DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası’nın örgütlü olduğu ve yaklaşık 400 işçiyi ilgilendiren Bekaert İzmit fabrikasında, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç çıkmamıştı. Ağustos ayında başlayan görüşmelerde işveren ve sendika yönetimi idari maddelerde uzlaşmasına rağmen, ücret konusunda anlaşma sağlanamadı. 43 lira olan saat ücretlerine ilk 6 ay için seyyanen 28 lira artı yüzde 40 zam yapılması gerektiğini talep eden Birleşik Metal İş, refah payı, bayram ikramiyesi ve erzak yardımı gibi taleplerini de işverene iletti. İşveren ise TÜİK’in enflasyon verilerini gerekçe göstererek sendikanın taleplerine yanıt vermedi. Sendika ve işveren arasında yapılan son görüşmeden de sonuç çıkmaması üzerine Birleşik Metal İş Sendikası, Bekaert İzmit fabrikasında grev kararı aldı. Grev kararı 25 Kasım’da fabrikanın girişine asıldı ve işverene ise 13 Aralık'a kadar süre tanındı.

GREV ERTELEME KARARI

Ancak bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın; Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş'in Bekaert fabrikalarında alınan grev kararlarını 'Millî Güvenliği Bozucu Nitelikte Görüldüğü' gerekçesiyle 60 gün erteleme kararı Resmi Gazete'de bugün yayınlandı. Kararın ardından açıklama yapan Birleşik Metal İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik, kararın hukuksuz olduğunu belirterek işçilerin yasal grevini başlatacaklarını söyledi.

"ANAYASAYI ÇİĞNETMEYİZ"

Bugün öğle saatlerinde Alikahya'da kurulu bulunan Bekaert fabrikasında bir araya gelen işçiler fabrika içerisinde slogan atarak yürüyüş yaptı. Daha sonra fabrika önünde Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada Serdaroğlu’na, Birleşik Metal İş Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar ile Birleşik Metal İş Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik de eşlik etti. İşçilerin sloganları eşliğinde konuşan Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu şunları söyledi:

“BİZ O YASAĞI SİZİN BAŞINIZA ÇALIYORUZ”

"Bugün burada tarihi bir mücadeleyi başlatıyoruz. Bugün verilen mücadelenin önemi çok daha farklı. Aylardır işverene karşı hak mücadelesi veriyorduk. Karşımızda başka birileri daha belirdi. Greve çıkamazsınız dediler. Yemediler, içmediler, gece yatmadılar bize tebligat gönderdiler. ‘Milli güvenlik gereği sizin greviniz yasaklanmıştır’ dediler. Biz o yasağı sizin başınıza çalıyoruz. Size Anayasayı çiğneme hakkını kim veriyor? Bu ülkenin Anayasasını size çiğnetmeyiz.

"NEYİN ALTINA İMZA ATTIĞININ FARKINDA MISIN"

Eleştirdiğimiz anayasaya bile sahip çıkmak zorunda kalıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devleti mi? Nasıl cevap vermemiz gerekiyorsa öyle cevap veriyoruz. Anayasanın o kırıntılarını bile kullandırmak istemeyen zihniyete karşı tavrımızı ortaya koyuyoruz. Sizin anayasaya, uluslararası yasalara aykırı yasağınızı tanımıyoruz. Karşımızdaki işveren, maalesef ki iki yıla yakındır sözleşme sürecinden bugüne yaşadığımız sıkıntıları, ekonominin alt üst oluşunu, yoksulluğu dikkate almadı, bugüne kadar taleplerimize kulak tıkadı. Bir gece vakti bizim karşımıza çıktılar. Bugüne kadar karşımızda işveren vardı şimdi de hükümet var. Yanınıza ABD’yi de bütün kapitalistleri de alın, bütün emperyalistleri de alın. Biz sizinle mücadele etmeye varız. Cumhurbaşkanı sen neyin altına imza attığının farkında mısın?

"İŞÇİLERİ ZORLA İÇERİ SOKARAK ÇALIŞTIRIYORLAR"

Bu firma Belçika firması. Belçika’da bin 842 Euro asgari ücret. O gece yarısı attığınız imzaların farkında mısınız? Nasıl patronların yanında yer alıyorsunuz? Bakan dedi ki; bu ülkenin asgari ücretli çalışanlarından kurtulmak için sendikalı olunması gerekir dedi. Sayın Bakan grevi neden yasaklıyorsunuz? Neden bu insanların sendikalaşmanın en önemli adımı olan grev hakkının önünü kesmeye çalışıyorsunuz? Bu firmaya yapmadığımız iyilik kalmadı. Yeni yatırımlar yapacaklar. Büyüyecekler. 42 bin tondan 86 bin ton kapasiteye sahip olacak bu fabrika. İşçiler getirdi bunu buraya. Karşıda bir fabrikası daha var. Orada da Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş Sendikası var. Nasıl cesaret aldılarsa onlar da aynı gün greve çıkma kararı almışlar. Onları da bizim altımıza yazmışlar. Biz bu tezgahları çok gördük. Karnımız tok. İnsan olan, burada 400 işçi greve çıkarken orada iş başı yapmaz. Oradaki işçileri zorla içeri sokarak çalıştırıyorlar.

“ARTIK BU ÜLKENİN YENİ BİR AYDINLIK TOPLUMSAL DÜZENE İHTİYACI VAR”

Bizden yarım saat önce işbaşı yaptırıyorlar. Bize gözdağı vermeye çalışıyorlar. Siz kimsiniz bize gözdağı vereceksiniz. Vicdanlı insanlar böyle zamanlarda ortaya çıkarması lazım. Birilerinin hoşuna gitsin diye böyle yapıyorlar. Biz sarayla aynı durumda olmayabiliriz ama geçmişte söylenen şeylerin nasıl yutulduğunu görüyoruz. Birleşik Metal işçileri hiçbir baskıya boyun eğmezler. Bekaert çalışanları neye mal olursa olsun sonuna kadar yürümeye hazır. Buradan söylüyorum; birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindir. Birimize bir şey gelirse bu fabrikayı başınıza yıkmayan namerttir. Bizim talebimiz 6 aylık yüzde 130’dur dedik. Önümüze bunun yarısının da altında rakam koydular. Belçika’daki saat ücreti olsun demiyorum 2 buçuk euroluk saat ücretinin 5 euroya çıkmasını istiyoruz. Karşımıza engel koyan kim olursa olsun; ister Cumhurbaşkanı, ister bakanlar, biz yolumuza devam edeceğiz. Artık bu ülkenin yeni bir aydınlık toplumsal düzene ihtiyacı var. Mücadelemizi sürdüreceğiz."

Serdaroğlu’nun konuşmasının ardından grev pankartı fabrikanın girişine asıldı. Grev çadırının da kurulmasının ardından işçiler hep birlikte sloganlar eşliğinde grev halayı çekti.