İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi. Akşener, "Bay Kriz utanmadan çıkıp vatandaşa sağlıklı yaşam tavsiyeleri veriyor. Yani inanılmaz. İzlediniz muhtemelen meşhur manda yoğurdunu, inanılmaz" dedi.

Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tokat’ta bir sosyal tesiste çiftçilerle bir araya gelen Erdoğan, "Ben her akşam manda yoğurdu… Onun içine Medine hurması doğrarım 3 tane veya 5 tane. Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve bir de içine yulaf atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer, yatarım. Şifa… Yoğurt önemli. Sizdeki belediye sürekli bakraç içinde manda yoğurdumu mutlaka gönderir. Ankara Mamak Belediye Başkanımız temin ediyor. Tavsiye ederim, çok çok faydalı. Şifadır" demişti.

Akşener, Erdoğan'ın açıklamalarına tepki göstererek, "Bay Kriz utanmadan çıkıp vatandaşa sağlıklı yaşam tavsiyeleri veriyor. Yani inanılmaz. İzlediniz muhtemelen meşhur manda yoğurdunu, inanılmaz. Geçen hafta demiştim 'Pasta yiyin diyecekler' diye" ifadelerini kullandı.

"Geleneksel AK Parti İsraf Festivali sürüyor" diyerek eleştirilerini sürdüren Akşener, "Milletin bütçesinden sınırsız bütçeleri, bol maaşları rahat rahat harcamaya devam ediyorlar. Çünkü hala 'ceketimi assam seçilirim' havasındalar. Hala ülkeyi şahsi şirketleri bu büyük milleti de marabaları sanıyorlar. Giderayak sergiledikleri bu genişlik, rahatlık işte bundan" diye konuştu.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bize gelen, sesimiz olun talepleri ışığında özellikle ihracata dair üretilmiş mamulleri yurt dışına götüren nakliyeci esnafının çok büyük sıkıntıları var. Gelecek hafta geniş bir şekilde hem sorunlarını hem de çözümlerimizi paylaşacağız.

"YAPTIKLARI ADALETSİZLİĞİ EN İYİ ONLAR BİLİYOR"

AK Parti iktidarının ve Nebati Bakanın ışıltılı gözler ve işbilmezliğin getirdiği bir garip özgüvenle şubattan daha iyi olacak dedikleri mart ayını geride bırakıyoruz. Zamları, geçim darlığını, işsizliği, toprağına küsen çiftçilerimizin dertlerini bir türlü geride bırakamıyoruz. Maaşlar erimeye, paramız değer kaybetmeye aynen devam ediyor. Bay kriz ise 2007-2011-2015 hatta 2019 seçimlerinde vaatlerini yeniden vaat edip açılışı yıllar önce yapılmış tesisleri yeniden açarak kendini sözde icraat gösterileriyle oyalıyor.

Emeklilerimizin, memurlarımızın, esnafımızın çilesi bay krizin gündemine bir türlü gelemiyor. AK Parti'nin liyakatsiz kadroları 3-5-10 maaş alarak saraydaki sefalarına aynen sürdürüyor. Memleketin gençleri KPSS'den yüksek alıp dayısı olmadığı için mülakatta elenirken bay krizin yetkin kadroları gördükleri her bakamın, buldukları her maaşın üzerine çekirge sürüsü gibi çöküyor. Bu arkadaşların ağızlarını bıçak açmıyor. Bize her konuda yalan yanlış laf yetiştirmeye çalışıyorlar ama bu konuya gelince nedense tek bir iktidar mensubu çıkıp 'Nerede o beş maaş alanlar, gösterin bakalım' diyemiyor. Çünkü yaptıkları adaletsizliği, haksızlığı en iyi onlar biliyor.

"BAKAN YARDIMCISI NEDEN ÜÇ AYRI YERDEN MAAŞ ALIR?"

Sizce bir bakan yardımcısı neden üç ayrı yerden maaş alır? Bir bakan yardımcısı hangi vicdanla ayda 314 bin lira maaşı cebe indirir? Bu iktidarın tek bir atanmışı nasıl olur 75 asgari ücretlinin maaşını tek başına alabilir? Yoklukla mücadele ederken işi sözüm ona milletine hizmet etmek olan bir insan nasıl olur da bakanlıktan maaş, bankadan yönetim kurulu üyeliği maaşı ve yine aynı bankadan huzur hakkı alıp milletin cebinden çıkan paraları çatır çatır yiyebilir? Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? O sandık hiç gelmeyecekmiş gibi yiyorlar. Aksırıncıya, tıksırıncıya, çatlayıncaya kadar yiyorlar.

"HALA ÜLKEYİ ŞAHSİ ŞİRKETLERİ, MİLLETİ DE MARABALARI SANIYORLAR"

Bay Kriz utanmadan çıkıp vatandaşa sağlıklı yaşam tavsiyeleri veriyor. Yani inanılmaz. İzlediniz muhtemelen meşhur manda yoğurdunu, inanılmaz. Geçen hafta demiştim 'Pasta yiyin diyecekler' diye.

'Herşeyoloji' profesörü sayın Erdoğan her şeyden bir kibrit kutusu kadar anlar ama kendini her şeyin uzmanı görür. Gün gelir ekonomi literatürüne katkı sağlar, gün gelir doktorlara hekimlik öğretir ama ben Aylin Cesur'u tanıyorsam çarpar. Aslan bey de pek fena değildir bu hususta. Nitekim bu arkadaşımız yani bay kriz son olarak yaşam koçluğuna soyundu. Memlekette ne kadar diyetisten varsa an itibarıyla panikte.

Geceleri manda yoğurdunu kestane balı, Medine hurması ve yulafla karıştırıp yiyecekmişiz. Hem de yatmadan önce ha, bütün diyet kuralları alt üst. Çünkü şifaymış. Manda yoğurdunun kilosu 70 lira. 700 gramlık Medine hurması 205 lira, kestane balı 250 lira, yulaf ezmesinin yarım kilosu 15 lira. Neymiş şifaymış. Bu şifa bir asgari ücretlinin hanesine nasıl girecek? Sayın Erdoğan biliyorum senin fesli meczuptan öğrendiğin son derece tarih birikiminde bulunmaz ama birileri sana anlatsın. Bilge Kağan der ki 'Türk budunu ben işimi doğru yaptım. Az budunu çoğalttım, çıplakları giydirdim, yoksul budunu bay kıldım' der. Devletin başının asıl işi vatandaşını refah içinde yaşatmaktır bay kriz.

Hadi bizim uyarılarımızı dikkate almıyorsun anladık, bari tarihimize kulak ver. Senin işin gece yatmadan önce milletimize yemek için tavsiyelerde bulunmak için değil milletimizin istediğini yiyip yatağa da karnı tok girmesini sağlamaktır. Millete şifa formülleri anlatmayı bırak. Ayıptır, günahtır.

Geleneksel AK Parti İsraf Festivali sürüyor. Milletin bütçesinden sınırsız bütçeleri, bol maaşları rahat rahat harcamaya devam ediyorlar. Çünkü hala 'ceketimi assam seçilirim' havasındalar. Hala ülkeyi şahsi şirketleri bu büyük milleti de marabaları sanıyorlar. Gider ayak sergiledikleri bu genişlik, rahatlık işte bundan.

"ADAYIMIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 13. CUMHURBAŞKANIDIR"

6 parti olarak kurumsal ve fikri farklılıklarımıza rağmen bu yolda çok önemli adım attık. Görüyoruz ki bu tablo Cumhur İttifakı bileşenlerinin canını çok sıkıyor. Şimdiye kadar yürüttükleri siyaset dağıldı, rahatları bozuldu. Bu rahatsızlıktan olsa gerek bir dumur hali iktidarı esir almış durumda.

Biz 'Asıl mesele sistemdir' dedikçe 'Adayınız kim?' diyorlar. Defalarca söyledim; adayımız Türkiye Cumhuriyeti'nin 13. cumhurbaşkanıdır.

"TÜRKİYE BU SİSTEMLE DAHA FAZLA YÖNETİLEMEZ"

Sorun bu kafa yapısının ta kendisi. Biz yeni tek adam belirlemek için bir araya gelmedik. Bu ucube sistemden kurtulmak için bir araya geldik. Türkiye'nin kuvvetler ayrılığına dayalı hukuk sistemine ihtiyacı var. Anlamadıkları gerçek bu. Adalet, demokrasi, kalkınma, zenginleşme en başta sistem sorunudur. Türkiye bu sistemle daha fazla yönetilemez.

Kim başa gelirse gelsin, işleyen bir sistem kurmaktır. Bu kim aday olacak tartışmasından çok daha ileri görüşlü bir tartışmadır. Onlar masanın şekliyle, altıyla, üstüyle, örtüsüyle uğraşıyori biz milletimin ihtiyaçlarını konuşuyoruz. Biz İYİ Parti olarak devletimizin kuruluş kodlarını hatırlatmaya devam edeceğiz. Ortak aklı ve ortak faydayı esas alarak, makulde buluşarak sıkıntıları konuşmaya devam edeceğiz."