Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2021 Yılı Faaliyet Raporu, Türkiye’deki yoksullaşmayı ve giderek derinleşen ekonomik bunalımı bir kez daha gözler önüne serdi. Bakanlığın verilerine göre, ekonomik krizin altında ezilen 5 milyon 903 bin 515 hane 2021 yılında sosyal yardımlardan yararlanırken 2 milyon 476 bin 457 hane düzenli sosyal yardım aldı. Öz ailesinin bakımını sağlayamadığı 141 bin 275 çocuğa ise sosyal ve ekonomik destek verildi.

BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre; devlet yardımı alan yoksul hanelerde yaşayanların sayısı da 11 milyon 370 bin kişi olarak hesaplandı. Sosyal yardımlar için bütçeden 2020 yılında 69 milyar lira çıkarken, bu rakam 2021'de yaşanan yoksul patlaması nedeniyle 97.8 milyar liraya yükseldi. Hanelere yapılan ortalama yardımın tutarı ise 2020 yılı için 572 lira olurken, yararlanan sayısı artınca tutar da 2021'de 552 liraya geriledi.

30 BİN 363 HANE SAĞLIKSIZ EVLERDE YAŞAMAK ZORUNDA

Raporda yer alan detaylarda ise en alt kademedeki yoksulluğun boyutu ortaya çıktı. Buna göre geçen yıl oturulamayacak derecede eski, bakımsız ve sağlıksız evlerde yaşamak zorunda kalan 30 bin 363 hane tespit edildi. Burada yaşayanlara 119.6 milyon liralık yardım yapıldı. Oysa 2020 yılında aynı durumdaki 23 bin 498 haneye 88.4 milyon lira yardım yapılmıştı.

Geçen yıl, ilk ve ortaöğretimde okuyan 132 bin çocuğa da kırtasiye, önlük ve çanta gibi temel okul yardımında bulunuldu. Oysa bir yıl önce aynı yardımdan sadece 42 bin öğrenci yararlanmıştı. Yoksul öğrenci sayısı bir yılda tam 90 bin kişi arttı.  Aile Bakanlığı, 2021'de bakımını sağlayamadıkları 141 bin çocuk için ise ailelerine 1 milyar 959 milyon liralık destek sağladı. Aynı yardımdan 2020'de 129 bin çocuk yararlanmıştı.

9,4 MİLYON GSS BORÇLUSU VAR

İşsiz ve çalışmayan yurttaşların kabusu olan GSS prim borcunu ödeyemeyen kişi sayısının 9,5 milyona yaklaştığı da Bakanlığın verileriyle ortaya konuldu. Ödeme gücü olmadığı için GSS primlerini ödeyemeyen ve sağlık hizmetlerinden yararlanamayan 9 milyon 482 bin 970 kişi için yapılan destek ödemesi faaliyet raporuna 34,4 milyar TL olarak kaydedildi.

"BUNLAR OLMASAYDI DA GİDİŞ BU YÖNDEYDİ"

Yoksulluğun vardığı noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Öner Günçavdı, iktidarın kendisine bağlı bir sermaye grubu yaratarak kontrolü elde etmeye yönelik politika sürdürdüğünü belirtti. Günçavdı, ekonomi politikalarının dramatik etkileri olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

“Dış güçler’ ya da salgın nedeniyle ortaya çıkmadı bu yoksulluk verileri. Bunlar olmasaydı da gidiş bu yöndeydi. Bunlar bir politikanın eseridir. Gelir dağılımına özen göstermiyor hükümet. Türkiye’nin çevresinde yaşananlar, göçmen sorunu dahil tüm bu yaşananlar sorunu daha da dramatik hale getiriyor. Yoksul sayısının 16 milyon civarında bir sayıya ulaştığını tahmin ediyoruz çalışmalarımız doğrultusunda. Dolayısıyla biz buna 16 milyon diyoruz, bakanlığın verileri de 11 milyon diyor. Bizim tahminlerimizle uyumlu bir sonuç. Ben böyle bir sayı gördüğüm zaman dehşete düşmüştüm. Hiç ahlaki bir durum değil. Bir ülkede 16 milyon insan yoksul olabilir mi?”

"ENFLASYON İLE DALGA GEÇMEYİP DÜŞÜRECEKSİNİZ"

Sorunun asıl kaynağının ekonomi politiği olduğunu dile getiren Günçavdı, “Çalışmalarımıza göre, kısa dönemde yoksullukla mücadele etmek istiyorsanız enflasyon ile dalga geçmeyip, enflasyonu düşürecekseniz. Kısa dönemde bunun yapılması gerekiyor. Sürdürülebilir makul bir büyüme… Macera aramaya da gerek yok, yüzde 5’lik bir büyüme sağlayacak ekonomi politikası yapılırsa o bile sorunun çözümüne katkı sunar. Yoksulluğu kaldırabilmek için yeniden bölüşüm yapmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.