Türkiye’nin birçok şehrinde bugün ‘G(ö)REV’ eylemiyle iş bırakan sağlık emekçileri, sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinden önce Meclis’te taleplerini dile getirdi. Türk Tabipleri Birliği, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İşçileri Sendikası, Hekimler Birliği Sendikası, Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanların Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası, Kamu Diş Hekimleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası, Türk Diş Hekimleri Birliği, Aile Hekimleri Federasyonu olmak üzere 11 sağlık emek-meslek örgütü, TBMM’de CHP ve HDP milletvekilleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.

"YASALAR HAZIRLANIRKEN KİTLE ÖRGÜTLERİNİN GÖRÜŞLERİ ALINMALI"

HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, 15 Haziran’da sağlık emekçilerinin iş bıraktığını anımsatarak, “Muhalefet partileri olarak yasamanın çalışmalarında gerek muhalefetin ve gerek demokratik kitle örgütlerinin görüşleri alınması gerektiğini ve yasanın öyle hazırlanması gerektiğini dile getiriyoruz. Türkiye’de yüz binleri aşan sağlık emekçisi çalışanlar, hekimler, hemşireler birçok başlıktaki çalışanlar Türkiye’de koruyucu sağlıkla, kendi özlük haklarıyla beraber birçok problemi dile getiriyorlar. Pandemi döneminde meslek hastalığı konusunda o kadar diretmelerine rağmen yaşatmak için çaba harcayanlar yaşamını yitirdi. Saygı ile onları analım. Olay sadece para değil. Türkiye’de daha sağlıklı ve mutlu yaşamak için bütün sağlık örgütleri ‘ne yapabiliriz?’ çabasını gösteriyor” diye konuştu.

“Beyaz nöbetler, beyaz formlar, beyaz çığlıklar duyulurken Türkiye’de sağlıkta dönüşümde bir beyaz daha arttı. Beyaz kod çağrısı, şiddet arttı” diyen İpekyüz, şiddetin sorumlusunun sağlık sistemini kendisi ve bu ortamı yaratanlar olduğunu belirterek, “Giderek özele dönüşen bu süreçte sağlık çalışanları seslerinin duyulmasını istiyorlar. Bugün biz onlara o ortamı yaratıp dinleyelim. Dinlediğimiz sürece daha sağlıklı günlere gidecektir. Daha geleceğimiz açısından olumlu günlere gidecektir” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ise, sağlıkçıların uzun zamandır haklarını istediğini anımsatarak, AKP’nin sağlıkçılar için TBMM’ye sunduğu kanunu geri çektiğini söyledi. Şeker, “O gün 350 dolar emekli bir pratisyen hekime verilen ücret, bugünkü bu düzenleme ile 95 dolara düştü. Yani çok daha ilerisinde, iyi bir düzenleme yapacağız, hak ettikleri düzenlemeyi vereceğiz demişlerdi o gün geri çekenler ama görüyoruz ki çok daha geri bir teklifle karşı karşıya bıraktılar sağlık çalışanlarını” diye konuştu.

"3 BİN 325 HEKİMİN YURT DIŞINA GİTMESİ BEKLENİYOR"

Şeker, bu yıl 3 bin 225 hekimin yurt dışına gitmesinin beklendiğini aktararak, “Geçen sene 1405 hekim gitmişti. 2012’de ise sadece 59 hekim gitmişti. Yani bugüne kadar zannediyorum bini geçti bu senin sayıları. 945’ti geçen ay itibariyle. Bu kadar çok sayıda uzman yetişmiş hekim bir bir göç ediyor. Meclis’in yapması gereken hekimleri Türkiye’de tutacak çalışma şartları ve özlük haklarını vermektir. Bu da temel ücretlerde bir artış ve emekliliğe yansıması ile mümkün olacaktır. Bugün çok daha geride olan bu teklifin geri çekilmesi için hekimler grevde” diye vurguladı.

Emek-meslek örgütleri adına açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 15-16 Haziran’ın işçi direnişinin yıl dönümünü olduğunu anımsatarak, “Bugün de beyaz bir 15 Haziran’dır. Beyaz itirazımızı hep birlikte dile getiriyoruz. Emeğimizin hakkını aldığımız, sağlıklı bir gelecek için tüm hekimler, sağlığı üreten tüm emek verenler olarak bugün görevdeyiz” dedi. Fincancı, dün Sağlık Bakanlığı önünde bir ambulans şoförünün yaptığı eylemi hatırlatarak, “Biz dün ambulansın içinde hastası için çığlık atanlarız. Biz hastalandıran bu sağlık sistemine göz yummayan, toplum sağlıksızken nefes alamayan, bu gördüğünüz devasa binalarda sistemin tüm başarısızlığının altında bırakılanlarız. Aylardır oyalama taktikleriyle yok sayılan, emeği hiçleştirilen, mesleği değersizleştirilen hekimleriz” diye konuştu.

SAĞLIKÇININ BÜTÇESİ ŞEHİR HASTANESİNE GİTTİ"

Fincancı, şöyle devam etti: “Yeni yasa tasarısı ile bir kez daha farkına vardığınız gibi Meclis’te ekranlarda yürüttüğünüz senaryolarınız hem bizlerin hem de toplumun gözünde artık hükümsüzdür. Aylar süren oyalamaların ardından gasp yasa tasarısı ile hekimlerin emeği ile yeniden alay ettiniz. Bizler emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı talep ederken, emekliler arasında farklı çalışma rejimleri ile ayrımcılık yapılmasın derken, nitelikli hekimlik yapmak isterken, nitelikli sağlık hizmetini sunmaya çalışırken, yeterli süre ayırmak istiyoruz hastalarımıza derken, sağlıkta şiddetten arındırılmış çalışma alanları, koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilmesi isterken, sizlerin yaptığı biz hekimlere performansa dayalı ödeme sistemi dayatmak, emeğimiz için ayrılması gereken bütçeyi şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli olarak ödemek oldu. Sizin biz hekimlere dayattığınız sağlıksızlığa karşı bizler bu gidişatı değiştirmek, sağlıklı bir gelecek için birlik olduk. Biz sağlık ve sosyal hizmet emek alanında üretenler olarak birlik olduk, bu bir ilk. Bugünkü görev eylemimiz bir itiraz. Bu itirazın genel kurulda ses bulmasını istiyoruz. Meclis’te yürütülen bu senaryoyu reddediyoruz.”