CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Sakarya’da; “Fotoroman Süleyman ne yazık ki suçlularla fotoğraf çektirmekten ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret etmekten ülkenin güvenlikle ilgili sorunlarını çözmeye vakit ayıramıyor” dedi. İçişleri Bakanlığı’nın 9 yetkilisinin Makedonya’da suç örgütlerine pasaport sağladıkları için tutuklandığını belirten Nazlıaka, “Soylu Genel Başkanımıza hakaret edeceğine dönsün önce kendi çöplüğünü temizlesin. Çünkü, Türkiye suçlular için bir sığınma ülkesi haline gelmiş.” diye konuştu.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Sakarya’da partililerle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Nazlıaka, şunları söyledi:

“Burada görüyorum ki müthiş bir coşkulu, salonlara sığmayan bir kalabalık var. Demek ki artık salonlara sığmıyoruz. Çünkü yüreklerimiz de güçlü atıyor. Onun için sahalarda olmak istiyoruz.

“FOTOROMAN SÜLEYMAN NE YAZIK GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA HAKARET ETMEKTEN ÜLKENİN GÜVENLİKLE İLGİLİ SORUNLARINI ÇÖZMEYE VAKİT AYIRAMIYOR”

Ben önce biraz dün, Meclis’te gerçekleşen toplantıdan bahsetmek isterim size. Biliyorsunuz dün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Anlaşılan fotoroman Süleyman ne yazık ki suçlularla fotoğraf çektirmekten ve Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret etmekten ülkenin güvenlikle ilgili sorunlarını çözmeye vakit ayıramıyor.

“GERÇEKTEN DE EN AZILILAR BİZE GELDİ”

Bizler, bugün tesadüfen hayattayız. Yani hepimizin yaşamları ne yazık ki artık pamuk ipliğine bağlanmış durumda. Bakın sınırlarımız kevgire dönmüş durumda. Kim giriyor, kim çıkıyor hiçbir şey bilinmiyor. Doğru düzgün kayıt altına alınmıyor. İşte bu nedenle genel merkezimize yeniden ‘Sınır namustur’ yazan pankartımızı astık. Evet, sınırlarımız bizim namusumuzdur. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde sınırlarımız korunmuyor. Ülkemiz daha öncesinde yine utanç verici bir şeydi, uyuşturucu transit ülkesi konumundaydı. Bugün transit ülke olma konumundan kullanıcı ülke konumuna geçti. Ne kadar vahim bir tablo. Bugün Türkiye’de uyuşturucu kullanım yaşı 10 yaşına kadar düştü. İsmini söylemek istemiyorum reklamı olmasın diye o ürünün. ‘M’ diyelim. M denilen o uyuşturucu ürünü, son iki yılda beş buçuk kat daha fazla kullanılmaya başlandı Türkiye’de. Yine o ürüne bağlı ölümlerde Türkiye Avrupa ikincisi durumunda. Madde bağımlılığına bağlı olarak ölüm oranlarında ise Avrupa üçüncüsü durumunda. Bunu ben söylemiyorum, araştırmalar söylüyor. Bütün bunlar olurken, uyuşturucu baronları ülkemizde cirit atarken; anneler, babalar ‘evlatlarımız madde bağımlısı oldu. Ne olur kurtarın, yardımcı olun bize’ diyorlar. Geçenlerde anne baba bir çiftle görüştüm. Diyorlar ki ‘eve geldik. Salonda eşya yok. Biz evde yokken, çocuğumuz uyuşturucu almak için evin eşyalarını satmış.’ Böyle bir vahim tablodayken, ülke uyuşturucu baronlarının kol gezdiği bir ülkeye dönmüşken ve Süleyman Soylu da bunu itiraf ediyor ve TRT ekranlarından ‘Evet’ diyor: ‘En azılılar bize geliyor.’ Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterirmiş. O da doğruyu söylüyor. Gerçekten de en azılılar bize geldi.

“İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN 9 YETKİLİSİ MAKEDONYA’DA SUÇ ÖRGÜTLERİNE PASAPORT SAĞLADIKLARI İÇİN TUTUKLANDILAR”

Arkadaşlar mesele sadece uyuşturucu trafiği meselesi de değil. Ülkemiz yabancıların kolayca vatandaşlık hakkına sahip olduğu, kolayca mülk sahibi olduğu ve kara parayı akladığı bir ülke haline geldi. Artık vatandaşlık adeta satışa çıkarılmış durumda. Ülkemiz suçlu serbest bölgesi noktasına taşındı. Utanarak söylüyorum bunu. Geçenlerde Ürdün asıllı birisi İstanbul’da yakalandı. Bu kişinin herhangi bir suçlu olmadığını yabancı basın kanalıyla öğrendik. Meğerse kırmızı bültenle aranan ve uluslararası namı olan son derece tehlikeli bir suçluymuş kendisi. Uluslararası basın olmasa bundan haberimiz olmayacaktı. Yok yok adamda. Peki bu kişinin İstanbul’da ne işi vardı? Baktığımızda Orta Doğu şiddeti, her yere taşınmış. Geçenlerde Ankara’da beş Afgan ölü bulundu. Onların katil zanlısı olan Afgan hiçbir şey olmamış gibi sınır dışına çıktı. Rus’u, Sırp’ı, İranlısı, her kültürden her kimlikten baron koşa koşa ülkemize geliyor. Bu baronların neredeyse tamamı, Makedonya pasaportuyla geliyor. Diyeceksiniz ki ne alakası var? Makedonya pasaportuyla Türkiye’ye giriş yapıyorlar. Nasıl oluyor bu iş? Cevabı çok basit. İçişleri Bakanlığı’nın personeli kanalıyla oluyor arkadaşlar. İçişleri Bakanlığı’nın 9 yetkilisi Makedonya’da suç örgütlerine pasaport sağladıkları için tutuklandılar. Yani, neredeyse bakanlık personeli o suç makinalarının Türkiye’ye giriş yapmaları için burada imkan sağlıyor. Yani Soylu, Genel Başkanımıza hakaret edeceğine dönsün önce kendi çöplüğünü temizlesin. Çünkü, Türkiye suçlular için bir sığınma ülkesi haline gelmiş. Ve koruma kalkanı halinde. Ama lafa geldiğinde ne diyor? Ben teröristlerin ayakkabı numarasını bile biliyorum diyor. O zaman neden Taksim saldırısını önlemedin?”