Anayasa Mahkemesi (AYM), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) işten çıkarılanların sendikal haklarının engellemesine ilişkin emsal karar verdi.OHAL kapsamında çıkarılan ve Resmi Gazetede yayımlanan kararnameler ile görevlerine son verilen kamu görevlilerinin sendika, konfederasyon, sendika şubesi ve diğer görevlerinin sona erdiği ve söz konusu kamu görevlilerinin sendikayı temsil yetkisinin bulunmadığını iddia edilmişti. İhraç edilenlerin sendika yönetimlerinde yer aldıkları gerekçesiyle para cezaları verildi, KHK ile işten çıkarılan sendika yöneticileri TİS görüşmeleri gibi resmi toplantılara alınmadı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı sendikalar, sendika, sendika şubesi ve konfederasyonların yönetim, denetleme ve disiplin kurullarına seçilenlerden KHK’lerle kamu görevinden çıkarılanların, mahkeme kararı kesinleşinceye kadar sendika, konfederasyon ve sendika şubesindeki görevlerinin devam edeceğini ifade ederek çok sayıda dava açtı.

Davalardan biri AYM'de sonuçlandı. KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) avukatlarından  Öztürk Türkdoğan ve Sevinç Hocaoğulları, SES Yalova  Temsilcisi H.E için yaptıkları başvuruda, KHK ile kamu görevinden çıkarılan H.E'nin sendika temsilcisi olarak seçilmesi nedeniyle cezalandırılmasının sendikal hakkını ihlal ettiğini belirtti.

Başvuruya dair AYM'nin kararı bugün Resmi Gazete'de yayımlandı. AYM, kararında, "Hakkında idari para cezası uygulandığı sırada başvurucunun kamu görevinin hukuken sona erdiğine ilişkin bir yargı kararı bulunmamaktadır. Sendika da idareye verdiği cevapta başvurucu hakkında yargısal sürecin henüz sonuçlanmamış olması nedeniyle sendika üyeliğinin devam ettiğini belirtmiştir. Buna karşın başvurucuya idari para cezası kesilmesine dayanak olarak salt başvurucunun KHK ile kamu görevinden çıkarılması gerekçe olarak gösterilmiştir" ifadeleri yer aldı.

'YARGISAL SÜREÇ DEVAM EDERKEN HAK KORUNUR'

Sendika hakkının demokratik toplumun varlığından bahsedebilmek için varlığı zorunlu haklardan biri olduğu belirtilen kararda, "Bu sebeple Anayasa’nın 51. Maddesinin birinci fıkrasında hiç kimsenin sendika üyeliğinden ayrılmaya zorlanmayacağı düzenlenmiş ve ardından aynı maddenin üçüncü fıkrasında söz konusu hakkın 'kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir'  hükmüne yer verilmiştir. Nitekim sendika üyelerinin herhangi bir baskı olmaksızın, hak ve çıkarlarını en iyi şekilde korumalarını güvence altına almak için 4688 sayılı Kanun’un 18. Maddesinde haklarında kamu görevinden çıkarılmaya ilişkin yargısal süreçlerin devam ettiği kişilerin sendika üyeliklerinin korunacağı ifade edilmiştir. 46. Dolayısıyla somut olayda kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin olarak hakkında kesinleşmiş bir yargısal karar bulunmayan ve bu sebeple 4688 sayılı Kanun’un 18. Maddesinin yoruma ihtiyaç bırakmayacak açıklıktaki hükmü uyarınca sendika üyeliği devam eden… başvurucu hakkında 5253 sayılı kanunun 32. Maddesinin… uygulanması mümkün olmadığı halde idari para cezası tesis edilmesi kanunun açık lafzıyla çelişen… bariz bir takdir hatası teşkil etmektedir… Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 51. Maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir" diye belirtildi.

İHLAL KARARI

AYM, açıkladığı gerekçelerle oy birliğiyle sendika hakkı ihlali kararı verdi ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dava dosyasını ilgili mahkemeye gönderdi.

BAŞVURU SÜRECİ

H.E'nin 15 Ocak 2017'de SES Yalova İl Temsilciliği Yönetim Kurulu üyesi seçildiği, Yalova Valiliği'nin, H.E'nin KHK'yle ihraç edildiği nedeniyle sendika temsilciliğini yapamayacağını, görevden çıkarılarak yerine başka birinin atanmasını istemişti. Sendika valiliğin yazısına cevaben, başvurucu hakkındaki hukuksal sürecin tamamlanmadığını bu nedenle sendika üyeliğinin de devam ettiğini belirterek talebin yerine getirilmeyeceğini bildirmişti.

Valilik 8 Ocak 2018'de Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na, başvurucu hakkında yasal işlem başlatılması talebinde bulunmuştu. Savcılık, başvurucu hakkında sendika temsilciliği devam edemeyeceği halde bu görevi yürüttüğü gerekçesiyle bin 287 TL idari para cezası vermişti.

İtiraz üzerine Yalova Sulh Ceza Hâkimliği, uygulanan para cezasının hukuka uygun olduğuna ancak ceza miktarının 914 TL olarak düzeltilmesine karar vermişti.