Sağlık sistemi çöküyor. Pandemiyle birlikte iş yükleri daha da artan, çalışma koşulları kötüleşen, üstelik emeklerinin karşılığını alamayan hekimler, kamu hastanelerinden istifa ediyor.

Birgün'de yer alan habere göre; bu nedenle bazı ameliyatlar aksıyor, hastalar randevu bulamıyor. Hastane idarecilerinin hekimlere uyguladığı ‘5 dakikada muayene’ baskısı, bu tabloyu daha da kötüleştiriyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2’nci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, bir an önce kamucu sağlık politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

8 BİN HEKİM İSTİFA ETTİ

Pandemiyle birlikte kat kat artan iş yükü, giderek ağırlaşan çalışma koşulları, her gün ölüm riski altında çalışmak, meslektaşlarının ölümüne tanık olmak, sağlıkta şiddet, performans sistemi, emeğinin karşılığını alamamak… Sorunlar saymakla bitmiyor, sağlık emekçileri tükeniyor. Emekçilerin çığlığını duymayan hükümet ise pandemi sürecinde istifa, emeklilik ve izinleri yasaklayarak ‘günü kurtarma’ yolunu seçti. Ancak bu yasakların kalkmasıyla birlikte kamu hastanelerinde çalışan binlerce hekim istifa etti.

Türkiye’de 1 Ocak 2020 itibarıyla kamuda çalışan toplam hekim sayısı 135 bin civarındaydı. Doç. Dr. Ökten’in verdiği bilgilere göre, pandemiyle geçen 18 ayda 8 binin üzerinde hekim istifa etti. Bu hekimlerin bir bölümü emekli olurken, 5-6 bin hekimin kamudan özel sektöre geçtiği tahmin ediliyor.

Ülkeyi terk eden hekim sayısı da dikkat çekici. Yurtdışında göçmen hekim olarak çalışabilmek için TTB’den iyi hal belgesi talep eden hekimlerin sayısı 2017’de 482, 2018’de 802, 2019’da ise bin 47’ydi. Salgının başladığı 2020’de bu sayı 931 olarak kayıtlara geçerken, bu yılın dokuz ayında 967 hekim yurt dışına gitti. Bu verilere göre her ay 100’ün üzerinde hekim, çareyi ülkeyi terk etmekte buluyor.

RANDEVU BULUNAMIYOR

Kamu hastanelerinde yaşanan bu kan kaybı, yurttaşların sağlık hizmetine erişimini de olumsuz etkiliyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nde (MHRS) son dönemde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Yurttaşlar kamu hastanelerinden randevu bulamıyor; bazı branşlarda sistem aylar sonrasına randevu veriyor.

Doç. Dr. Ökten’in verdiği bilgilere göre, bu konuda en büyük sıkıntı büyükşehirlerde yaşanıyor. Cildiye, göz, diş ve radyoloji, randevunun en zor bulunduğu branşlar arasında. Öte yandan dahiliye (iç hastalıkları) ve kulak, burun, boğaz gibi alanlarda da sorun var. Örneğin dün (saat 16.30 itibarıyla) İstanbul’da dahiliye için en erken bulunabilen randevu, 27 Ekim’de kent merkezine 70 kilometre uzaklıktaki Şile Devlet Hastanesi’ndeydi. Sistem, bir sonraki randevuyu ise 1 Kasım’a, Kâğıthane ve Küçükçekmece’deki hastanelere veriyordu. Kulak, burun, boğaz hastalıkları (KBB) için ise en erken 1 Kasım’da, Üsküdar Devlet Hastanesi’nde randevu bulunabiliyordu.

Randevu krizi, 5 gün önce sosyal medyada da gündem olmuştu. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, #Randevualamıyoruz ve #MHRS etiketleriyle yaptıkları paylaşımlarda, bu duruma tepki göstermişti. Bu paylaşımlardan bazıları şöyleydi:

• “Hastane seçemiyoruz zaten de koskoca İstanbul’da bir tane randevu yok! Biz boşuna mı SGK primi ödüyoruz her ay?”

• “Acilen muayene olmam gereken bir durumum var ve oradan oraya sevk ediliyorum. Her sevk edilişimde 20 gün sonraya randevu alabiliyorum. Şimdi de 7 Aralık için ultrason sırası vermişler. İnşallah ölmem.”

• “Ben diyeyim 3 ay, siz deyin 6 ay… Saymayı bıraktım, randevu alamıyorum endodonti bölümüne. Gerçekten şu bölüme randevu alabilen var mı? Her şey normalleşti de neden diş sağlığı merkezleri normalleşmedi? Vallahi yeter.”

5 DAKİKADA MUAYENE

MHRS’de randevu aralığı 10 dakika; ancak hekimlere, randevularını 5 dakikada bir olacak şekilde ayarlamaları için yoğun baskı yapılıyor. Bu baskıyı yapanlar hastane idarecileri. Hekimlerin bu yolla günde 90’dan fazla hasta bakması isteniyor. Hekimler ise “5 dakikada sağlık olmaz!” diyerek hem kendileri hem de hastaları için uygulamaya karşı çıkıyor.

AMELİYATLAR AKSIYOR

Doç. Dr. Ökten soruyor: “5 dakikada sağlıklı bir muayene nasıl yapılabilir? Hastanın kaydını mı alacaksınız, tahlil ve tetkik mi isteyeceksiniz, hastayı muayene edip doğru tanıyı mı koyacaksınız?” Dünya Sağlık Örgütü’ne göre muayene süresinin ortalama 20 dakika olması gerektiğinin altını çizen Ökten, 5 dakikada muayene dayatmasının tıbbi uygulama hatalarına, sağlıkta şiddetin artmasına, hekimlerin daha fazla tükenmesine neden olacağını vurguluyor.

Doç. Dr. Ökten’in verdiği bilgilere göre, personel eksikliği ve pandemi nedeniyle ameliyatlarda da zaman zaman aksamalar yaşanabiliyor. Acil ameliyatlarda sıkıntı olmadığını söylüyor Ökten. Ancak acil olmayan fıtık, katarakt ameliyatları gibi cerrahi müdahaleler, sıkışıklık nedeniyle aylar sonraya ertelenebiliyor.

ÇÖZÜM KAMUCU BİR SİSTEM

TTB 2’nci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, sağlık sisteminde yaşanan bu çöküşün sürpriz olmadığı görüşünde. 2002’de başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla sağlığın adım adım piyasalaştırıldığına dikkat çeken Ökten, böylece bugün yaşanan birçok sorunun zemininin yaratıldığını söylüyor. Gelinen noktada sağlık sistemi artık yurttaşları hastalıktan korumuyor, iyileştirmiyor da, aksine hasta ediyor. Bakanlığın verilerine göre hasta sayısında görülen artış da bu saptamayı doğruluyor. Doç. Dr. Ökten, sorunların çözümü için sağlıkta piyasalaştırma politikalarına artık son verilmesi ve halkın sağlığını önceleyen kamucu bir anlayışla yeni bir sistem inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor.