İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Samsun Terme’de, “Bu ülkenin kaynakları vardır, imkanlarını vardır. İsrafı bitireceğiz, hırsızlığı bitireceğiz, yolsuzluğu bitireceğiz” dedi. Akşener’in dinlediği bir yurttaş, “8 nüfusluyum, 10 liralık peynir alıyorum 10 liralık. 200 gram 300 gram zeytin alıyorum nereye kadar bu? Bir yerse biri bakıyor, bir baba olarak ne yapabilirim, işsizim. İki tane oğlum var 18 yaşında iş yok” diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyareti için geldiği Samsun’un Terme ilçesinde yurttaşlara seslendi. Akşener özetle şunları söyledi:

“Daha ilginci Giresun’da gördüm; Meksika’nın üzerinden Amerika’ya iltica eden dört ay içinde 2 bin 218 gencin varlığını gördüm. Bütün bunları sizle paylaştık, çözümlerini ürettik. Çünkü bizim anlayışımıza göre iktidar hizmet eder, muhalefet halkın avukatlığını yapar. Biz sizden öğreniriz, getiririz, çözüm önerilimizi sunarız. İktidar bunu yapar. Yaparsa ona yazar. Yapmazsa biz peşinden gideriz. Ondan sonra da sizlerin, iktidarı değiştirme hakkınız doğar. İş bölümü böyledir.

Şimdi ben buradayım, karşınızdayım. Ben dahil herkesi buraya getirin, dertlerinize çözüm ürettirin. Karadeniz gezimizin esası bu mantık içerisinde fındık ve çeltik için fiyat açıklamaktır ki iktidar onu yerine getirsin. Fındık için yaptığımız derin bir çalışmanın sonucunda 74 lira fiyat açıklanmasını istiyoruz. Sizler Türkiye’nin çeltiğinin yüzde 17’ini üretiyorsunuz, sizin için de çeltik için de 15 lira açıklanması gerekiyor, en az 15 lira açıklanması gerekiyor.

“İSRAFI BİTİRECEĞİZ, HIRSIZLIĞI BİTİRECEĞİZ, YOLSUZLUĞU BİTİRECEĞİZ”

Biz muhalefet olarak çalıştık. Diyoruz ki iktidara; ‘sen yorulma biz çalıştık sen sadece yerine getir, 74 lira fındık açıkla, 15 lira çeltik açıkla, bir de Salı Pazarı’nın barajını yerine getir, ikide bir selden kurtarın bu Terme’yi, ondan sonra iş hallolsun.’ Muhalefetin görevi bu. Biz bu işi yerine getirmeye gayret ediyoruz. Yapmaya çalıştığımız şey bu. Kavgadan uzak. Birbirimize düşmekten uzak. Herkesin birbiri ile doğru bir dil ile konuştuğu, makulde buluşulan; milletimizin derdine çare üretilen bir siyasi dili, birlikte inşallah inşa edeceğiz. Dolayısıyla kim ne derse desin, hangi yün yumağını atarlarsa atsınlar, and olsun o yün yumağına biz kapılmayacağız. Kavga etmeyeceğiz, kavganın bir parçası olmayacağız.

Bu ülkenin kaynakları vardır. Bu ülkenin imkanları vardır. Bu ülkenin insanları var, insanları; gençleri var, yaş almışları var, orta yaşlıları var. İsrafı bitireceğiz, hırsızlığı bitireceğiz, yolsuzluğu bitireceğiz. Ve sonuç itibarıyla inşallah bu harami düzeni helal oylarımızla birlikte demokrasi ile emekliye sevk edeceğiz.”

Akşener konuşmasının ardından Terme’de esnaf dükkanlarını ziyaret ettik, çalışanlarla sohbet etti, dertlerini dinledi. Akşener’in “Asgari ücretle geçinebiliyor musunuz” diye sorduğu bir çalışan, Tarih öğretmeni olduğunu ve atamadığını söyleyerek şu yanıtı verdi:

“Çok zor. Günü kurtarıyoruz ama kenara bir şey atamıyoruz. Çocuk yaparsak ben çalışamayacağım eşim evi tek geçindiremeyecek, zor, yeni de evlendik. 3 sene olacak hala borçlarımızı ödüyoruz. Ben okudum üniversite mezunuyum, atanamıyorum. Arkadaş üniversiteye gidemiyor, çalışmak zorunda. Mesleğimizi icra edemiyoruz maalesef, umudumuz da kalmadı.”

“8 NÜFUSLUYUM, 10 LİRALIK PEYNİR ALIYORUM 10 LİRALIK. 200 GRAM 300 GRAM ZEYTİN ALIYORUM NEREYE KADAR BU?”

Akşener’in esnaf ziyareti sırasında bir yurttaş derdini şu sözlere anlattı:

“8 nüfusluyum, 10 liralık peynir alıyorum, 10 liralık. 200 gram 300 gram zeytin alıyorum. Nereye kadar bu? 8 nüfus, 10 liralık peynir alıyorum. Biri yerse, biri bakıyor. Ne yapabilirim, bir baba olarak ben ne yapabilirim? İş yok, işsizim. İki tane oğlum var, 18 yaşında; iş yok. Sosyal Yardımlaşma’ya dilekçe vereceğim; dört aydan dört aya bana 300 lira dilekçe verecek.”

Bir emekli polis, “3600’ü verdik dediler vermediler. Sayın Kılıçdaroğlu ne dedi KYK için ‘Ödemeyin gelince yapacağız’ hemen ne yaptılar sadece ana parayı aldılar” dedi.

“ESNAF AKŞENER’DEN DİYARBAKIR ANNELERİ İÇİN ARACI OLMASINI İSTEDİ”

Bir esnaf Akşener’den Diyarbakır Anneleri’nin çocuklarının geri dönmesi için aracı olmasını talep etti. Akşener, “2019’da seslendim, Antalya’dan; Sayın Cumhurbaşkanı’na beni gönder dedim Suriye’ye Esad’la görüşmeye, ama resmi olarak yani sen gönder, şu göç meselesini çözelim ama. Şöyle oldu ölmüş anama gidildi. Şimdi ben bunu desem var ya PKK’lı olur çıkarız. Türkiye’de sizlerin bunları istemeniz gerekiyor. Burada kim kimdir, bilmiyorum. Bilerek bilmiyorum. Muhteşem bir öneri bu. Sadece Diyarbakır Anneleri açısından da değil. Başka çocuklarımız da var ellerinde. Orada konsensüs olması gerekiyor. Devlet aklının devreye girip, ‘kardeşim sen eski İçişleri Bakanı’sın, Türk milliyetçisisin, senden kimse şüphe etmez, gir devreye çöz” dense hayhay. Ama…” yanıtını verdi.