Expression Interrupted platformu tarafından hazırlanan İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi raporlarının sekizincisi yayımlandı. Dava ve açık kaynak takip çalışmaları sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda hazırlanan rapor, 2022’nin ekim, kasım ve aralık aylarını kapsıyor.

Rapora göre, 2022’nin son çeyreğinde “dezenformasyon” yasası olarak bilinen düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle medya ve tüm toplum üzerindeki sansür baskısı artarken bir yandan da gazetecilere yönelik yargı baskısı tutuklamalar ve süregiden yargılama ve soruşturmalarla devam etti. Yılın son üç ayında 173 gazetecinin yargılandığı 99 dava görüldü. Karara bağlanan 29 davadan 16’sında, 17 gazeteci toplam 47 yıl 8 ay 1 gün hapis cezasına; sekiz gazeteci de 82 bin 40 lira para cezasına çarptırıldı. 15 gazetecinin beraat ettiği yılın son çeyreğinde, 15 gazeteci hakkında ise 11 yeni dava açıldı. 32 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alındı. En az dokuz gazeteci hakkında soruşturma açıldı.

Ankara merkezli bir soruşturma kapsamında 25 Ekim 2022 günü gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı ve JinNews çalışanı dokuz gazetecinin 29 Ekim’de tutuklanmasıyla birlikte cezaevindeki gazeteci sayısı 75’e yükseldi.

Haziran ayında da Diyarbakır’da Kürt medya kuruluşlarında çalışan 16 gazeteci ve medya çalışanı tutuklanmıştı. Böylece sadece beş ayda Kürt medya kuruluşlarında çalışan 25 gazeteci tutuklanmış oldu.

GAZETECİLERE EN FAZLA 'TERÖR' VE 'HAKARET' SUÇLAMALARI YÖNELTİLDİ
Yılın son çeyreğindeki yargılamalarda, gazetecilere en fazla “kamu görevlisine hakaret,” “örgüt propagandası,” “örgüt üyeliği” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamaları yöneltildi. Bunların ardından en sık yöneltilen suçlamalar ise “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet,” “iftira” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek,” “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama,” “üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek,” “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak,” “kişisel verileri ele geçirmek ve yaymak,” “suçu ve suçluyu övmek,” “terör örgütlerinin açıklamalarını yayımlamak” şeklinde kayıtlara geçti.

GAZETECİLERE YÖNELİK EN AZ 19 ENGELLEME, ŞİDDET VE TEHDİT VAKASI YAŞANDI
Açık kaynaklardan derlenen verilere göre, yılın son çeyreğinde gazetecilere yönelik en az 19 engelleme, şiddet ve tehdit vakası yaşandı. Bir gazetecinin Türkiye’ye girmesi engellenirken bir gazetecinin evi de daha sonra asılsız olduğu ortaya çıkan bir ihbar üzerine kapısı kırılarak basıldı.

Aynı dönemde gazetecilere yönelik saldırıların faillerinin yargılandığı davalar da görüldü. Gazeteci Beyza Kural’a şiddet uygulayan üç polis, “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçundan 6 bin TL adli para cezasına mahkûm edildi. Sanıklardan N.D. yönünden hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme, başka bir dava kapsamında haklarında erteleme kararı bulunduğu için diğer sanıklar K.A ve Y.Ş.’nin cezasını ertelemedi.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, İstanbul Valiliğinin, haber takip eden gazetecilere yönelik tehdit, darp ve hakaret suçlamalarının hedefinde olan İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin hakkında soruşturma izni verilmemesine dair kararı ile Gezi Parkı eylemlerinin dokuzuncu yıl dönümünde Taksim’de düzenlenen eylemde gazetecileri darp eden polisler hakkında işlem yapılmasına izin vermeyen kararlarını kaldırdı.

MUHALİF MEDYA KURULUŞLARI ÜZERİNDEKİ MALİ BASKI DEVAM EDİYOR
Rapora konu üç aylık dönemde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) televizyon kanallarına eleştirel yayın içerikleri nedeniyle ceza kesmeye devam etti. Söz konusu dönemde RTÜK’ün program durdurma ve para cezalarının hedefinde Halk TV, KRT TV ve Tele 1 kanalları yer aldı. Hükümet yanlısı pek çok televizyon kanalına ise hiç ceza vermedi.

RTÜK üyesi İlhan Taşcı’nın açıkladığı 2022 rakamlara göre, RTÜK 2022 yılında Halk TV’ye 23, Tele 1’e 16, KRT TV’ye altı, FOX TV’ye beş ve Flash TV’ye dört defa olmak üzere toplam 54 ceza verirken TGRT’ye iki, Beyaz TV ve ATV’ye birer defa ceza verdi. A Haber, Ülke TV, Kanal 7, TV Net ve TV 24’e ise hiç cezai yaptırım uygulanmadı. Üst Kurulun Halk TV, Tele 1, KRT, Fox TV ve Flash TV’ye verdiği cezaların toplamı 17 milyon 335 bin lirayı buldu.

Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından resmi ilan yayımlama hakkı kalıcı olarak iptal edilen Evrensel gazetesinin, rapora konu dönemde bu karara yönelik yaptığı itirazlar reddedildi. Ocak 2020’den beri BİK kararıyla resmi ilan alamayan Yeni Asya gazetesinin ilan yasağı ise aynı dönemde 1000. gününü doldurdu.

'DEZENFORMASYON' YASASI YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
Rapora konu dönemde, hükümetin uzun zamandır hazırlıklarını sürdürdüğü ve kamuoyunda “dezenformasyon yasası” olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaştı.

40 maddeden oluşan yasa, 18 Ekim 2022 günü Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasanın 29. maddesinin yürürlüğe girmesiyle, Türk Ceza Kanunu'na (TCK) “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören 217/A maddesi eklendi.

Yasayla ayrıca, internet haber siteleri de Basın Kanunu kapsamına alındı ve internet haber siteleri için cevap ve düzeltme yayımlama yükümlülükleri getirildi.

Yasa çıktıktan bir süre sonra Bitlis’te gazetecilik yapan Sinan Aygül, bir çocuğa yönelik cinsel istismar iddialarıyla ilgili sosyal medya paylaşımlarının ardından gözaltına alındı ve 14 Aralık 2022 günü tutuklanarak cezaevine gönderildi. TCK 217/A maddesi kapsamında tutuklanan ilk gazeteci olan Aygül, 22 Aralık 2022’de tahliye edildi.

HAK SAVUNUCULARI VE SİVİL TOPLUMA YÖNELİK BASKILAR ARTTI
Rapora konu dönemde, gazetecilerin yanı sıra insan hakları savunucuları ve sivil topluma yönelik baskılarda da artış gözlendi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve hak savunucusu Şebnem Korur Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından PKK hedeflerine karşı kimyasal silah kullanıldığı iddialarının araştırılması gerektiğine dair açıklamaları nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandı. Fincancı ve diğer TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla ayrı bir soruşturma başlatıldı.

Gezi Davası’nda tutuklu iş insanı Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ve yedi hak savunucusuna verilen 18’er yıllık hapis cezaları istinaf mahkemesince onandı.

Büyükada Davası olarak bilinen davada hak savunucuları Taner Kılıç, İdil Eser, Özlem Dalkıran ve Günal Kurşun hakkında verilen mahkûmiyet kararları ise Yargıtay tarafından bozuldu.

Göç İzleme Derneğinin (GÖÇİZDER) üye ve yöneticileri ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) sosyal hizmet uzmanı Bilal Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 17'si tutuklu 23 hak savunucusunun yargılandığı davanın rapora konu dönemde görülen ilk duruşmasında dört tutuklu sanık tahliye edildi.