Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde depremde evleri ağır hasar aldığı için bahçede yaşamak zorunda kalan Kadriye ve Ahmet Bacak çifti, çöpten yemek toplayarak yaşamaya çalıştıklarını belirterek yardım istedi. Hasta olduğunu ifade eden Kadriye Bacak, "Hiç gelip giden olmadı şu anda hiç, bir bardak su bile veren olmadı bize. Geldiler yıkım kararı alındı ama başka gelen olmadı hiç" diye yakınırken; eşi Ahmet Bacak ise "Çadırkentte yaşayamam çünkü dizlerim iyi değil hastayım. Şu anda çöpten topluyorduk yemeği, çöpe de giden olmadı açız şimdi" diye konuştu.

Osmaniye’nin Kadirli ilçesi Şehit Kansu Küçükateş Mahallesi’nde oturan ve bel rahatsızlığı olan Kadriye Bacak (66) ile romatizma hastası eşi Ahmet Bacak (66) evleri depremden dolayı ağır hasar aldığı için bahçede yaşıyor. Çöpten topladıkları gıdalarla geçindiklerini ancak depremden sonra çöp toplamaya bile gidemediklerini anlatan Bacak çifti, çadırkentte yaşayamayacaklarını, evlerine girmeye korktuklarını ve yiyecek ve içeceklerinin olmadığını belirterek yardım istedi.

"BİR BARDAK SU BİLE VEREN OLMADI"

Kadriye Bacak şunları söyledi:

"Bizim evimiz çatlaktı zaten depremden sonra da iyice açıldı yıkım kararı alındı ama bizim çadırımız bile yok, çadır istiyoruz. Çay, şeker istiyoruz, tüp istiyoruz. Dışarıda yaşıyoruz şu anda çamurun içinde, hiçbir şeyimiz yok yani. Eşim de ben de hastayım. Çadırkentte de yaşayamıyoruz çünkü bez ile falan ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz çadırkentte. Kim yardım ederse yardımseverlerden, insanlardan, devletimizden, milletimizden yardım bekliyoruz biz yani şu anda. Hiç gelip giden olmadı şu anda hiçbir bardak su bile veren olmadı bize hiç. Geldiler yıkım kararı alındı ama başka gelen olmadı. Bundan önce de çöpten gidip çöp topluyorduk artık çöp de toplayamıyoruz, ekmeğimizi bile almaya gidemiyoruz yani çöpten toplayıp zaten geçiniyorduk. Şu anda hiçbir yerden bir şeyimiz yok bizim zaten. Bize çadır vermezlerse yardım etmezlerse bu eve biz girmek zorundayız. Hava kış yağmur çamur artık bu evin içinde öleceğiz.

“TARİHİ GEÇMİŞ ÇÖPE NE ATARLARSA ALIP YİYORUZ”

Çöplere gidiyoruz marketlerden getirip çöpe atıyorlar. Çöpe atmayın kenara koyun biz alalım diyoruz, 'Kızıyorlar bize' diyorlar koymuyorlar. Çöpün içine atıyorlar ama biz çöpün içinden alıp yiyoruz biz. Onlara şunu söylüyoruz; çöpün içine atsanız da siz biz onu çöpün içinden alıp yiyoruz bakın demirle çekip. Çöpten bu ekmekleri alıyoruz, yiyecek ne atarlarsa tarihi geçmiş işte çöpe ne atarlarsa yiyecek onları alıyoruz. ‘Bunları yiyor musunuz’ diye soranlar oluyor, yiyoruz diyoruz ne yapalım. Böyle geçiniyoruz ama artık bu şeyden sonra hep dışarıdayız daha çok kötü olduk çöplere de gidemez olduk yani. Bu 6 Şubat’tan sonra çöplere de gidemez olduk artık sağlığımız iyice bozuldu çünkü. Yakın çöplere gidiyorduk zaten onlara da gidemez olduk bu hava şartlarından dolayı, sağlığımızdan dolayı. Psikolojimiz de iyice gitti yakınlarımızı hep kaybettik şehit oldular genç yakınlarım. Böyle ekmekleri çöpten alıyoruz, yiyecekleri çöpten alıyoruz onlarla işte ayakta durmaya çalışıyoruz. 

"HİÇBİR ŞEY YİYİP İÇMİYORUZ, YOK Kİ İÇESİN"

Ahmet Bacak ise, "Evimiz yıkılacak, paramız yok bir şey yok. Ben de dizlerimden rahatsızım bir yere gidemiyorum, değnekle tuvalete zor gidiyorum. Çadır kentte yaşayamam çünkü dizlerim iyi değil hastayım. Şu anda çöpten topluyorduk çöpe de giden olmadı açız şimdi. Hiçbir şey yiyip içmiyoruz, yok ki içesin, nereden alıp içelim? Bir ekmek getiren olursa oluyor olmazsa yok. Bir bardak su veren olmadı. Gelmedi kimse" dedi.