Sözcü’de yer alan habere göre, Avukat İdris Taniş, 11 Nisan 2018 günü gittiği Şırnak Adliyesi girişinde meslek kimliği ibraz etmiş ancak görevliler Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazılı emrini gerekçe göstererek çantasını x-ray cihazından geçirmesi suretiyle adliyeye giriş yapabileceği uyarısında bulundu.

Başsavcılığın yazılı emrinde ülkedeki terör olayları nedeniyle adliyeye giriş çıkış yapan avukat, adliye personeli ve tüm vatandaşın duyarlı kapıdan geçerek eşalarını x-ray cihazından geçirerek içeriye alınması gerektiği ifade ediliyordu.

Avukat Taniş, çantasını x-ray cihazından geçirmeden adliyeye giriş yapınca görevlilerce tutanak tutuldu. Başsavcılık avukata 259 TL idari para cezası kesti. Karar gerekçesinde terör eylemlerinin Şırnak gibi yoğun yaşandığı bir yerde anılan tedbire uyulması gerektiği, avukatın 5326 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 9. maddesindeki düzenlemeye aykırı davrandığı, bu nedenle eylemin emre aykırı davranış kabahatini oluşturduğu belirtildi.

Avukatın Sulh Ceza Hakimliği’ne yaptığı itiraz reddedildi. Neticede Avukat İdris Taniş Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme yaptığı incelemede şu tespit ve değerlendirmelere yer verdi:

Özel hayata saygı hakkı kapsamında Başsavcılığın idari yaptırım kararı verme yetkisine ilişkin kanuni bir düzenleme bulunmadığından ihlal sonucuna ulaşılmıştır.

5326 sayılı Kanun’un 32. maddesine ve anılan hüküm kapsamında yaptırım uygulanabilmesine yönelik tespitler, suçta ve cezada kanunilik ilkesi açısından da geçerlidir.

Sonuç olarak somut olayda adliye binasına girişte başvurucunun teknik cihazlarla kontrol edilmesi şeklindeki müdahaleye aykırı davranışı sonucunda Başsavcılığın emre aykırı davranış kabahati nedeniyle idari yaptırım kararı vermeye yetkili olduğuna dair bir düzenleme tespit edilmemiştir.

Hakimlik de idari para cezasına itiraz kararında emre aykırı davranış kabahatinin oluşması için gereken unsurlar hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır.

Dolayısıyla 5326 sayılı Kanun’un 32. maddesi gereğince emre aykırı davranış kabahatinin oluşması için gereken unsurlar hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır.

Dolayısıyla 5326 sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nun 32. maddesinde yer alan emre aykırı davranışa ilişkin hükmün unsurları oluşmaksızın uygulanmasının avukatın eylemi bakımından kanunilik unsuru taşımadığı sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM: ÖZEL HAYATA SAYGI HAKKI İHLAL EDİLDİ

Anayasa Mahkemesi inceleme sonunda, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek Mahkeme avukatın suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddiasını da kabul etti. AYM, kararın bir örneğinin özel hayata saygı hakkı ile suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Şırnak Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilmesine hükmetti. AYM avukatın tazminat talebini reddetti.