Haber: KERİM UĞUR

15- 16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nin 52'inci yıl dönümü dolayısıyla İzmir'de açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Bugün yaşadığımız işsizliğin, açlığın, yoksulluğun, yüksek enflasyonun, hayat pahalılığının, yükselen faturaların tek bir nedeni var. O da ülkeyi yöneten iktidarın ekonomik politikalarıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanmalı, asgari ücret derhal güncellenmelidir" dedi.

DİSK Ege Bölge Temsilciliği, Büyük İşçi Direnişi'nin 52. yılı nedeniyle Kültürpark Lozan Kapısı önünde, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da katılımıyla bugün kitlesel bir basın açıklaması yaptı. Yüzlerce DİSK üyesi işçi ve emekli, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Zam zulüm işkence, işte AKP", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atarak Lozan kapısı önünde toplandı.

"ASGARİ ÜCRET YILDA 4 KEZ GÜNCELLENMELİDİR"

Hükümeti eleştiren Arzu Çerkezoğlu şunları söyledi: "Bugün yaşadığımız işsizliğin, açlığın, yoksulluğun, yüksek enflasyonun, hayat pahalılığının, yükselen faturaların tek bir nedeni var. O da ülkeyi yöneten iktidarın ekonomik politikalarıdır. Onların Türk lirasının değersizleştirilmesi ve emeğin ucuzlatılması üzerine kurulu büyüme politikasının yıkımını, felaketini yaşıyoruz. Diyorlar ya, 'Türkiye şu kadar büyüdü’ diye... Açıkladılar rakamları. 2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 7.3 büyümüş Türkiye. Nasıl büyüdü? Biz çalıştık, biz... 84 milyon işçi, emekçinin alın teri ile büyüdü bu ülke. Ama bu büyümeden payımızı aldık mı, 'Hayır'. Türkiye ekonomisinin yüzde 7.3 büyüdüğü bir dönemde emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 39'dan yüzde 31'e düşmüş. Bunu nasıl yapıyorlar? Bunu perdelenmiş TÜİK rakamları ile ücretleri baskılama politikası ile yapıyorlar. Bunu daha yılın ikinci ayında açlık sınırının altına gerileyen asgari ücretle yapıyorlar. O nedenle derhal diyoruz ki 'Asgari ücret tespit komisyonu toplanmalı, asgari ücret derhal güncellenmeli, bütün ücretler de asgari ücret kadar artırılmalıdır.' Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplanmasının önünde hiçbir mevzuat engeli yoktur. Bir engel varsa o da ülkeyi yöneten AKP'nin politik tercihleridir. Sınıfsal ve siyasal tercihleridir. O nedenle derhal komisyon toplanmalı, asgari ücret bu tür yüksek enflasyonlu dönemlerde yılda 4 kez güncellenmelidir. Emekli aylıkları da artırılmalı, en düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilmelidir. EYT mağduriyetine de derhal son verilmelidir."

"GÜVENCESİZ ÇALIŞMA BİÇİMLERİNE SON VERİLSİN"

Vergi adaletsizliği vurgusu yapan Çerkezoğlu açıklamasına şöyle devam etti: "Gelirde adalet olması için vergide adalet olmalıdır. O nedenle ücretler üzerindeki vergi yükü kaldırılmalı. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan, faizin, rantın, karın vergilendirildiği, adaletli bir vergi sistemi istiyoruz. Emeğimizi, ekmeğimizi korumanın en önemli yolu güvenceli çalışmadır. Halen şirketler üzerinden taşeron çalıştırma devam etmektedir. Arkadaşlarımız ciddi hak kayıpları yaşamaktadır. Bütün güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli. Belediye şirket işçisi arkadaşlarımız derhal kadroya alınarak tüm hakları eksiksiz bir biçimde teslim edilmelidir. Bu tür dönemlerde emeğimizi, ekmeğimizi korumamızın tek yolu sendikalı olmaktır. Toplu sözleşme, grev hakkını korumaktır. Bu ülkede grevleri yasaklamakla övünen bu zihniyetin iktidarına son vermektir. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz."

"EMEĞİMİZE, EKMEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Büyük işçi direnişi ile ilgili de konuşan Çerkezoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "15-16 Haziran direnişi emeğimize, ekmeğimize sahip çıkmanın adıdır. 15-16 Haziran direnişi memlekete sahip çıkmanın adıdır. 15-16 Haziran direnişi demokrasiye sahip çıkmaktır. DİSK'li işçiler olarak 2 gün boyunca işyerlerinde alanlarda meydanlarda bu taleplerimizle sesimizi yükselteceğiz. Omuz omuza bu mücadeleyi vermek için kararlılığımızı ifade ediyoruz. Ülkeyi yöneten siyasi iktidara da sesleniyoruz. Ülkeyi yönetmek demek ihale yapmak demek değildir. Ballı ihaleler yapıp, yandaşlarına bilmem kaç yıllık dolar garantili ödemeler vermek demek değildir. Ülkeyi yönetmek demek bürokratlar atayıp, 5'er 10'ar maaş vermek demek değildir. Ülkeyi yönetmek demek işsiz gençlerimize iş bulmak, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ücret politikası ve sosyal adaleti hayata geçirmek demektir. Bu çağrımızı tekrar ifade ediyoruz. Hep birlikte haykırıyoruz. En fazla ihtiyaç duyduğumuz şey yan yana gelmek. Birbirimizden güç ve kuvvet almak. Omuzlarımızı sıkıca birbirine yaslıyoruz. Yumruklarımızı havaya kaldırıyoruz. Emeğimize, ekmeğimize geleceğimize hap birlikte sahip çıkacağız." 

Arzu Çerkezoğlu ve beraberindekiler, açıklamanın ardından Kültürpark'ın içindeki İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde düzenlenecek "İzmir'de sınıf hareketleri" konulu panele katılmak için alandan ayrıldı. (ANKA)