Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonominin 3 yıllık yol haritası 2020-2022 dönemini kapsayan 'Değişim Başlıyor' temasıyla hazırlanan Yeni Ekonomi Programını (YEP) açıkladı. Albayrak, "Tüm alanlardaki hedeflerimizle uyumlu kazanımlarımızı riske atmayacak bir büyüme hedefliyoruz. Yüzde 2.3'lük hedefin biraz uzağında kalacağız" dedi.

Bakan Albayrak, 'Değişim Başlıyor' temasıyla hazırlanan YEP'in ilk yılını tamamladıklarını, 2019-2020 yıllarını 'dengelenme dönemi' olarak adlandırdıklarını söyledi. Berat Albayrak, tarihin en büyük iki kur saldırısı, küresel piyasalardaki türbülanslar, Avrupa ekonomisinde küçülme gibi gelişmelerin yaşandığı zor bir dönemde dengelenme hedeflerinin başarıyla uygulandığını kaydetti. Bakan Albayrak, şöyle konuştu: "Artık ülkemizin bir üst lige çıkması için zaruret haline gelmiş bu değişimi hep birlikte gerçekleştiriyoruz. Önümüzde yapacak çok ama çok işimiz var. Yaşanan kur ataklarının ardından büyük bir resesyon beklentisine rağmen, eksi 2'ler, 3'ler, 5'ler, 'Türkiye küçülecek' beklentilerine rağmen, kuvvetle muhtemel yıl sonunu pozitif büyümeyle kapatmaya hazırlanıyoruz. 2019'da ekonomide daralma beklentileri genel kabuldü. Ekonominin raydan çıkacağına ilişkin tezvirata, kredi daralmasına şahit olduk, büyüme hedeflerinin bu durumdan etkilendiğini gözlemledik. Ekonominin en büyük kırılganlığı olan cari açıkta önemli başarı elde ettik. Yıllık bazda cari fazlada Cumhuriyet tarihi rekoru kırdık. Sağlıklı ve sürdürülebilir büyüyerek orta gelir tuzağından kurtulmayı hedefledik. Ekonominin her alanında, her parametrede ideali yakalamaya çalıştık. Enflasyonda hem TÜFE hem de ÜFE'de beklentilerin çok ötesinde performans ortaya koyduk. Tüketimde dipten dönüşü oldukça kısa sürede gerçekleştirdik."

'EN İYİ ÜLKE PERFORMANSINI GÖSTERDİ'

Yılın ikinci yarısında ertelenen özel tüketimde de ivmelenme beklediklerini vurgulayan Bakan Albayrak, "Swap piyasasının ülkeye taşınmaya başlaması, Merkez Bankası'nın piyasalarda finansal istikrar politikasını önceliklendirmesi, faizin öngörülebilir olması, Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi ile finansal güvenliğin kalıcı hale gelmesi için çok önemli adımlar atıldı. Makroekonomik göstergelerde hemen hemen hepsinde kur ataklarının yaşandığı Ağustos ayı öncesine gelindi. Türkiye bu dönemde kurda, faizlerde, borçlanma oranlarında ve hazine tahvillerine olan ilgide en iyi ülke performansını gösterdi. Tüketim talebinde daralma ve yatırımlarda erteleme gibi gelişmelere rağmen ihtiyatlı para ve maliye politikalarından taviz vermedik" diye konuştu.

'53 EYLEMİN 40'INI HAYATA GEÇİRDİK'

Berat Albayrak, alınan önlemlerle ekonomide yumuşak iniş sağladıklarına dikkati çekerek şunları kaydetti: "Önümüzde yeni bir dönem başlıyor. Dengelenme dönemi kazanımlarını koruyacağız ve bunun ötesinde bir süre daha bu süreci sürdürdükten sonra değişim sürecine başlayarak programımızı 2020 içinde ikinci faza taşıyacağız. YEP çerçevesi içinde 112 maddeden oluşan eylem planı hazırlamıştık. 112 maddenin 53'ünün 2019, 26'sının 2020 ve 33'ünün 2021'de hayata geçirileceğini takvime bağlamıştık. Şu anki durumda Eylül 2019 itibarıyla 53 eylemin 40'ını yani yaklaşık yüzde 75,3'ünü hayata geçirdik, diğer 13 eylemde de önemli ölçüde ilerleme kaydettik. 3 yıl boyunca hayata geçirilmesi planlanan 112 eylemin 44'ü yapılırken, 68'inde ilerleme kaydetme süreci devam ediyor."

'2022'DE YÜZDE 4,9 ENFLASYON HEDEFİ'

Enflasyon hedefine de değinen Albayrak, "Eğer ekonomide güçlü Türkiye idealini ortaya koyuyorsak, eğer büyük sıçramayı ve bir üst lige çıkmayı hedefliyorsak enflasyonu yüzde 5'in altına çekmeden bunların gerçekleşmesi çok zor. Enflasyonu yüzde 5'in altına indirmek bizim temel hedefimiz olmayı sürdürüyor. Geçen yıl, 2019 yılı için yüzde 15,9'luk enflasyon hedefi koymuştuk. Enflasyonla mücadelede sağlanan başarıyla 2019'u yüzde 12'lik enflasyon tahminiyle geride bırakmayı hedefliyoruz. 2020 için 9,8 olarak konulan hedefi yüzde 8,5 olarak revize ettik. 2021 yılında yüzde 6, 2022 yılında da yüzde 4,9'luk enflasyon hedefliyoruz. Bu hedefler doğrultusunda para ve maliye politikaları eş güdümlü olmaya devam edecek. Merkez Bankası'na enflasyonla mücadelede bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hükümetimiz ve bakanlık olarak güçlü destek vermeyi sürdüreceğiz. Mal ve hizmet piyasalarında rekabeti ve derinliği artıracak yapısal dönüşüm adımlarını sürdüreceğiz" diye konuştu.

DAHA ÖNCE AÇIKLANAN PLANDAKİ HEDEFLER

Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişinin ardından 20 Eylül 2018'de "Dengelenme, Değişim ve Disiplin" sloganıyla Yeni Ekonomi Programı (2019-2021) hazırlanmış, ekonomide dengelenme süreci vurgusu yapılmıştı. Daha önceki programda büyüme hedefleri 2019 için yüzde 2,3, 2020 yılı için yüzde 3,5 ve 2021 yılı için yüzde 5 olarak belirlenmiş, enflasyon hedefleri ise 2019 için yüzde 15,9, 2020 yılı için yüzde 9,8, 2021 yılı için yüzde 6 olmuştu. Bütçe açığının GSYH'ye oranı hedeflerinin 2019 yılı için yüzde 1,8, 2020 yılı için yüzde 1,9, 2021 yılı için yüzde 1,7 olduğu programda, işsizlik oranı hedefleri de 2019 için yüzde 12,1, 2020 yılı için yüzde 11,9 ve 2021 yılı için yüzde 10,8 şeklinde sıralanmıştı. Bu yılın nisan ayında da YEP kapsamındaki hedeflere yönelik reform paketi açıklanmış, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ihraç edeceği yaklaşık 28 milyar TL'lik devlet iç borçlanma senetlerinin kamu bankalarına verileceği açıklaması öne çıkmıştı.

CHP: İLK DEĞİŞMESİ GEREKEN SENSİN

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nı (YEP) değerlendirdi. "Bugün yeni dedikleri ekonomik programın ikincisini açıkladılar" diyen Öztrak, "Geçen yıl dengelenme demişlerdi, ekonominin nasıl dengelendiğini gördük" dedi.

"EMEKÇİDE, ÇİFTÇİDE DENGE BIRAKMADINIZ"

Öztrak, açıklamasının devamında şunları söyledi: "Millet aşından, işinden olmuş, işsizlik yüzde 15'lere dayanmış, damat çıkmış 'Dengelenme başarılı oldu' diyor. Siz bir de bize sorun. Vatandaşta, emekçide, çiftçide denge bırakmadınız." "Çok açık söylüyoruz, ekonomide değişimin başlaması için ilk değiştirilmesi gerek damadın kendisidir" diyen Öztrak, "Türkiye ekonomisinin bir aile şirketi gibi yönetilemeyeceği açık seçik görülmektedir" ifadelerini kullandı.