AKP MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye'nin S-400 testlerine yönelik eleştirilere, "Türkiye'nin S-400 kullanması güvenlik ihtiyacı için zorunluluk, NATO sistemine entegre edilmeyecek" yanıtını verdi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MKYK toplantısı sonrasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, "Türkiye'nin S-400 kullanması güvenlik ihtiyacı için zorunluluk, NATO sistemine entegre edilmeyecek" ifadelerini kullandı. Çelik ayrıca, "Macron, 'Erdoğan'ı uyardım' gibisinden cümleler kuruyor. Macron'un Cumhurbaşkanımızı uyarması diye bir şey söz konusu değildir. Kendi kafasında bir senaryo yazıyor ve o senaryoları bir propaganda gibi kullanmaya çalışıyor" açıklamasını yaptı.

"AZERBAYCAN'IN EGEMENLİĞİ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"

Ermenistan ile Azerbaycan arasında Dağlık Karabağ'da yaşanan çatışmalara ilişkin konuşan AKP'li Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Ermenistan’a verilen silahları ve Ermenistan safında çatışan teröristleri görmezden gelenlerin Azerbaycan’ın vatan savunmasına leke saplamak için ne tür kara propaganda yaptıklarını gördük. 18 Ekim'de yürürlüğe girmesi gereken ateşkes, çok kısa bir süre sonra Ermenistan tarafından hemen ihlal edildi. Burada Ermenistan’ın aslında diplomasi ve siyasi müzakere istemeyen taraf olduğu görüldü. 23 Ekim itibarıyla Ermenistan'ın Azerbaycan'daki sivil yerleşim yerlerine saldırması sonucunda 63 sivil hayatını kaybetti, 219 Azerbaycan Türkü kardeşimiz yaralandı. Bizim açımızdan Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği kırmızı çizgimizdir. Ermenistan saldırgan taraftır. Ermenistan zaten işgal ettiği toprakları daha fazla işgal etmek için bir saldırı gerçekleştirmiştir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin bu saldırganlığa güçlü bir şekilde cevap vermesi neticesinde Ermenistan’dan işgal ettiği topraklardan geri püskürtülmeye başlanmıştır. Buradan bir kez daha Azerbaycan Türkü kardeşlerimizi selamlarımızı iletiyoruz. Çözüm bulmak isteyenlerin ilk olarak Ermenistan'ın işgalini masaya yatırması gerekiyor. Karabağ Azerbaycan'ın toprağıdır, Ermenistan orada işgalcidir. Azerbaycan vatan savunması yapmaktadır. Herkesin kabul ettiği gibi oralar Azerbaycan’ın toprağıdır Ermenistan işgalcidir. Azerbaycan'ın yaptığı şey burada vatan savunmasıdır."

"TATAR'IN SÖZLERİ POZİTİF BİR DÖNEMİN İŞARETÇİSİDİR"

Çelik, KKTC'deki geçen hafta yapılan seçimlere ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) seçimler oldu ve KKTC'de Sayın Ersin Tatar Cumhurbaşkanı seçildi. Tatar'ın ifade ettiği sözler yeni ve pozitif bir dönemin işaretçisidir. KKTC Cumhurbaşkanlığında geçmiş dönemde duyduğumuz birtakım incitici mesajlar, Türkiye’yi inciten mesajlar, Kıbrıs davasını ve Kıbrıs Türkü'nü inciten mesajların da dönemi böylece kapanmış oldu. Tatar'ın gerçeklere dayanan çözümlerin altını çizmesi, KKTC'nin hak ve menfaatlerinin korunması  Doğu Akdeniz’de de hakların korunması açısından yeni bir döneme işaret etmektedir. Şu anda Oruç Reis 25 Ekim-4 Kasım sismik araştırma icra edeceği bir bölge söz konusu. Burası Yunanistan'a 440, ülkemize ise 130 km uzaklıktadır. Uluslararası hukukun işaret ettiği gibi Türkiye hukuki temelde haklarını savunmaktadır. Bizim yaptığımız şey kendi Mavi Vatan’ımızda arama yapmaktır. Türkiye Cumhuriyeti bir müzakere devletidir. Ama sahada fiili bir durum ortaya koydukları zaman cevabı verilir. Esas olan ilke Atatürk'ün ifade ettiği gibi 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesidir. Hepimizin benimsediği ve peşinden gittiği gibi. Türkiye ile meselelerini müzakere yoluyla çözmek isteyenler için Türk diplomatları dünyanın en yüksek müzakere yeteneğine sahiptirler."

"S-400 TEDARİKİ BİR TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUKTUR"

Ömer Çelik, Türkiye'nin S-400 alımına yönelik tepkilere ise şu yanıtı verdi: "NATO Türkiye'nin bu ihtiyacı söz konusu olduğunda Türkiye'nin yardımına etkili şekilde koşamamıştır. S-400 tedariki bir tercih olarak değil, Türkiye'nin güvenliğinin bir gereği, bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin NATO üyeliğini sorgulamaya çalışıyorlar. Türkiye NATO içerisinde çok önemli bir güçtür. S-400 kullanımı Türkiye'nin NATO üyeliğiyle çelişen bir durum değildir. Müttefiklerimizin herhangi bir şekilde tehdit veya taciz diliyle kullanılması şimdiye kadar olan kazanımlara uygun bir tablo ortaya çıkarmıyor."

MACRON'UN "ERDOĞAN'I UYARDIM" SÖZLERİNE TEPKİ"

Çelik, Macron'un "Erdoğan'ı uyardım" sözlerine ise tepki göstererek, şöyle konuştu: "Fransa İslamı'ndan bahsediyor. Kendi kafasına göre dinleri, insanları bir mühendislik faaliyetinden geçirmeye çalışıyor.  İslam düşmanlığını, antisemitizmi kışkırtan sözlerdir bunlar. DAEŞ gibi örgütlere ideolojik mühimmat sağlar Macron'un bu sözleri. Avrupa'daki demokratik değerleri de incitir. Laik devret kavramı çok merkezi vurguya sahip bir kavramdır. Bu kavrama bu kadar referans verilen bir ülkede 'Fransa İslamı'ndan söz etmesi büyük bir basiretsizliktir. Macron’un tutup da o karikatürleri yerleştirmesi bize göre bir kışkırtmadır, provokasyondur. Bunun fikir özgürlüğüyle alakası yoktur. Bu Macron’un ortaya koyduğu tavır, ‘Avrupa’da nasıl yanlış davranılır?’ olarak değerlendirilmelidir."

NAVTEX İPTALİ

Doğu Akdeniz'de Türkiye ve Yunanistan'ın karşılıklı NAVTEX iptalini de değerlendiren AKP'li Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Görüşme mekanizması çok verimli işlemiyor. İstikşafi görüşmeler Yunanistan'ın yıllar önce masadan çekilmesiyle sona ermiştir. İstikşafi görüşmeleri hiçbir zaman tek bir konunun ele alınması için almadık. O müzakere çerçevesine bağlı kalacaksa Yunanistan, Türkiye müzakereyi tabii ki desteklemektedir. Yunanistan'ın NAVTEX'i siyasi çatışma olarak ilan ettiğini görüyoruz. Fakat bizim hassasiyetimiz var, milli günlerde atış tatbikatı-eğitimi yapmıyoruz. O ülkelerden de bu centilmenliği bekleriz. Onlar kaldırdığı için bizim de kaldırmamız normal. İskenderun’daki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Güvenlik güçlerimizi bu dikkatleri ve fedakârlıkları için tebrik ediyoruz. Belli ki bunların yaptığı hazırlık büyük bir katliama hazırlık yapmak üzereydi. Büyük bir felaket söz konusu olabilirdi. Bu eğitimin PKK içerisinde gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu paramotorlar kimler tarafından veriliyor ve bu cihazları kullanma eğitimini kimler veriyor bu tabi ki Türkiye Cumhuriyet’inin bilgisi dahilindedir."

"GÜVENLİK GÜÇLERİ TÜRKİYE'Yİ KORUYACAK DİKKATE SAHİPTİR"

Hatay'da yaşanan patlamayı da değerlendiren Çelik, "Yakından takip ediyoruz. Güvenlik güçlerimizi tebrik ediyoruz. Belli ki bunların yaptığı hazırlık büyük bir katliama imza atmaktı. Paramotorla geliyorlar. Bu eğitimin PKK içerisinde gerçekleşmesi mümkün değil. Onlara bu cihazları ve eğitimi kim veriyor? Bu Türkiye'nin bilgisi dahilindedir. Güvenlik güçlerimizin rahatça işlerini sürdürebilmesi için bununla ilgili bir şey söylemiyorum. Burada yapılan çalışmalar güvenlik güçlerimizin çok kararlı ve titiz çalışmaları sonucu gerçekleşti. Dolayısıyla PKK burada yeni bir hat oluşturamadı. Fakat geliş biçimleri arkalarında bir desteğin olduğunu gösteriyor. Türkiye'deki güvenlik güçleri Türkiye'nin güvenliğini koruyacak kararlılığa ve dikkate sahiptir. Bu eylem püskürtülmüştür. Bundan sonraki eylemler için de her türlü hazırlık yapılacaktır" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU’NUN ÇANTA SÖZLERİNE YANIT

Çelik, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Emine Erdoğan'a yönelik "Emine Hanım çantasını sarayın bahçesinde yaksın" sözlerine ise şöyle yanıt verdi: "Bir siyasetçiye hanımefendi (Emine Erdoğan) üzerinden siyaset yapmak yakışmıyor. Maalesef en temel değerlere riayet etmeyen temellere giriyor. Siyasetçisinin muhatabı siyasetçidir. Bunu şiddetle kınıyoruz. Sözel şiddetin kadına şiddetin önemli bir parçası olduğunu ifade ediyoruz. Aileler, kadınlar üzerinden siyaset yapma tarzı doğrudan şiddettir, saygısızcadır ve kınanması gerekiyor. Hanımefendiyi diline alarak bu şekilde bir örnek ortaya koyması son derece yakışıksızdır. Bir siyasetçinin dil haznesi bu kadar zayıf olabilir mi? Bir derdi varsa bunu saygısızlık yapmayacak birtakım cümlelerle ortaya koyabilir. Ama tutup doğrudan hakaret ediyor. Yanlış bulduğu bir şey varsa tabii ki eleştirebilir ama doğrudan hakaret diline kaçıyor. İstanbul Valisi son derece deneyimli, birikimli ve iyi bir kamu idarecisi arkadaşımızdır."