Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde şeker pancarı üretimi yapan Ali Usludil, çiftçiye verilen desteklerin yetersiz olduğunu belirterek, “İlaççıya, gübreciye, mazotçuya, elektrikçiye kazanıyoruz. Şeker pancarı üzerine çalışan biriydim, bu yıl mısır ve ayçiçeği de ektim. Şeker pancarında geçen yıla göre büyük zam verdiler ama o da artık bunu kurtarmıyor. Çünkü şu anda bir şeker pancarının, benim gibi icara (kiraya) eken bir adamın maliyeti 6 buçuk bin lira, yani eski parayla 6 milyar 500 binden aşağıya çıkmıyor, 6-7 ton aldığın zaman. İşçiliğini de koymazsan ‘elim hamur, karnım aç’ durumunda çiftçi” dedi.

Emirdağ’ın Karayatak ve Kılıçlar köylerinde tarımla uğraşan Ali Usludil, yaşadıkları sorunları ANKA haber Ajansı’na anlattı. Maliyetlerin yüksekliğinden yakınan Usludil, şunları söyledi:

“‘ELİM HAMUR, KARNIM AÇ’ DURUMUNDA ÇİFTÇİ”

“Girdiler çok pahalı… 14 bin 200’e üre gübresi, 15 bin 800’e taban gübresi aldık attık biz bunlara.  Çiftçi şu durumda perişan. İki kez ilaçlama yaptım pancara, şu anda hâlâ hastalık belirtileri var. İlaçlarda yüzde 400, yüzde 450 gibi artışlar oldu. İlaççıya, gübreciye, mazotçuya, elektrikçiye kazanıyoruz.

Şeker pancarı üzerine çalışan biriydim, bu yıl mısır ve ayçiçeği de ektim. Şeker pancarında geçen yıla göre büyük zam verdiler ama o da artık bunu kurtarmıyor. Çünkü şu anda bir şeker pancarının, benim gibi icara (kiraya) eken bir adamın maliyeti 6 buçuk bin lira, yani eski parayla 6 milyar 500 bin aşağıya çıkmıyor, 6-7 ton aldığın zaman. İşçiliğini de koymazsan ‘elim hamur, karnım aç’ durumunda çiftçi.”

“ŞİRKETLEŞME VAR KÖYLERDE”

Elektrik faturalarının da yüksek geldiğini belirten Ali Usludil, şunları söyledi:

“Bu köylerde artık çiftçilik pek kalmadı. O sebepten dolayı buraya patates ekicileri, tatlandırıcı mısır ekicileri gibi çeşitli mısır ekicileri şirketler geliyor. Şirketleşme var, köylerde yaşayan insanların kazancı pek kalmadı. Şeker pancarının doğrudan bir gelir desteği yok, sadece şirketlerde var. Afyon’un şeker fabrikası da satıldığı için zaten kısıtlı bir durum… Yani pek bir iç açıcı değil. Mesela küspe falan, eskiden verirlerdi devletteyken hakkımızı. Onu da vermiyorlar, cüzi bir para ile elimizden küspeyi de alıyorlar. Yani perişan bir durumda çiftçi, para kazanmıyor. Girdiler 4-5-6 katına çıktı. Elektrik faturaları zaten cep yakıyor. Bugün bana, üç kuyuma elektrik faturası geldi. Bunu gösterebilirim size; kuyunun bir tanesinin yeni mesajı geldi, gidip onun da faturasını alacağım. Şöyle gösterebilirim size; biri 55 bin, diğeri 37 bin, diğer yeni yazılan elektriğim de 72 bin lira.”

“ÇİFTÇİYE VERİLEN DESTEK DEVEDE KULAK”

Çiftçinin şirketlerin eline düştüğünü aktaran Ali Usludil, genç nüfusun da çiftçilik yapmak istemediğini söyledi. Usludil, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çiftçinin köyde artık kalmak için bir sebebi kalmadı. Nüfus yaşlandı, genç bulamıyorsun. Çiftçiye desteklerin yeterince olmadığı için de şirketlerin eline düştüğünü düşünüyorum ben. Çünkü şirketler daha cazip geliyor ve insanlar oraya akın ediyor. Bu yüzden Türkiye’de çiftçiliğin düzelmesini temenni ediyorum, gençlerin bu işe el atmasını temenni ediyorum. Artık genç çiftçi kalmadı. Yani şu anda en gençlerden sayılırım ben, benim yaşım 50. İlaçlar şu anda 4,5-5 katına çıktı. Biz, kazanacağımız paranın yüzde 80’ini çok rahat harcadık şu anda. Bunun daha kaldırması, taşıması, teslimatı ile beraber yani bize kalacak devede kulak. Bu yüzden Tarım Bakanı’nın bu işlere el atmasını, yardımcı olmasını, çiftçinin yanında olmasını bekliyoruz. Bu şartlarda çiftçinin para kazanması mümkün değil. Çiftçiliğin sürmesi mümkün değil. Çiftçiye destekler zaten devede kulak, yani göstermelik destekler var.”