Gezi Parkı eylemleri sırasında Okmeydanı’nda başına gaz fişeği isabet eden Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili davada, 10 Nisan günü olay yerinde keşif yapılması kararı alındı. Mahkeme heyeti sanık polis Fatih Dalgalı’nın tutuklanması talebini reddetti. Duruşma 8 Mayıs’a ertelendi.

Gezi Parkı eylemleri sırasında İstanbul Okmeydanı’nda polis tarafından gaz bombası fişeğiyle vurulan ve 269 gün komada kalmasının ardından yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin davanın 9. duruşması İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Geçtiğimiz duruşmanın ardından bilirkişi raporu açıklanmış, raporda Berkin Elvan’ın ölümüne neden olan atışın polis Fatih Dalgalı tarafından yapıldığı kaydedilmişti. Sanık polisin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Yine HDP İstanbul milletvekilleri Oya Ersoy, Ahmet Şık, Musa Piroğlu, EMEP MYK üyesi Levent Tüzel ile birlikte yine Gezi eylemleri sırasında hayatı kaybeden Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray, Cumartesi Anneleri ile çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi duruşmayı takip etti.

“FOTOĞRAFTAKİ KİŞİ FATİH AĞABEYE BİRAZ BENZİYOR”

Duruşma, SEGBİS ile bağlanan tanık polis Bayram Gözükara’nın beyanlarıyla başladı. Sanık polis Dalgalı'nın "üst devresi" olduğunu belirten Gözükara, "Dalgalı’nın gruptaki görevini bilmiyorum. Gruptaki zetçiler değişebiliyordu o dönemde. Ben kalkancıydım. Grubumun amirini hatırlamıyorum. Grup şefimiz Yusuf Uyanık’tı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geçişi sırasında yolu açmak için Okmeydanı’na geçtik. Fotoğraftaki kişi Fatih ağabeye biraz benziyor, olay yerine ait görüntülerdeki kişiyi teşhis edemem, benzetemedim" dedi. Katılan avukatı Çiğdem Akbulut, bunun üzerine tanık polis Gözükara’ya “Grubunuzda kimlerin gaz sıktığını biliyor musunuz?” diye sordu. Gözükara, soruya “Müdahale edildiğini hatırladığını ama kimlerin gaz kullandığını bilmediği” yanıtını verdi.

“DALGALI’NIN İSMİNİ BASINDAN DUYDUM”

Ardından tanık polis Hasan Pekşen'in tanıklı beyanları dinlenildi. Pekşen, "O dönemde zetçi olarak görev yapıyordum. Taksim grubundaydım. Olayla alakalı herhangi bir bilgimiz yok. Berkin Elvan öldükten sonra bizi ifadeye çağırdılar. Okmeydanı’ndaki bağlantı yolunda bekledik biz ama Şark Kahvesi’nin orada müdahale vardı. Zetçiler tek başına görev yapmaz. Müdahalenin olduğu yerden 500 metre gerideydik. Gruba müdahale eden polisleri göremedik. Biz eve gitmeden çalışıyorduk. Sonuçta toplumsal olayları önlemekle görevli polislerdik. Grup içinde zetçi olarak görevliydim. Grupta benden başka zetçiler de vardı. Zet kullanırken bize talimatı grup amiri verirdi. Ben Dalgalı’nın ismini basından duydum. Kendisi ile hiçbir yerde görev yapmadım" diye konuştu.

ÜYE HAKİME TEPKİ GÖSTERDİ

Sanık polis Fatih Dalgalı’nın avukatı ise, tanıkların dinlenmesi sonrası yaptığı savunmada zet silahı kullanım pozisyonu, atış açısının teknik bir konu olduğunu belirtti. Bilirkişilerin hazırladığı raporun bu nedenle varsayıma dayalı olduğunu savunan Dalgalı’nın avukatı, bu konudaki detaylı savunmalarını yazılı olarak mahkemeye sunduklarını söyledi.

TELEFONUNA BAKIP GÜLÜMSEYEN HEYET ÜYESİNE TEPKİ GÖSTERDİ

Mağdur Elvan ailesi avukatlarından Can Atalay ise, tanık beyanları sırasında mahkeme heyeti üyelerinden birinin telefonuna bakıp gülümsemesine “Elinizdeki telefona bakarak, gülümseyerek beyan dinleyemezsiniz” sözleriyle tepki gösterdi. Ardından tanıklardan Hasan Pekşen’in beyanları üzerinde duran Av. Atalay, “Hasan Pekşen iki şey söyledi. Birincisi; ‘Zet silahı talimatla atılır’ dedi. Bu iki ihtimalle ortaya çıkar. Ya Fatih Dalgalı suçun ağırlaştırıcı nedeni olmadan atış yapmıştır ya da sıralı amirlerin talimatı ile bir çocuğu öldürdü. Yine ‘Onun yaşındaki çocuklar bize taş attı, bağırdık gittiler’dedi. Polislerin de oradan uzaklaştığını söylediğinin altını çizdi.

TAKİPSİZLİK KARARININ GEREKÇESİNİ HATIRLATTI

Av. Atalay, öldürülen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ın katıldığı bir protesto sırasında kolunun iki yerden kırıldığını da hatırlattı. Valilik makamı bu konuda soruşturma izni vermemesine itiraz ettiklerini söyleyen Atalay, şüpheli polis memurları hakkında verilen takipsizlik kararında ‘Emniyet görevlilerinin dağılma ihtarı yapıldığı, memura direnme nedeniyle sanığın kendi kusuru ile kolunun kırıldığı’nın belirtildiğine dikkat çekti. Atalay, “Bu sanığın tutuksuz yargılanmasının manası aileyi cezalandırmaktir” dedi.

KEŞİF TALEBİ

Önceki duruşmada dinlenen tanık polislerin ifadelerine de değinen Atalay, “Tıpkı jandarma kriminal raporu gibi benzerlik var. Doğrudan atış yapıldığı sabit artık. Bu raporlar bir bütünü tamamlıyor. Durumu ortaya koyuyor. Yeni bilirkişi raporu da istenmiyor. Keşif istiyoruz, çünkü suçun alacağı cezanın hangi hadden verileceği bizce keşif yapılması gerekir. Artık tutukluluk talep etmiyorum bu su götürmez bir gerçek çünkü artık” ifadelerini kullandı.

AÇLIK GREVİNDEKİ MESLEKTAŞLARI İÇİN KURDELE TAKTI

Açlık grevindeki ÇHD’li avukatlar için yakasına kırmızı kurdele takan Avukat Çiğdem Akbulut ise, dava dosyasını şişirmek için pek çok kişinin eklendiğini söyledi.

“BAŞKA POLİS DİNLEMEYE GEREK YOK”

Akbulut, “Kovuşturma aşamasında jandarma kriminal rapor geldi. Yine itiraz edildi. Geçtiğimiz duruşma bilirkişi raporu geldi. Yalan söylediğini anlamış mıydık, anlamıştık. Bugün dinlenen tanıklardan Gözükara, üniformalı fotoğrafı tanıdı ama kravatlı fotoğrafı tanımadı. Çünkü sürekli değişmeye ve tanınmamaya çalışıyor kendisi. HTS kayıtları da ortaya koydu verileri. Bize kalırsa başka polis memuru dinlemeye gerek yok” dedi.

KEŞİF YAPILACAK

Akbulut’un beyanının ardından mahkeme heyeti duruşmaya kısa süreli ara verdi. Ardından ara kararlarını açıklayan heyet, Elvan'ın vurulduğu yerde 10 Nisan günü keşif yapılmasına karar verdi. Sanık polis Dalgalı hakkında yakalama kararı çıkarmayan heyet, duruşmayı 8 Mayıs gününe erteledi.