GENÇAĞA KARAFAZLI

Artvin Yusufeli’de, Demirdöven Köyü Sosyal Yardımlaşama ve Kültür Derneği Başkan Yardımcısı İsa Zor, Damla HES Projesi’nin durdurulması ve iptali için açtıkları davada mahkemenin bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdiğini, ancak keşif için kendilerinden toplamda 50 bin TL para istendiğini açıkladı. İsa Zor, “Kimse dava açmasın mı? Kimse haklarını kullanmasın mı? Çünkü bu rakamlar kolay rakamlar değil. Bu davalar için neredeyse her sene bilirkişi geliyor, her gelen bilirkişiye biz para ödüyoruz” dedi. Avukat Yakup Okumuşoğlu ise “Yargıyı, bilirkişiler için kazanç kapısı haline dönüştürdüler. Sanırım tüm keşifleri aynı heyet ile peş peşe yapacaklar. 10 gün kalacaklarsa bunun bedelini neden biz ödüyoruz? Bir de hak arama hürriyeti var diyorlar. Demek ki paran varsa hak arayabileceksin. Ben bu duruma itiraz edeceğim” diye konuştu.

Artvin Yusufeli’de Demirdöven ve Yaylalar köylüleri, Damla HES Projesi’nin iptal edilmesi için yaklaşık 13 yıldır mücadele ediyor. Köylülerin açtığı davada mahkeme, bilirkişi heyetinin görevlendirilmesine karar verdi. Artvin Yusufeli Demirdöven Köyü Sosyal Yardımlaşama ve Kültür Derneği Başkan Yardımcısı İsa Zor, bilirkişi heyeti için 50 bin TL talep edildiğini aktardı. İsa Zor, şunları söyledi:

“Rize İdare Mahkemesi bize bir tebligat gönderdi. Bu tebligatta bizden 10 bin TL istendi. Bu tebligatın ana nedeninde köyümüzde sürmekte olan Damla HES davasının itirazını yaptık. Danıştay’a götürdük, Danıştay Rize İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu geri gönderdi. Rize İdare Mahkemesi yeniden keşif için tekrar bir karar aldı. Bunun bir ödemesi olduğunu ve bunu yatırmamız gerektiğini bize beyan etti. Bunun altı ay öncesinde istenilen 15 bin TL’yi yatırdık ama mahkeme bu süre zarfında keşif heyeti atayamadı. Bulunduğumuz hafta içinde bizden ek 10 bin TL para istedi ve gönderdik. Birkaç gün sürmeden bir tebligat daha geldi ve tebligatta 25 bin TL daha istendi. Toplamda bizden 50 bin TL para talebinde bulundu.

"YA PARAYI VERİRSİNİZ YA DA HAK ARAYIŞINA GİREMEZSİNİZ"

Eleştirmemek mümkün değil. Biz de şu kanıya vardık: Kimse dava açmasın mı? Kimse haklarını kullanmasın mı? Çünkü bu rakamlar kolay rakamlar değil. Bu davalar için neredeyse her sene bilirkişi geliyor, her gelen bilirkişiye biz para ödüyoruz. Bunlar herkesten toplayabileceğimiz paralar değil. Ama biz bunu bir şekilde davamız için topladık, davamızda haklıyız. Artık bu bir onur mücadelesine dönüştü. Onurumuz için bu davanın peşini bırakmadık. 25 bin TL için şu an üç günümüz var. ‘Ya bu parayı verirsiniz ya da davanızı düşürürüm; bir daha hak arayışına giremezsiniz’; tebligatı da elimize geldi.

"BU RAKAMLAR İSTENİLMEMELİ"

Daha önceki 10 ve 15 bin TL’yi zorlukla temin ederken ekstra gelen 25 bin TL’yi biz nereden temin edeceğiz? Bu karar siz bu davadan çekilin manasını taşımakta bizler için. Rize İdare Mahkemesi’nin tebligatında yazan bilirkişi heyetleri uzaklardan geldiği için onların konaklama bedelleri olduğu söyleniyor. Fakat bu konaklama bedelleri ne kadar olursa olsun sadece bir yer için gelmiyorlar, birkaç yer için geliyorlar. Üç günlük bir gezi yapacaklar, üç gün dolaşmanın sadece bizdeki bir davadaki bedeli 50 bin TL.

Beş dava olduğunu düşünürsek 250 bin liraya tekabül eder. Bunlar çok büyük rakamlar. Her köyün, her davacının hakkından gelemeyeceği rakamlar. Bunların gözden geçirilmesi gerekir. Bu rakamlar istenilmemeli. Bu işin peşini bırakın, davayı sürdürmeyin anlamına gelmektedir bu rakamlar. Ama biz gene de 25 bin TL daha temin etmek için elimizden geleni mücadeleyi vereceğiz. Üç gün süremiz var. Avukatımız da bu işin peşini bırakmamakta kararlı. Davamız 13 yıldır sonuçlanmamakta. Çünkü biz haklıyız. Rize İdare Mahkemesi haksızdır. Çünkü verdiği kararlar her seferinde Danıştay’dan dönmektedir."

"YARGIYI BİLİRKİŞİLER İÇİN KAZANÇ KAPISI HALİNE GETİRDİLER"

Çevre davalarına gönüllü bakan Avukat Yakup Okumuşoğlu ise idari yargı mahkemelerinin çevre davaları bilirkişi heyeti oluşturmak için istedikleri paranın çok yüksek olduğunu ifade ederek, “Benden de bir davanın keşfi için 170 bin TL para istediler. Yargıyı bilirkişiler için kazanç kapısı haline dönüştürdüler. Sanırım tüm keşifleri aynı heyet ile peş peşe yapacaklar. 10 gün kalacaklarsa bunun bedelini neden biz ödüyoruz? İstenilen bedelin de bir hafta içerisinde yatırılması isteniyor. Bir de hak arama hürriyeti var diyorlar. Demek ki paran varsa hak arayabileceksin. Ben bu duruma itiraz edeceğim. Keşif harcı olan miktarı yatıracağım geri kalanını hazineden istesinler" dedi.