Tonu 70 lira olan elenmiş, işlenmiş nitelikli dolgu malzemesini işlenmemiş basit dere kumu-çakılı gibi gösterilip 26 liradan bir firmaya adrese teslim ihaleyle verilerek devlet 53 milyon lira zarara uğratıldığı iddia edildi. Savcılığa suç duyurusu yapıldı, ihaleyi kimin kazanacağı 4 gün önceden CİMER'e bildirildi ancak ihale jet hızıyla sonuçlandı.

4 GÜN ÖNCE İHBAR EDİLDİ

Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre; Antalya İl Özel İdaresi, Konyaaltı Boğaçayı deresinde stoklanmış 1.2 milyon ton ‘kum-çakıl' malzemeyi satmak için 21 Aralık'ta ihale açtı. İdare, malzemenin ton fiyatı olarak 23 lira 56 kuruş muhammen bedel belirledi. İhaleye sadece Kırmızı Beyaz isimli bir firma katıldı ve ton fiyatını 26 liraya çıkardı. İhale dosyası onay için Antalya Valiliği'ne gönderildi. Ancak ihaleden 4 gün önce, 19 Aralık tarihinde CİMER'e ihbar başvurusu yapıldı.

Başvuruyu yapan Estaş A.Ş. isimli firmanın sahibi Sedat Eriş, malzemenin tonu 70 lira olan işlenmiş, elenmiş nitelikli dolgu malzemesi olduğunu ancak ihale şartnamesine sanki elenmemiş, işlenmemiş 23 liralık malzeme gibi yazılarak kamunun en az 60 milyon lira zarara uğratılacağını yazdı. Eriş ayrıca, malzemenin taşınma süresinin şartnameye aşırı kısa yazılarak ihaleyi katılımın engellendiğini, sınırlama yüzünden ihaleye sadece Kırmızı Beyaz Gayrimenkul isimli firmanın katılıp ihaleyi alacağını CİMER'e yazdı. 4 gün sonra ihale yapıldı, iddia edildiği gibi sadece Kırmızı Beyaz firması teklif verip kazandı.Eriş, ihale günü de Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma iddiasıyla suç duyurusunda bulunup belgeleri sav-cılığa verdi. Bilirkişi raporuyla malzemenin elenmiş, işlenmiş dolgu malzemesi olduğu tespit edildi.

İhale şartnamesinde, satışa çıkarılan malzemenin ‘1a grubu tuvenan kum-çakıl' olduğu ve 1.2 milyon ton olan bu malzeme için 28 milyon 376 bin liralık muhammen bedel biçildiği yer aldı. Ancak CİMER'e ve savcılığa yapılan suç duyurularında malzemenin işlenmiş, elenmiş dolgu malzemesi olduğu, ton fiyatının 70 liradan satıldığı, dolayısıyla gerçek değerinin 84.3 milyon TL olduğu iddia edildi. İhale 31.2 milyon lirayla sonuçlandığı için malzemenin ucuz gösterilerek fiyatın düşürülmesi yüzünden şirkete en az 53 milyon lira haksız kazanç sağlandığı, devletin de 53 milyon TL zarara uğratıldığı iddia edildi.