CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Samsun’da; "Tayyip Bey senden alacak milliyetçilik dersimiz yok sen aklını başına al. Milliyetçilik lafla olmaz. Mevsimlik milliyetçi olunmaz. Milliyetçilik doğuştan olur ve ölene kadar kalır. Bunun tek ölçüsü de bu al bayrağa saygıdır. En önemli kriteri budur. Bunu yan gözle bakanın gözünü çıkarmakla milliyetçi olursun. Buna yan gözle bakanı, Türk bayrağını kabul etmiyorum diyenleri, Meclis'e taşıyarak milliyetçi olunmaz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri için Batı ve Orta Karadeniz’de halkla buluşma toplantılarına katılan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, dün Yakakent, Alaçam, Bafra, Atakum ve İlkadım ilçelerini ziyaret etti.  Altay, Yakakent’te vatandaşlara şöyle seslendi:

"BUNLARIN ÜLKEYE, DEVLETE VERECEĞİ BİR ŞEY KALMAMIŞ"

"Gümenezliler, sonra Yakakent oldu. Güzel oldu hoş oldu, Yakakent’i biliriz. Sinop ile dipdibeyiz. Hepimiz Batı Karadeniz’in sıcak çocuklarıyız. Güzeller güzeli Yakakent’i sevgiyle saygıyla selamlıyorum ve istiyorum ki yüzlerinizi asmayın. Yüzleriniz gülsün. Birilerinin yüzleri asık, o kadar asık ki, o kadar şaşkınlar ki, montaj video yayınlıyorlar, gerçek diyorlar, montaj ama olsun diyecek kadar çaptan düşmüş, umudu kesmişler. Bunların bu ülkeye, bu millete, bu devlete vereceği bir şey kalmamış. Verecek son şeyleri de montaj videolar oldu. Yalanlarına montaj videolarını ekleyerek devam ediyorlar. 14 Mayıs’ı geride bıraktık. 14 Mayıs’ta kimse kazanamadı ama biri kaybetti, Erdoğan kaybetti. Millet ona verdiği ehliyeti aldı elinden, 'sen bu otobüsü uçuruma sürüklüyorsun' dedi. 'Benim can, mal, namus emniyetim kalmadı' dedi. 'Mutfakta aş kaynamıyor, pazarda patatese, soğana el değmiyor' dedi, 'yeter artık, yeter' dedi. Millet İttifakımızın projeleri emekliye 15 bin dahil, okullarda çocuklarımıza ücretsiz su, süt, yemek dahil, çiftçiye kırmızı mazot, ucuz gübre, tarım kredi borçlarının faizlerinin silinmesi, kıymetli esnaflarımızın Halk Bankasına olan borçlarının faizlerinin silinmesi dahil, milletin belini doğrultacağı projelerimiz kabul gördü ve bütün anketlerde Bay Kemal, 6 puan, 5 puan öndeydi. Beyefendi millete söyleyecek vaat bulamayınca işi çamura döktü, İşi iftiraya döktü, işi yalana hakarete döktü, işi kara çalmaya döktü ve bir milliyetçiliktir, bir terördür esti gürledi.

"KİMSE ÇOCUĞUNU HAVA KARARINCA MARKETE GÖNDEREMİYOR"

Biz CHP’liler de bir parça nasılsa öndeyiz rehavetine kapıldık ve 14 Mayıs sonuçsuz kaldı. Millet, Erdoğan’dan aldığı ehliyeti cebine koydu. Erdoğan’a vermeyecek, Bay Kemal’e verecek. Yüzde 6’lık bir oyu emanete aldı, Ata İttifakı’nda emanete aldı. Dün hepinizin bildiği gibi Ata İttifakı’nı oluşturan, partilerin saygıdeğer genel başkanları da milletle birleşti hayırlı olsun. Atatürk’ün Samsun’a çıkıp milletle kucaklaşması gibi Ümit Özdağ ve Vecdet Öz, Bay Kemal ile el ele verdi, gönül gönüle verdi ve artık hep birlikte milletin canına, malına, namusuna güvencesi olmaya karar verdi. Ya Engin Bey niye bu can güvenliği, mal güvenliği, namus güvenliği diyorsun denebilir. Esenler’de akrabası olan var mı aranızda? Şimdi sizden bir şey rica edeceğim. Akşam eve gidince Bağcılar’daki akrabanızı arayın, İstanbul’daki akrabanızı arayın. Deyin ki 'teyze, hala ne diyorsanız, hava kararınca çocukları bakkala yollayabiliyor musun?’ Yollayamıyoruz bana bir kadın anlattı; 'Engin Bey dedi, yemek pişirecektim salçalı makarna yapacaktım, dolabı açtım salça yok. Kızım git bakkala, derken durdum' dedi. Nasıl gidecek? Suriyeliler, terör estiriyor sokaklarda, terör İstanbul’un sokaklarında, caddelerinde, meydanlarında terör estiriyorlar. İstanbul’da kimse kızını oğlunu hava karardıktan sonra köşedeki bakkala yollayamıyor. Peki Yenikent, bu mülteci istilası böyle gitsin mi? Erdoğan, diyor ki ben göndermeyeceğim. 10 milyona yakın kaçak var. Suriyeli var, Afrikalı var, Afganistanlı var, sevgili Yakakentliler, inanın eğer Erdoğan bir daha gelirse, Gümenez’de aynı İstanbul Bağcılar gibi olacak. Kız çocuklarınızı akşam köşedeki bakkala yollayamazsınız. Bu Suriyelileri göndermek zorundayız. Bunun lami cimi yok.

"TÜRK BAYRAĞINDAN RAHATSIZ OLANLA İTTİFAK YAPILMAZ"

Engin Altay, Yakakent’in ardından Alaçam ilçesinde Cumhuriyet Ceydanı’nda toplanan halka konuştu. Altay, şunları söyledi:

"Şimdi biz bazı meseleleri hakikaten Tayyip Bey’in dediği gibi mi, yoksa tam tersi mi bir bakmamız lazım? Önce peşinen şunu söyleyeyim; bir ülkenin cumhurbaşkanı, miting meydanlarında montaj video izletip, ertesi gün de montaj falan ama olsun derse, aklından şüphe edebilir miyiz? Zaten başka ülkelerin devlet başkanlarından yemediği azar, yemediği tehdit kalmadı. Cumhuriyetimizin, milletimizin gururu inciniyor. Değerli hemşerilerim gelelim şu milliyetçilikten başlayalım. Bakalım kim milliyetçi, kim değil. Kim yerli, kim milli bir bakalım isterseniz. Bir milliyetçiden ilk beklenecek nedir? Bir milliyetçiden ilk beklenecek, bu al bayrağa saygıdır. Bunu niye söyledim biliyor musunuz? Bazı ittifaklar var, işte Sayın Bahçeli var, Sayın Destici var, Yeniden Refah Partisi var, başka yok mu? Var olabilir ben niye ittifak yapıyorsun demem ama Türk bayrağından rahatsız olanla ittifak yapandan milliyetçi olmaz onu bilirim. Türk milleti ifadesinden rahatsız olanlar, ittifak yapandan, Türk milleti olmaz diyenden, anayasanın ilk 4 maddesini değişsin diyenle ittifak yapıyorsan, Tayyip Bey senden milliyetçi olmaz. Milliyetçilik konusunda senin öğreneceğin daha çok şey var. Bayağı çok şey var. Devlet Bey bir dönem sana öğretiyordu, sonra oda fikir değiştirdi. Ne anlatıyordu Devlet Bey? Bakın Devlet Bey, Tayyip Bey’e ne demiş biliyor musunuz? Çok eski değil, 10 sene önce değil. Bir milliyetçiden ilk beklenen şey nedir? Terörle mesafeli olmak. Terörle bir dargın, bir barışık olunmaz. Teröre mesafe konulur, tavır konulur, aynı tavır konulur.

"MİLLİYETÇİLİK MEVSİMLİK OLMAZ"

Bakın Devlet Bey’e göre Tayyip Bey Oslo’da ne yapmış? Erdoğan Oslo’da PKK’ya özerklik sözü verdi. Ben demiyorum. AK Parti gelsin, Alaçam meydanında gelsin bunu açıklasın ya da MHP’li arkadaşlarım gelsin, bunu açıklasın. Dahası var, İmralı canisini serbest bırakma sözü verdi. Kim Erdoğan, kime PKK’ye söyleyen ve ifade eden kim Devlet Bey? Devlet Bey bir şey daha söyledi; 'sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir diyor ya Türk düşmanıdır diyor ya da Türk-Kürt milletinin kanını içmeye yeminli çevrelerin özel ve gönüllü görevlisidir' diyor. Devlet Bey bu sözleri geri aldı mı, duyan var mı? Ama bu sözleri söyledi, Tayyip Bey için söyledi. Tayyip Bey senden alacak milliyetçilik dersimiz yok sen aklını başına al. Milliyetçilik lafla olmaz. Mevsimlik milliyetçi olunmaz. Milliyetçilik doğuştan olur ve ölene kadar kalır. Bunun tek ölçüsü de bu al bayrağa saygıdır. En önemli kriteri budur. Bunu yan gözle bakanın gözünü çıkarmakla milliyetçi olursun. Buna yan gözle bakanı, Türk bayrağını kabul etmiyorum diyenleri, Meclis'e taşıyarak milliyetçi olunmaz. 

"HEP BİRLİKTE PAZAR GÜNÜ BU İŞ BİTİYOR"

Şimdi anavatandaki 86 milyonun canı, malı, namusu tehlike altında, tehdit altında onun içinde Temel, Kemal, Meral bir arada. Onun için Ahmet, Ali, Gültekin bir arada. Yetmez iki de Ümit, Vecdet, Ekrem ile Mansur’u da koyduk. Ümit Özdağ dedi ki, Zafer partisi dedi ki, Adalet partisi dedi ki, bu kutlu yarışta, bu güzel mücadelede, Türkiye’ye yapılacak bu büyük hizmette, 86 milyonun birliği kardeşliği için, biz de varız dediler. Hoş geldiler sefa geldiler ve hep birlikte inşallah pazar günü artık bu iş bitiyor. Pazar günü Türkiye’de temiz eller, temiz siyaset, temiz toplum dönemi başlayacak. Devlet artık soyulmayacak. Devlet soyuldu devlet. Şu kablo, şimdi bayrak sallıyoruz, normalde bu, elektrik kablolarını içinden geçirirsiniz, bu elektrik kablo muhafaza borusu diye geçer. TBMM’de kürsüye çıktım. Sayıştay raporları geliyor Meclis'e. Sayıştay raporlarını inceliyor arkadaşlarımız. Bütün usulsüzlükleri yolsuzlukları anlatıyoruz ve itiraz ediyoruz. Plan bütçe komisyonunda, KİT komisyonunda.  Bu borunun fiyatı 7 lira 91 kuruş. Beni Sayıştay raporu okuyormuş gibi dinleyin. Dedim ki, 'sayın milletvekilleri, ey AKP’liler Sayıştay raporunu okuyorum. Sene 2020 Karayolları Genel Müdürlüğü bir ihale yapmış, hani 5'li çete diyor ya Bay Kemal, bu 5'li çetelerden biri girmiş ihaleye, 7 lira 91 kuruş birim fiyatı olan elektrik kablo muhafaza borusu için Tayyip Bey o yandaşa ne versin?' Ey Allah’tan korkmaz, ey kuldan utanmaz, 7 lira 91 kuruşluk elektrik kablo muhafaza borusu için 2 bin 239 lira vermeye utanmadınız mı? Bu parayı ödediler. Müteahhide ödediler, yandaşa ödediler.

"TÜRKİYE’DE ZENGİNLEŞENLER İNGİLTERE’DEN MAHALLE, CADDE ALDILAR"

Kasa boşalınca da Bay Kemal diyor ki, 'bayramda bir asgari ücret ikramiye verelim' para yok. Para olmaz tabi, kasayı boşalt yandaşlara ver. Sevgili Alaçamlılar, esnafın işi bozuk, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor. Çiftçi tarlaya bereket yerine dert ekiyor. Ama şu boru için 7 lira 91 kuruşluk boru için yandaşına 2 bin 239 lira veren bir iktidarın Türkiye’yi yeniden yönetmesine müsaadeniz, rızanız var mı? Buna bu parayı verenden de milliyetçi olmaz. Velhasıl biz helalleşeceğiz derken bazı şeylerin hesabı sorulacaktır merak etmeyin. O para sizin paranız. Türkiye’de son 10 yılda, 5-10 aile dünyanın en zenginleri arasına girdi. O kadar destek aldılar ki, Amerika’dan, Londra’dan konak, malikane falan aldılar. Bu Tayyip Bey’in zengin ettikleri İngiltere’den mahalle satın alıyor, komple bir mahalleyi satın alıyor, cadde ile beraber. Bu sizin paranız sizin cebinizden, devletin kasasından çıkan para işte böyle gelmiş böyle gitsin dersiniz, ya da yeter artık dersiniz, söz milletin dersiniz. İşte onun için Temel’le, Kemal, Meral, Ali, Ahmet bir arada, onun için beraberiz."