. Çok mutluyuz, herkes mutlu, herkes eğleniyor" dedi. Çak, "Bir buçuk senedir Bilecik’te yaşamaktayım. Ondan önce İstanbul’da yaşıyordum. Babamla karara verdik, eşimin onayıyla bu düğünü yaptık, çok güzel de oldu.  Yani pandemi döneminde herkes evine kapalıyken, kapalı bir ortamda yapacağıma bende açık havada yapmak istedim. Herkeste beğendi, çok güzel oldu. Herkes ferah ferah köy düğünü yaşadı.  Piyasalar belirsiz olduğundan dolayı biraz zorlandım ama zamanla kendimi rahata çektim. Zaten şu anda ev tutmak, masraf yapmak, koltuk takımı olsun yani evin temel ihtiyaçlarını yaparken biraz zorlandı."

Düğüne katılan İstanbul Bilecikliler Derneği Başkanı Faruk Şahin ise, "Bu tür düğünler sadece düğün olmaktan ibaret değil; insanların bir araya geldiği, sorunlarının tartışıldığı bir durumdur. Türk örf ve adetlerinde zaten böyledir. Oynayalım değil de, orada kim gelmiş, kim gelmemiş? Gelmeyenin acaba bir rahatsızlığı var mı, hastalığı var mı, aramızdan ayrıldı mı? Bu tür düğünlerin asıl amacı da odur" dedi.