Dokuz günlük Kurban Bayramı tatilinde ekonomik koşullar nedeniyle şehir değiştirmekte bile zorlanan vatandaşlar Başkent Ankara’da artan yaşam maliyetlerinden dert yandı. Elazığlı bir vatandaş, “Bayram tatilimiz ekonomik şartlardan dolayı çok zayıf bir şekilde geçiyor. Geçen sene Elazığ’a 750 TL’lik benzinle giderken şu an 2 bin 750 TL’ye gidebiliyorum” dedi. Eskiden işe arabasıyla gidip gelebildiğini söyleyen Emel Efe, “Ama artık araba kullanmıyorum. Toplu taşımayı ya da yürümeyi tercih ediyorum. Kendi memleketime bile yol parasını düşündüğüm için gidemedim” diye konuştu. Bayram hakkının, tatil hakkının olmadığını söyleyen işçi emeklisi Gülsen Ertok ise “İşçi emeklisiyim, refah payımızı almadık, alamadık Meclis’ten geçirmelerini bekliyoruz. Üniversite mezunuyum emekliyim açlık, yoksulluk sınırındayım. Biz bunları boşuna yapmadık” sözleriyle sitem etti.

Ankara’da ekonomik şartlardan dolayı tatile ya da memlekete gidemediklerini söyleyen vatandaşlar sıcak geçen günlerde çareyi parklarda vakit geçirmekte buldu. Bayram tatilinde şehir dışına çıkamayan vatandaşlar ANKA Haber Ajansı’nın sorularını şöyle yanıtladı:

“GEÇEN SENE ELAZIĞ’A 750 TL’LİK BENZİNLE GİDERKEN ŞU AN 2 BİN 750 TL’YE GİDEBİLİYORUM”

- Elazığlı bir vatandaş: “Bayram tatilimiz ekonomik şartlardan dolayı çok zayıf bir şekilde geçiyor. Geçen sene Elazığ’a 750 TL’lik benzinle giderken şu an 2 bin 750 TL’ye gidebiliyorum. Bugün İstanbul’dan Ankara’ya geldim 600 TL’lik benzin yaktım. Daha önceden 250-300 TL’ye gelebiliyordum. Bundan daha kötüsü ne olabilir ki? Gidip gelmelerimizi engelliyor. Çocuklarımın hatırı ve isteklerinden dolayı Ankara’ya geldim. Şartlar çok zor.”

“KENDİ MEMLEKETİME BİLE YOL PARASINI DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN GİDEMEDİM”

- Emel Efe: “Eskiden işe arabamla gidip geliyordum, ama artık araba kullanmıyorum. Toplu taşımayı ya da yürümeyi tercih ediyorum. Bu bayramda tabii ki ben de gitmek isterdim. Kendi memleketime bile yol parasını düşündüğüm için gidemedim. İnsan daha acil ihtiyaçlarına para ayırıyor. Eğlenmemiz, keyif almamız gerekenlerden mahrum kalıyoruz. Evden çıkıp parka gelip kitap okuyorum. Maddi anlamda külfet getiren şeylerden uzak duruyorum, durmak zorundayım.”

“DIŞARI ÇIKAMADIK. BİZ BAYRAMI HÜZÜNLÜ GEÇİRDİK”

- Şükran Kibar: “Çocukluk bayramlarımızı çok özlüyoruz, o heyecanların hiçbiri yok. Ekonomik krizin çok büyük olduğu bir bayram geçirdik. Karı koca çalıştığımız halde maalesef evde bayram geçirebildik, dışarı çıkamadık. Biz bayramı hüzünlü geçirdik.”

“BU YIL GENEL OLARAK EVDEYDİK, ÖNCEKİ YILLARDA BİR YERLERE GİDEBİLİYORDUK”

- Murat Şahin: “Bayramda evdeydik. Bu yıl genel olarak evdeydik. Önceki yıllarda bir yerlere gidebiliyorduk. Hiç değilse bir akraba, eş dost ziyareti yapabiliyorduk, kendimize ayırdığımız bir vakit olabiliyordu. Ancak bu bayram maalesef şu anki hayat pahalılığından dolayı bunu yapmamız mümkün olmadı. Geçen yıl Kurban Bayramı’nın ikinci günü kendi memleketim olan Kapadokya’daydım. Ekonomik olarak deniz kenarlarına göre daha ucuz diye tercih edebiliyordum. Bu yıl onu da yapamadık, evde geçirdik. İki tane çocuğum var. Evde çocuklarla birlikte bir şeyler yapmaya çalıştık. Görüyorsunuz parktayız.”

“ÜNİVERSİTE MEZUNUYUM EMEKLİYİM AÇLIK, YOKSULLUK SINIRINDAYIM”

- Gülsen Ertok: “Bayram hakkımız, tatil hakkımız yok. İşçi emeklisiyim, refah payımızı almadık, alamadık meclisten geçirmelerini bekliyoruz. Zararlarımız korkunç, her gün, her şeye zam geliyor. Her şey dayanılmaz oldu, içinden çıkılmaz mağduriyetler var. Biran evvel gerekli yerlerden refah payı artışımızın, intibak yasamızın geçirilmesini bekliyoruz. Çok zor durumdayız, git gide fakirleşiyoruz. Ben bugün üniversite mezunuyum emekliyim açlık, yoksulluk sınırındayım. Biz bunları boşuna yapmadık.”

“EKONOMİK ŞARTLARIM TATİLİ KALDIRMAZ, GİDEMEM”

- Murat Türkyılmaz: “Bayramda üçüncü gün çalışmaya başladım. İşler durgun pek tadı yok. Ekonomi iyi değil, aldığımız ürünleri sürekli zamlı alıyoruz. Herhangi bir yere gidemedim, annem rahatsız olduğu için ona bakıyorum. Ekonomik şartlarım tatili kaldırmaz, gidemem.”