HABER: ESRA TOKAT

Adana'da 2021 yılının nisan ayında bir aileden 3 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan sürücüye sadece 9 yıl hapis cezası verdi. Ailenin en büyük oğlu Ersin Mehmet Menteş, karara tepki göstererek "Bu ülkede adalet de satılmış, insanlar da satılmış. Güçlünün karşısında ne kanunun ne de insanın değeri var. Yitip giden hayatlar ne olacak? Sesimize ses olun" dedi. Menteş ailesinin avukatı Aydınlı ise, "Hukuk nezdinde çok vahim bir karar" diye konuştu.

Adana'da 21 Nisan 2021'de şerit ihlali yapan kamyonetle çarpışan cipte 60 yaşındaki Yaşar Menteş, 58 yaşındaki eşi Dursun Gülay Menteş ve 21 yaşındaki oğlu Ali Emre Menteş hayatını kaybetti. Hemşire kızları Esra Yılmaz ile torunları Ayşe Yılmaz ise ağır yaralandı. Hafif yaralanan ve kazaya neden olan Akenerji Elektrik Üretim A.Ş. firmasında kamyonet sürücüsü olan İbrahim Türk ise gözaltına alınmasının ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece yurt dışı çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

3 KİŞİ ÖLDÜREN FAİL SADECE 3 YIL HAPİSTE YATACAK

Bugün Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında kazaya neden olan ve mahkeme süreci boyunca tutuksuz yargılanan Akenerji Elektrik Üretim A.Ş. firmasında kamyonet sürücüsü olan İbrahim Türk hakkında 9 yıl hapis cezası verildi. İyi hal indirimi de uygulanan fail İbrahim Türk hakkında yakalama kararı çıkartılırken hapiste geçireceği süre ise 3 yıl olarak karara bağlandı.

kaza-13

"GÜÇLÜNÜN KARŞISINDA NE KANUNUN NE DE İNSANIN DEĞERİ VAR"

Aile üyelerinden biri olan Ersin Mehmet Menteş ve Menteş ailesinin avukatı Selçuk Aydınlı mahkemede verilen kararı dokuz8HABER'e değerlendirdi. Ersin Mehmet Menteş, "Bu ülkede adalet de satılmış, insanlar da satılmış. Güçlünün karşısında ne kanunun ne de insanın değeri var" diyerek karara isyan etti ve İstinaf Mahkemesi'ne başvuracakalını belirterek "Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bile başvuracağım. Ne yapmam gerekirse onu yapacağım, mücadele edeceğim" dedi.

"MAHKEME VE SAVCILIK MAKAMI DİKKATE ALMADI"

Menteş ailesinin avukatı Selçuk Aydınlı ise "Biz dava boyunca bilinçli taksir hükümünün uygulanması gerektiğini vurguladık. Ne Savcılık Makamı ne de mahkeme bu iddiamıza olumlu bir yanıt vermedi" diyerek "Sürücünün azami 50 km hızla gitmesi gereken bir yolda 120 km hızla gittiğini, sollama yasağını ihlal ettiğini ve virajlı yolda sağa dönüş işaretinin olmasına rağmen sol şeride geçerek karşı şeritte kazaya sebep olduğunu kaydettik. Ayrıca bu yönde Yargıtay Ceza Genel Kururu var. Bunları da mahkemeye sunduk ancak dikkate alınmadı" bilgisini paylaştı.

menteş

SANIĞA İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANDI

Kazada sadece failin kusurlu olduğunu kaydeden av. Aydınlı, "Kazada fail tam kusurlu. Ayrıca kaza sonucunda 3 kişi hayatını kaybetti. 30 yaşındaki 1 kişi ise yatağa mahkum hale geldi. Tüm bunlara rağmen mahkeme 9 yıl ceza verdi. Sanık hakkında iyi hal kararınında uygulandığına dikkat çeken av. Aydınlı, "Sanık herhangi bir pişmanlık belirtisi göstermedi. Özür dilemedi, aileye başsağlığı bile dilemedi ancak mahkeme iyi hal indirimi verdi" diyerek kararı eleştirdi.

"HUKUK NEZDİNDE ÇOK VAHİM BİR KARAR"

Böyle bir dava sonucunda verilen cezanın çok az olduğunun altını çizen av. Aydınlı, "Bu karar hukuk nezdinde çok vahim bir karardır. Bu verilen ceza, sanığa ceza niteliğinde değildir. Az kusurla bir kişinin ölümüne sebep olunduğunda bile en az verilen ceza 2 yıldır. Ancak burada verilen ceza sadece 9 yıl. Keşke adalet yerini bulsa" dedi ve kararı istinafa götüreceklerini belirterek konuşmasına son verdi.

NE OLMUŞTU?

KAZA TUTANAĞINDA BÜTÜN İHLALLER KARŞI TARAFA AİT

Yaşar ve Gülay Menteş çiftinin büyük oğlu Ersin Mehmet Menteş, bütün ihlallerin karşı tarafta olduğunu kaydetti ve kaza tutanağında, İbrahim Türk'ün, 'aksine bir işaret bulunmadıkça trafiği aksatacak ya da tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek' kuralını ihlal ettiği bilgisinin yer aldığını, Yaşar Menteş'in ise kural ihlali yapmadığı kanaatine varıldığını belirtti. Öte yandan tutanaklarda kamyonetin 6'ncı viteste kaldığı yer alırken, Menteş ailesinin kullandığı aracın vitesinin ise 3'te olduğu belirtildi.

BÜTÜN BU SÜREÇTE İHMALLER VE ŞÜPHELİ DURUMLAR VAR"

İbrahim Türk'ün ifadesinde "Kaza gerçekleştiğinde yaklaşık 50 kilometre hızla gidiyordum. Üçüncü viteste ilerliyordum. Karşımdaki aracın hızını hatırlamıyorum. Kaza nasıl gerçekleşti, hiçbir anlam veremiyorum. Bir anda çarpıştık. Şerit ihlali yapmadım. O anda telefonla ya da başka bir şeyle uğraşmıyordum. Önümde bir araç da yoktu, sollamaya çıkmamıştım. Kazadan sonra belli bir süre gözlerimi açamadım, öldüm sandım. Karşı taraftan da şikayetçi değilim" ifadelerini kullandığını söyleyen Menteş, Bütün bu süreçte ihmaller ve şüpheli durumların olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"AKENERJİ GÜCÜNÜ KULLANARAK SÜRECE MÜDAHALE EDİYOR"

"Karşımızda çok güçlü bir firma var. Akenerji gücünü kullanarak bu sürece müdahale ediyor. 3 kişinin ölümüne neden olan ve kazada hatalı olan bir kişinin serbest bırakılmasının başka hiçbir açıklaması yok."

OLAY YERİNE POLİSLERDEN ÖNCE FİRMA ÇALIŞANLARI GİTMİŞ

"Kaza sonrasında olay yerinde herhangi birşeye dokunulamaz, müdahale edilemez. Ancak burada olay yerine polislerden önce gelen Akenerji firmasının elemanları. Karşı tarafın aracında araç takip sistemi ve kamera var. Bunları Akenerji elemanları söküyor ve polise veriyor. Bu bile başlı başına şüpheli bir durumdur."

"PEK ÇOK KANALDAN BİZİMLE GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDU FİRMA"

"22 Nisan'da yapılan cenazeye Akenerji firmasının bir çalışanı geldi ve bizle görüşme talebinde bulundu. Ancak biz bunu reddettik. Ardından pek çok kanaldan bize görüşme talebinde bulundular ve biz hepsini reddettik. Olaydan 2 gün sonra savcılığa şikayete gittik. Savcının bana dediği şey ise burada 'Bu davadan çok da şey bekleme, kaza sonuçta. Sen de kaza yapıp insanların ölmesine neden olabilirdin' oldu. Tutanakların bir kısmı geç geldi, hala kan tahlillerinin sonuçları çıkmadı."

"ZENGİN OLMADIĞIMIZ YA DA MİLLETVEKİLİ TANIDIĞIMIZ OLMADIĞI İÇİN BU EZİYETİ ÇEKİYORUZ"

"Biz delillerin karartılma ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Tutuklama olmadığı için herhangi bir iddianame de hala hazırlanmadı, yargı süreci başlamadı Özel Hastane raporunda Haziran'ın 10'unda İbrahim Türk'ün işe başlayabileceği kaydediliyor. Savcı'ya bunu iletiyoruz ancak Savcı bunu görmediğini söylüyor. Bizim tek suçumuz normal sıradan, herhangi bir gücü olmayan vatandaş olmamız. Biz zengin olmadığımız ya da milletvekili bir tanıdığımız olmadığımız için bu eziyeti çekiyoruz."