CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ozan Arif olarak bilinen Arif Şirin ile ilgili övgülerine tepki gösteren Alevi örgütleri ve sanatçılar “ Kılıçdaroğlu’na sormak gerek, 'Ozan Arif bizim katillerimizi övdü, sen ise Ozan Arif’i övdün, ne farkınız var? Kılıçdaroğlu önce, faşist Ekmeleddin’i sonra Madımak katillerinden Karamollaoğlu’nu dayattı, şimdi ise bir faşisti övüyor. Açıkça bize hakaret ediyor” diyerek özür beklediklerini kaydettiler.

Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Ozan Arif’in “Ülkücü” isimli şiirini de okuyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aşıklar vardır. Ozanlar ve aşıklar halkın sesini sazlarıyla dile getirirler. Onların özelliklerinden birisi zulme karşı baş eğmezler. En büyük silahları sazlarıdır ve sözleridir. Bütün mücadeleyi bunun üzerine yaparlar. Sevgiyi, hoşgörüyü, haksızlığa karşı direnmeyi sözleriyle sazlarıyla dile getirirler. Böyle bir ozan hayatını kaybetti. Ozan Arif’e Allah’tan rahmet diliyoruz. Ozan Arif’in diğer ozanlardan hiçbir farkı yok. Aşık Veysel gibi, Pir Sultan Abdal gibi, Erzurumlu Emrah gibi, Neşet Ertaş gibi. Ölmeden önce dostlarına bir mektup yayınladı. O mektubun bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Hakkı bırakıp güya devletten yana, hatta hakiki devletten yana tavır koyduğunu sanan Hızır Paşalar yaşamıyor. Lakin Pir Sultan yazdıklarıyla söyledikleriyle bugün hâlâ yaşıyor, bunu akıllarından çıkarmasınlar. Bütün gönüldaşlarıma selam olsun diyor Ozan Arif. Biz de Allah’tan rahmet diliyoruz” ifadelerini kullandı.

OGÜN SAMAST'A ÖVGÜ ŞARKISI YAZDI

Ozan Arif adıyla tanınan Arif Şirin, Alevileri hedef alan Maraş-Çorum katliamlarını gerçekleştirenler ve Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı öven şarkılarıyla tanınıyor. Ozan Arif hakkında Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katili Ogün Samast ve Yasin Hayal'e dair övgü dolu şarkı yazdığı için 2007 yılında suç duyurusunda bulunulmuştu. Hrant Dink cinayeti sonrası yazılan şarkıda "Bırakın çan çalmayı Ermenici olmayı, Millet böyle dolmayı yutmaz Karadeniz'de, Ogün böyle desinler bugün böyle desinler, Fatihalar Yasinler bitmez Karadeniz'de" ifadeleri geçiyordu.

ALEVİ ÖRGÜTLERİNDEN KILIÇDAROĞLU’NA: ÖZÜR DİLE

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun milliyetçi-ülkücü çevrede tanınan Arif Şirin'i, Alevi ozanlarıyla eşit tutmasına Alevi örgütlerinden tepki geldi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Bileşenleri, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Bileşenleri, Alevi Vakıfları Federasyonu ve Bileşenleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Demokratik Alevi Dernekleri ortak bir açıklama metni yayınladı. Metinde yer alan açıklama şöyle: "Kılıçdaroğlu önce, faşist Ekmeleddin’i sonra Madımak katillerinden Karamollaoğlu’nu dayattı, şimdi ise bir faşisti övüyor. Açıkça bize hakaret ediyor. 'Pir Sultan Abdalım Can Göye Ağmaz Haktan Emir Olmasa Rahmet Yağmaz Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Değmez İlle de Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni' Cumhuriyet tarihi boyunca, Aleviler eşitlik, demokrasi, laiklik için mücadele ederken ırkçı faşistler ülkemizin aydınlık yüzü gençlerimizi katletmişler, devrimci gençlerin katillerine methiye dizmek ise Ozan Arif gibi faşist ırkçılara kalmıştır. Alevilerin yoğunlukla destek olduğu CHP’nin Genel Başkanı biyolojik de olsa Alevidir. Bugünkü grup toplantısında Alevilerin, devrimcilerin, yani Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın katillerine övgüler dizerek bizim de sabrımızı taşırmıştır. Kılıçdaroğlu’na sormak gerek, 'Ozan Arif bizim katillerimizi övdü, sen ise Ozan Arif’i övdün, ne farkınız var?'

“HİÇ KİMSENİN HADDİNE DEĞİL”

Hiç kimsenin haddi değildir ki; bir katil övücü ile Pirimiz Pir Sultan Abdal’ı, Aşık Veysel’i, Aşık Daimi’yi aynı kefeye koysun. Hızır’ın Pir Sultan Abdal’a hizmeti ve müritliği yedi yıl sürer. Hızır yedi yıl sonunda Pir Sultan Abdal’dan müsaade ister ve ‘Pirim bana himmet edin, ruhsat verin büyük adam olayım, bu bozuk düzene karşı çıkayım’ der. Pir Sultan Abdal ona ‘Hızır ben sana ruhsat da veririm, himmet de, müsaade de ederim etmesine ama; sen büyük adam olunca kendini kaybedersin, aslını unutursun, yetiştiğin yeri unutursun, gelip beni bile asarsın’ der. Günümüz Hızır Paşalarına gelsin… Ülke demokrasi ve hukuktan uzaklaşmışken ve ülkemizin çeşitliliği yok edilmeye çalışılırken demokrasiden, hukuktan ve adaletten söz eden partinin liderinin böyle bir söylemde bulunması manidardır. Bu partide siyaset yapan milletvekillerine, siyasi kadrolara sesleniyoruz. Bu söylemi içinize sindiriyorsanız size de söylenecek sözümüz var. “Yürü bre Hızır paşa senin de çarkın kırılır, güvendiğin padişahın o da bir gün devrilir." Demokratik bütün kanalların kapatıldığı Türkiye’de, biz Aleviler açısından da bu seçimler büyük önem taşımaktadır. Çünkü 73 millete bir nazarla bakan, tercihini her zaman demokrasiden, laiklikten yana kullanan Alevi toplumu, her şeyin tekleştirildiği ve farklı inançların yok sayıldığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Alevi toplumu olarak tarihten bugüne kadar baskıcı yönetime karşı demokrasi güçlerinin yanında yer aldık. Alevi sivil toplum kuruluşları ve Alevi toplumu, içlerine sindirmedikleri birçok adaya ülkenin siyasi atmosferi değişsin diye bugüne kadar ‘kerhen’ destek vermişlerdi. Her şeyin giderek birbirine benzetildiği, farklı inançların yok sayılarak silikleştirildiği ve önemsiz hale getirildiği bir sürece izin vermeyeceğiz. İktidarın zaten yok saydığı Alevilerin ve farklı inanç gruplarına sahip azınlıkların, ana muhalefet tarafından da yok sayıldığını görmekteyiz. Bizim de söyleyecek sözümüz var! Biz Aleviler, değerlerimiz ile oynanmasını asla kabul etmiyor ve özür bekliyoruz.”

ALEVİ SANATÇILAR DA TEPKİ GÖSTERDİ

Gazete Duvar’ın haberine göre Hüseyin Turan, Kılıçdaroğlu’nun bakış açısının rahatsızlık verici olduğunu belirterek, “Muhalefetin bu durumuna alıştık, şaşırmıyoruz. Kılıçdaroğlu bir kez daha umudumuzu kırmaya çalışıyor. Neşet Ertaş ve Pir Sultan Abdal ile Ozan Arif aynı yere konamaz. Bir yerde faşizm var, diğer yerde halk! Ozan halkının yanında durur. Bunu görmek isteyen Pir Sultan Abdal’a, Aşık Mahsuni Şerif’e baksın. Bu ozanlar bedeller ödediler” ifadelerinde bulundu. Turan “İsmi ‘Ozan Arif’ ama kendisi ozan değil” dedi. “Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları bir gaf değil, anlayış meselesi” vurgusunda bulunan Pınar Aydınlar ise, “Halk için en büyük bedelleri ödeyen ozanların adını, Hrant Dink’in katillerine methiyeler düzen bir insanla bir araya getirmesini kabul etmiyoruz. Kılıçdaroğlu çok büyük bir yanlış yaptı. Sadece Aleviler değil, bu topraklardaki eşit haklar mücadelesi yürüten tüm kesimlerden özür dilenmeli. Tarihsel değerlerimiz hiçbir oy politikasına alet edilmemeli. Siyasiler bu değerlerimiz karşısında daha dikkatli olmalı” diye konuştu. Erdal Erzincan, ise Kılıçdaroğlu’na seslenerek, “Bir yanında ‘Bozanlar’ varken diğer yanında ‘gerçek ozanlar’ durmaz” dedi.

ALPARSLAN TÜRKEŞ'İN "MANEVİ OĞLU"

Ozan Arif, özellikle 70’ler ve 80’ler boyunca doldurduğu kasetlerle, ülkücü camianın önemli sanatçılarından olmuştu. Özellikle 1980’de, 12 Eylül yönetimi tarafından gözetimde tutulan Alparslan Türkeş için yazıp seslendirdiği parçası “Bırakın bırakın Türkeş’i” ile oldukça ses getirmişti. Alparslan Türkeş ile özel bir bağları vardı. Türkeş, Ozan Arif’i “manevi oğlum” diyerek kabullenmişken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile pek çok kez polemikler yaşadı. Hatta davalık oldu.  

BAHÇELİ’YE YAZDIĞI ŞİİRE PARA CEZASI

22 Ocak 2018’de Ozan Arif, “İsim-misim vermedim, korktuğumdan sanmayın. Gocunan şerefsizdir, bunu bari anlayın” dizeleriyle başlayan ‘Şerefsiz’ adlı şiirinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 6 bin 80 lira adli para cezasına çarptırıldı. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, ‘Şerefsiz’ şiiri nedeniyle partinin lideri Devlet Bahçeli’nin dava açtığı Ozan Arif’e “Şerefsiz, meczup, ozan donuna girmiş, köpeğin havlamasında dahi bir estetik bulunurken Arif Şirin’de bu estetik görülmemekte” demişti. 26 Kasım 2018’de yazdığı “İhanet” isimli şiirinde de Devlet Bahçeli’ye eleştirilerde bulunmuştu. Şiirde: “Partimiz bir bay için, Parti değil şirkettir! Seçimde Tayyip Bey’e, Sunulan ziyafettir… Üç büyük şehirde yok, Bu nasıl garabettir? Dün sana it diyene, Ne derin muhabbettir?..” demişti.

MHP: BİR ŞARLATANA CEVAP

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 'Bir Şarlatana Cevap' başlıklı bir açıklama yaparak "Milliyetçi hareketin geçmişini iyi bildiği bir ozan taslağı, uzun bir süredir Ülkücülerin katilleriyle birlikte saf tutmuş, çapsızlığını ve ciğersizliğini gizlemek için MHP aleyhtarlığını kendine kamuflaj vasıtası haline getirmiştir. Sülük gibi yıllarca Ülkücü Hareketin sırtına yapışan, Ülkücülerin duygularını sömürerek geçimini sağlayan bu sazcı;MHP ve Ülkü Ocakları'nın etkinliklerinde para karşılığı yer alan, para verilmediği zaman etkinliklere katılmayan bir yüzsüzdür” demişti.

MHP POLİTİKALARIYLA TERS DÜŞMÜŞTÜ

Irkçı, milliyetçi mesajlar taşıyan şarkılarıyla tanınan Ozan Arif, son dönemde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) politikalarıyla ters düşmüştü. Ozan Arif, 2017'deki başkanlık referandumunda "Hayır" oyu vereceğini açıklamıştı.

CENAZESİNE MHP’DEN TEK KATILIM

13 Şubat'ta gırtlak kanseri tedavisi gördüğü hastanede 69 yaşında hayatını kaybeden Ozan Arif olarak tanınan Arif Şirin, 16 Şubat’ta memleketi Samsun'da defnedildi. Cenazeye Meral Akşener ve Mansur Yavaş katılırken; MHP'den sadece Samsun İl Başkanı geldi. Ozan Arif’in cenazesi 17 Şubat’ta birçok gazetenin birinci sayfasında yer alırken MHP’nin gazeteleri Ortadoğu ve Türkgün, cenaze haberlerine yer vermemişti. Ortadoğu gazetesi Ozan Arif’i 18 Şubat’ta birinci sayfasına taşımıştı.

CENAZEYE KATILMAYIN TALİMATI

Samsun'un Çarşamba İlçesi Ülkü Ocakları Başkanı İlhan Arıcı görevinden istifa etti. Arıcı buna gerekçe olarak ise "Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nden gönderilen 'Ozan Arif'in cenazesine katılım olmayacak' talimatını gösterdi.