Haber: Fatoş Erdoğan

Basın açıklamasına Adil Yaşam Derneği Genel Başkanı M.Haluk Çavusoğlu ve çok sayıda mahkum yakını katıldı.

"Affet Türkiye'm, Adli mahkumların tamamına af istiyoruz" pankartının açıldığı basın açıklamasını Adil Yaşam Derneği Genel Başkan Yardımcısı Aylin Balcı okudu.

photo_5979063259283700235_y

Açıklamada, "Adil Yaşam Derneği olarak adil yargılanmayıp, suçsuz olduğu halde ceza almış, hak ihlallerine uğramış, cezaevinde olan, cezasını çekmiş, cezasının onanmasını bekleyen, yurt dışına çıkmış, devlet büyüklerinin af ile ilgili açıklamalarından beklentiye düşmüş mahkûm ve mahkûm adayı olan milyonların seslerini duyurmaya çalışıyoruz.

Adalet her bireyin haklarını gözetmektir. Hukukun temeli adil yargılamadır. Bir suçun cezası adil yargılanma sonucunda verilirse, buna kimse itiraz etmez.

Devlet yönetiminin başında olanların, en üst makamlardaki yargı temsilcilerinin, Yargının bugün içinde bulunduğu durum hakkında söylediklerini duymak ister misiniz?

AYM Başkanı Zühtü Arslan; "Adil yargılanma hak ihlali oranı %77" dir. Bu sayı ve oranlar bize aslında vahim bir durumu ifade ediyor." demiştir. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 5000 hakim ve savcının terör suçundan görevden alınma sürecini, FETÖ nün Türk yargısındaki işgali olarak tanımlamış ve " Bağımsız ve tarafsız hareket edemeyen, vicdanı anayasaya değil terör örgütüne bağlı olandan adalet beklenemez" demiştir. Ayrıca Sn. Bozdağ yeni atanan hakim ve savcılar için: "Çok sayıda hakim ve savcımız var. Belki ilk zamanlarda eksiklikleri nedeniyle uygulamalarda hatalar olmuş olabilir." diye eklemiştir.

 Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit; "Fetö hukuku bir silah gibi kullandı" demiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Emirleri hukuktan değil, bir örgütten alan kişilerin adaleti tesis etmesi mümkün değildir." demiştir. MHP adli mahkûmların yeniden yargılanma taleplerini, seçim beyannamesine affi ekleyerek ciddi bir beklenti oluşturmuştur verilen söz tutulmamıştır. İşte bunun için; Konu suç işledik devlet bizi affetsin konusu değildir. Konu yargıda bugüne kadar oluşan haksızlıkların ve sonuçlarının giderilmesidir. Terör örgütü etkisiyle suçsuz yere ya da hak ettiğinin üzerinde ceza alarak yatan mahkûmlardır konu. Konu hiçbir suçun diğeri ile kıyaslamasının yapılmamasıdır. Adil yargılanmamış Adli mahkûmların ve ailelerinin çaresizliğinin sesi olmaktır konu. Konu pandemi döneminde mahkûmların ceza içinde ceza çekmeleridir. Terör suçuyla görevden atılan yargı mensuplarının verdikleri cezalar, Genç hakim ve savcıların tecrübe eksikliğinden oluşan hatalar,

Pandemide yığılan dosya yüküne karşı hızlı ve online yargılamalardaki hatalı kararlar, adil yargılanmayanların varlığını ciddi bir yargı sorunu olarak ortaya koymaktadır. Covid sürecinde kapalı cezaevlerindeki mahkûmlar 2 yıl boyunca çocuklarına, ailelerine bırakın sarılmayı yüzlerini dahi göremediler. Yine pandemi sebebiyle açık cezaevlerinden izine ayrılan mahkûmlar bu süreçte hiçbir suça karışmayarak kapalı cezaevlerindeki mahkûmlara olumlu referans olmuşlardır. Tüm bunların yanında cezaevlerinin kapasitesinin çok üzerinde olan tutuklu ve hükümlülerin bulundukları koşullar insan haklarına ne kadar uygundur? Cezaevi koşulları hem içerde mahkûma hem dışarıda aileler için ağır bir durum haline gelmiştir.

Devam eden milyonlarca dava dosyaları, Yargıtay da ve İstinafta onama bekleyen dosyalar, HAGB olanlar (ceza verilip ertelenenler), denetimli serbestlikte olan, firarda olan, yurt dışında olanlar, izinde olanlar ve Buna sicil affi bekleyenlerde eklendiğinde, toplam aileleriyle birlikte milyonlar vardır.

100. yılına ulaşan Cumhuriyetimize yakışır şekilde, geçmişin temizlenmesi adına suç ayrımına gidilmeden, Adli mahkûma ayrımsız af ilanı ile birlikte Sicil Affi da verilerek insanlar yeniden hayata döndürülmelidir.

Bu konu siyasi bir konu değildir, vicdani ve insani bir konudur. Tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, medya basın ve yayın kuruluşlarını, tüm halkımızı destek vermeye davet ediyoruz. Milyonlarca adli mahkûm yakınının adaleti arayan sesine sessiz kalmayacağınıza inanıyoruz. Adli mahkumlar cezaevlerinden kendi seslerini duyuramıyorlar, onların sesleri olacağınıza inanıyoruz.

SN. Bekir Bozdağ TVde yaptığı bir konuşmasında, "İçeride bir masumun olması vicdanları sızlatır" diyerek durumun insani bir durum olduğunu ortaya koymuştur." Adil yargılanma hak ihlali % 77" gerçekliğinden yola çıkarak, Devletimiz tarafından gereğinin; örgüt, pandemi vb. sebepli olan geçmişin temizlenmesi adına yapılacağına olan inancımız yüksektir.

Siz ya da sizin çocuğunuzun adil yargılanmadığını düşünün, Haksızlığa uğramışlar için, Anaların hasretini dindirmek için, Çocukları sevindirmek için, Geçmişi geride bırakmak için Toplumsal barış ve beyaz sayfa gerekliliği için adli mahkûma Genel af istiyoruz" ifadeleri kullanıldı

Basın açıklaması sonrasında mahkum yakınları ve Adil Yaşam Derneği af talebiyle Özgürlük için güvercin uçurdu.

photo_5979063259283700237_yphoto_5979063259283700241_y