Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in heberine göre verilen kararda, “Kurum görevlilerinin tüm işlemleri kanun ve yönetmelikler çerçevesinde mevzuata uygun olarak gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır” denildi.

Düzce ve Ankara Yüksel Caddesi’nde “işimi istiyorum” eylemleri nedeniyle eylül ayında tutuklanan ve geçen haftalarda tahliye edilen Şahin, Kayseri Cezaevi’nden duruşma için bir günlüğüne misafir olarak götürüldüğü Sincan Cezaevi’nde çıplak arandığını iddia etmişti. Çıplak aramaya karşı çıkan Şahin’e bir ay ziyaretçi yasağını verilmişti.

‘SOMUT DELİL YOK’

Şahin, çıplak aramaya ilişkin C.Ö., N.S. ile N.K. hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık suç duyurusuna ilişkin takipsizlik kararı verdi. Kararda, “Soruşturma dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde kurum görevlilerinin tüm işlemleri kanun ve yönetmelikler çerçevesinde mevzuata uygun olarak gerçekleştirdikleri, müştekinin iddiaları destekler nitelikte soyut iddiası dışında olay hakkında kamu davası açmaya esas somut yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, görevi ihmal suçu dahil herhangi bir kamu görevlisine veya başkasına atfı kabil bir kusur veya ihmal söz konusu olmadığı, bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığımızca takibi gerekecek başkaca bir husus bulunmadığı anlaşılmaktadır” denildi.

‘İŞKENCEYİ YAPANLAR BİRBİRLERİNE TANIKLIK EDİYORLAR’

Kararı Cumhuriyet’e değerlendiren Alev Şahin, “Kamerasız bir odada çıplak aramayı yapıyor sonra da işkenceyi yapanlar birbirlerine tanıklık yapıyor. Bu onursuzluğa karşı çıkınca da hapishane idaresi soruşturma açıp disiplin cezası veriyor. İnfaz Hâkimlikleri ise idarenin noteri gibi hareket ederek cezaları onaylıyor. Sistem tüm hapishanelerde genel olarak böyle işliyor. Hallacı Mansur’un sözleri o günkü hislerime tercüman oluyor; ‘Cehennem acı çektiğimiz yer değil, acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir.’ İşkenceye, çıplak aramaya cezasızlık sürdükçe acı çektiği  duyulmayan daha nice işkence mağdurları olacaktır. İşkence suçtur ve asla cezasız kalmamalıdır” dedi.