CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi hakkındaki iddiaları karşısında tazminat davası açtığını belitti. Serter, “Soylu iddialarını ispat etmek zorundadır, adaletin kestiği parmağın acımayacağını düşünüyorum. Ben Fetullahçı yapılanmanın üyesi olmak şöyle dursun sempatizanı dahi olmamış, Atatürk ilkelerine sonuna kadar bağlı, Türkiye Cumhuriyeti’nin neferi, sosyal demokrat kimliği ile tanınan ve ömrünü bu uğurda mücadeleye adamış bir kişiyim. Bu zamana kadar FETÖ yapılanması ile ilgili hiçbir ilişkim de olmamıştır” açıklamasını yaptı. 

CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi hakkında dile getirdiği iddialara ilişkin, Soylu hakkında tazminat davası açtığını açıkladı. Serter’in bugün yaptığı yazımı açıklama şöyle:

“Soylu iddialarını ispat etmek zorundadır, adaletin kestiği parmağın acımayacağını düşünüyorum. Ben Fetullahçı yapılanmanın üyesi olmak şöyle dursun sempatizanı dahi olmamış, Atatürk ilkelerine sonuna kadar bağlı, Türkiye Cumhuriyeti’nin neferi, sosyal demokrat kimliği ile tanınan ve ömrünü bu uğurda mücadeleye adamış bir kişiyim. Bu zamana kadar FETÖ yapılanması ile ilgili hiçbir ilişkim de olmamıştır. Bu nedenle Soylu’nun bu çerçevedeki tüm itham ve iddialarını şiddetle reddediyor ve açıkça kınıyorum.

“CHP’NİN HER KADEMESİNDE GÖREV YAPMIŞ BİR PARTİ NEFERİYİM”

Bu kişileri bildiğine ve iddialarını onların tanıklığına dayandırdığına göre, tanıyan birisi varsa, o da Soylu’nun ta kendisidir.

Tüm kamuoyuna önemle arz ederim ki, ben1996 yılından beri mensubu olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyasete başlayan ve partinin neredeyse her kademesinde görev yapmış ve tüm çalışmalarımın neticesinde parti üyeliğimden 22 yıl sonra 27. Dönem Milletvekili seçilmiş biriyim. Kimsenin himayesine ve tavsiyesine ihtiyaç duymadığım gibi kimsenin adamı da olmadım. Ancak, siyasi hayatlarını birilerinin adamı olarak idame ettirenlerin bu durumu anlamalarını beklemediğimi de ifade etmek isterim. Dün ağır ve hatta hakaret dolu sözlerle eleştirdikleri kişilerin, ceketinin altına saklanarak, bugünkü makamını borçlanan siyasetçilerin sözlerinin inandırıcı olması söz konusu dahi değildir.

“SOYLU’NUN BAHSETTİĞİ BU DİŞ HEKİMİ, HALEN AK PARTİ MKYK YEDEK ÜYESİ OLARAK AK PARTİ’NİN MENSUBUDUR”

Bu diş hekiminin kim olduğunu Sayın Soylu’nun bilmesine karşın, adını açıklamaması ve dikkatlerden kaçırması da son derece manidar bir detaydır. Tüm araştırmalarımızın sonucu Sayın Soylu’nun bahsettiği bu diş hekimi, halen Ak Parti MKYK Yedek Üyesi olarak Ak Parti’nin mensubudur. Hatta başka bir istihbarata göre Sayın Soylu’nun da danışmanlarından biridir. Madem bu kişi zamanında Sayın Soylu’nun dediği gibi FETÖ mensuplarına yandaşlık ve aracılık ediyorsa şimdi İçişleri bakanının yanında ne işi var? Bu gerçeklerden sonra Sayın Soylu’ya söylenecek söz yoktur.

Şahsım hakkında haksız ve boş iddialarda bulunarak itibar suikastı yapan kişinin İçişleri Bakanı sıfatının bulunması önemlidir. Emrinde Emniyet İstihbarat dahil önemli kurumlar bulunan Soylu’nun elinde şahsımla ilgili hiçbir delil olmadığı, beyanlarını güya tanık ifadesine dayandırmasından da anlaşılmaktadır. Kaldı ki TBMM’de 27. Dönem Milletvekili olaraktan tam 5 yıldır anlımın akıyla Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunda CHP’yi temsilen göğsümü gere gere görev yapmaktayım. Konu ile ilgili yargısal sürecin başladığını ve Soylu aleyhine tarafımdan manevi tazminat davası açıldığı bilgisini de kamuoyuna saygılarımla arz ederim.”