TÜBİTAK tarafından düzenlenen Deprem Araştırmaları Sanal Konferansı'nda 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sahada çalışan akademisyenler, elde ettikleri verileri ve gözlemlerini paylaştı.

Başkent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Programı Dr. Öğretim Üyesi Sevinç Ünsal Oral, Hatay Havalimanı'nın pisti, binası ve bağlantı yollarında oluşan hasarlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hatay Havalimanı'nın Amik Ovası üzerinde kurulduğunu belirten Oral, kurulu alanda herhangi bir fayın bulunmadığına ancak çevresinin yüksek deprem riski altında olduğuna dikkati çekti.

Oral, deprem sonrası havalimanında bahçenin binaya göre bir metreden fazla çöktüğünü kaydederek, şu bilgileri paylaştı:

"Burada çok ciddi bir zemin göçmesi oluşmuş. Bina girişindeki sundurma yıkılmış ve burada da 50-60 santimetre çökme olmuş. Haricinde kazıklı temeller üzerine oturtulduğu için binada çok ciddi bir hasar görmedik. Sıkışmalardan dolayı fayans çökmeleri ve cam kırıkları oluşmuş. Ana deformasyonlar bina bahçesinde oluşmuştu. Bahçede kum kaynaması yoktu, bu da bize zemin profili olarak alt tabakalarda büyük bir göçmenin olduğunu ve bunun üste sirayet ettiğini gösterdi."

Havalimanı nizamiyesinden girdikten sonra solda, pistlerin olduğu tarafta yanal yayılma kaynaklı derin yarıklar oluştuğuna işaret eden Oral, bağlantı yollarının özellikle havalimanına ulaşan tarafında ciddi oturmalar bulunduğunu anlattı.

Oral, havalimanının etrafındaki tali yolların tamamen su altında kaldığını ifade ederek, "Pist, kullanıma açıldığı için gidip görme imkanımız olmadı ama ilk zamanlarda oluşan kalkmalar yine alttaki zemin hareketinin çok kuvvetli olduğunu gösteriyor. Çalışmalar neticesinde gördük ki havalimanı gibi yapıların sadece bina şartnamesindeki şartlarını yerine getirmesi yetmiyor, çevredeki yol, otopark ve pist gibi yan yapılar da bütüncül işleyişin aksamaması için çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.

"YIKILAN MİNARELER HEM BAĞLI OLDUĞU YAPILARA HEM DE ÇEREYE ZARAR VERDİ"

Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Tuba Tatar da kamu yapılarının hasar durumlarına ilişkin çalışmalarını değerlendirdi.

Çalışmaları okullar, sağlık ocakları, hastaneler, askeri binalar, ibadethaneler ve lojmanlar gibi yapılar üzerinde gerçekleştirdiklerini ifade eden Tatar, incelemelerini Gaziantep'in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yaptıklarını belirtti.

Tatar, söz konusu iki ilçede herhangi bir okul enkazının tespit edilmediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Okulların geneli orta hasarlı. İbadethanelerin genel itibarıyla depreme dayanıklılık anlamında çok kötü performans sergilediğini söyleyebiliriz. Cemevlerinin nispeten iyi olduğunu tespit ettik. Cami içerisinde ise minarelerin hemen hepsi yıkılmış durumda. Yıkılan minarelerin hem bağlı olduğu yapılara hem de çevreye ciddi zarar verdiğini gördük. Ayrıca camilerde çok ağır diyebileceğimiz kaplamalar ciddi risk oluşturdu." (AA)