Adalet Bakanı Gül, İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin, "AK Parti'nin kurulduğu günden beri sürekli ve kesintisiz sürdürdüğü reform yolculuğunun bir adımı" ifadesini kullandı.

Adalet Bakanı Gül, İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin açıklamalarda bulundu. Gül konuya ilişkin, "AK Parti'nin kurulduğu günden beri sürekli ve kesintisiz sürdürdüğü reform yolculuğunun bir adımı" ifadesini kullandı. Yeni anayasa için toplumun her kesiminden görüşler alınarak bir plan oluşturulduğunu söyleyen Gül, "Anayasa uzlaşmayı gerektiren temel bir belge" dedi.

"ELEŞTİRİLER ÇOK DEĞERLİDİR, BÜYÜK TİTİZLİKLE İNCELEYECEĞİZ"

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ​Gül'ün açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: "Uygulandıkça, İstiklal Caddesi'nde, Kızılay Meydanı'nda, Diyarbakır Sur'da, İzmir Konak'ta da bunun meyveleri vatandaşlarımız tarafından hissedilecek. Türkiye, darbecilerin yaptığı bir anayasa ile yönetilmeye mahkum mu? Siviller, siyasi partiler, anayasa yapmaktan aciz mi? Elbette değil. Türkiye buna layık, bunu önümüzdeki dönemde yapacağına inanıyorum. Herkesin anayasası olacak bir süreci, katılımcı bir şekilde yapalım istiyoruz. Eleştiriler çok değerlidir, büyük titizlikle inceleyeceğiz, yapıcı, ciddi eleştirileri dikkate alacağız."

"VATANDAŞIMIZIN HER ALANDA OLUMLU ETKİSİNİ HİSSEDECEĞİ BİR SÜREÇ"

"Bu bir kanun metni değil, iyi niyet belgesi. İnsan Hakları Eylem Planı'nın iki yıllık uygulama süreci var. Tüm faaliyetler iki yıl içinde tamamlanmış olacak. Sadece partiler için çıkan bir metin değil, bütün insanlarımız için... Tüm vatandaşlarımızı ilgilendirdiği için, konuyu toplumun her kesimiyle beraber çalıştık. Hedeflerimizi koyacağız, milletimizin denetimine açacağız. Vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren konuların gecikmeksizin kanunlaşacağını düşünüyorum. İnsan Hakları Eylem Planı sadece mahkemelere, hakim ve savcılara değil, her alanla ilgili kamuya verilen bir hatırlatma. 'Reform' dediğimiz bir iklimdir bir zihniyettir, bu konu da bu zihniyete sahip çıkma iradesidir. Vatandaşımızın her alanda olumlu etkisini hissedeceği bir süreç, en önemlisi uygulamacıların sahip çıkması."

"BARAJIN DA ARTIK BİR ANLAMININ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

"(Siyasi partiler ve seçim mevzuatında değişiklik) Barajın da artık bir anlamının olmadığını düşünüyorum. AB'nin yaklaşımı ne olursa olsun, 'vatandaşımız en iyisine layık' yaklaşımıyla tüm reformlarımızı sürdüreceğiz. (Vize muafiyeti) Türkiye önemli hazırlıklar yapmıştır. AB, samimi şekilde sürece katkı sağlarsa olumlu neticeler alabileceğimizi düşünüyoruz. (Seçim mevzuatında değişiklik) Keşan'daki bir gencimizin bile oyunun ülke yönetimine daha etkin katılımıyla ilgili ne gerekiyorsa o adım atılacak. İki yılın altındaki cezalarda tutuklama yasakları tamamen kaldırılabilir, hakime takdir verilebilir, bu konunun muhatabı Meclis."

NE OLMUŞTU?

Erdoğan’ın açıkladığı normalleşme süreci kararlarına göre, her iki haftada bir normalleştirme uygulaması güncellenecek. Valilikler ve il hıfssızha kurulları şehirlerin durumlarını değerlendirecek. Hafta sonu kısıtlaması düşük ve orta riskli illerde kalkarken, yüksek ve çok yüksek riskli illerde pazar günleri devam edecek. Düşük ve orta riskli illerde ilaveten ortaokullar ve liseler dahil diğer kademelerde eğitim-öğretime başlanacak.