10 Ekim Ankara Katliamı Davasının firari sanıklar yönünden devam eden davasında konuşan bir tanık, daha önce telefon görüşme kayıtlarına yansıyan jandarma ile IŞİD arasındaki pazarlığı doğruladı. Jandarmanın kendisi aracılığıyla IŞİD'in sınır emiri İlhami Balı ile görüştüğünü anlatan Muhammed Kasım Kurt, o dönem IŞİD'in kaçırdığı ve daha sonra yakılarak öldürülen er Sefer Taş, kaçakçılar ve sınır geçişleri konusunda defalarca IŞİD ile konuştuğunu söyledi. Mahkeme Başkanı'nın görüşmede yer alan uzman çavuşun ismini söylememesini istemesi ise avukatlar ve ailelerin tepkisine yol açtı. Mahkeme, kovuşturmanın genişletilmesi talebini reddetti. Dava, 24 Kasım'a ertelendi.

Evrensel'den Birkan Bulut'un haberine göre Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, IŞİD ile ilgili bilgileri istihbarat örgütlerine sattığını savunan Kuteybe Hammet tanık ifadesi vermeye gelmezken, IŞİD'in sınır emiri İlhami Balı'nın daha sonra yakılarak öldürülen er Sefer Taş'ın kaçırılmasıyla ilgili telefon görüşmesi yaptığı Muhammed Kasım Kurt ve firari sanık Walentina Slobodjanjuk'un sahte kimliğinde ismi yer alan ve görüştüğü tespit edilen Yıldız Bozkurt geldi.

Duruşmaya HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selman Gürkan’ın yanı sıra sendika ve odalardan da çok sayıda kişi takip etti.

"KAÇIRILAN ASKERİ GETİRMEYE ÇALIŞTIK"

SEGBİS ile ifade veren ilk tanık Muhammed Kasım Kurt, sınır köyünde muhtar olduğunu belirterek önce İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe gibi birçok IŞİD'li ismi tanımadığını savundu. Ancak daha sonra sınırda IŞİD'lilerle iletişimini anlatan Kurt, "İki askerimizi IŞİD götürmüştü, birini de şehit etmişti (er Sefer Taş). Kilis Jandarma İstihbarat Şube Müdürü, şimdi İçişleri Bakan Yardımcısı olan Kilis Valisi idi... Askeri almak için Suriye'deki akrabalar aracılığıyla yardımcı oldum. İlhami Balı'yı tanıyorum" dedi.

HAKİMDEN TANIĞA: ASKERİN İSMİNİ VERME  

Daha önce tanımadığını söylemesine rağmen kaçırılan askerler için pazarlık yaptığını anlatan Kurt, "IŞİD'in Sınır Emiri denilen İlhami Balı denilen kişiyle, yüzbaşı, astsubay ve uzman çavuşun huzurunda telefondan görüştüm. Uzman çavuşun ismini biliyorum Antepli olduğu için ama astsubay ve yüzbaşının ismini bilmiyorum" dedi.

Avukat Tonguç Cankurt, söz konusu uzman çavuşun ismini sorunca Mahkeme Başkanı, "İsmine gerek yok" diyerek tanığa "Buna cevap verme" dedi.

Avukatın soruyu yeniden sorması ama Mahkeme Başkanı'nın "Cevap verme" diye ısrar etmesi üzerine mahkeme salonundan tepkiler yükseldi. Daha sonra soru soruldu ancak bu kez de tanığın duyma sorunun nedeniyle kendisine yardımcı olan oğlu soruyu iletmedi.  Mahkeme Başkanı soruyu sordurduğunda ise Kurt'un yanıtı "Jandarmaya sorularak öğrenilebileceği" oldu.

Tanığın soruları duymasına yardımcı olan kişinin oğlu olup olmadığı konusunda kimlik tespiti talep edilince Mahkeme Başkanı önce "Hangi sıfatla yapılacak" diye itiraz etti. Daha sonra yapılan kimlik tespitinde şahsın tanığın oğlu olduğu teyit edildi.

"5 AY TUTUKLU KALDIM"

Bir gün sabah saatlerinde gelen bir kişinin kardeşinin IŞİD'e kaçtığını ve onu getirmek için kendisinden yardım istediğini anlatan Kurt, şahsın Kilis'e gitmesi için taksi çağırdığını ve bu sırada askere haber verdiğini ama kimsenin gelmediğini söyledi. Kurt daha sonra bu kişiyi jandarmaya söylediğinde "Lazım olursa buluruz" yanıtı aldığını dile getirdi.

5 ay tutuklu kaldığı Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava sürecinde Furkan ismi ile bildiği bu kişinin adının Abdülkadir Ercan olduğunu öğrendiğini belirten Kurt, aynı şahsın taksiciden numarasını alarak kendisini aradığını söyledi.

SURİYE'YE KAÇAN KADIN VE ÇOCUKLARI İÇİN PAZARLIK

Bir polisin eşinin çocuklarıyla birlikte Suriye'ye geçmesi ile ilgili görüşmeler hakkında da konuşan Kurt, daha önce kendisini Furkan diye tanıtan kişinin IŞİD yetkilisi olarak kendisini aradığını söyledi.

Kurt, "Yüzbaşı gelip 'Bunları mümkünse buldurur musun' dedi. Ben El Beyli Türkmen aşiretindenim, Suriye'deki akrabalarıma bu kadını bulmasını söyledim. Kadın ve çocukları Kilis Taburuna bağlı İkinci Hudut Komutanlığına getirildi" dedi.

"DEVLET BİR ŞEY YAPMAYINCA SERBEST BIRAKTIM"

İlhami Balı'nın numarasını Suriye'deki akrabalarından aldığını ve görüşürken yanında İl Jandarma Şubeden gelenler olduğunu söyleyen Kurt, bir grup kaçakçı ve IŞİD'liyi yakaladığı için Balı'nın kendisini tehdit ettiğini anlattı: "Bana senin kafanı oraya asacağım dedi. Ben buna bağırınca istihbaratçılar ağzımı tutuyordu. IŞİD benim akrabalarımı içeri attı. Ben de baktım başım belada, devlet de gelmiyor, elimde tutuğum adamları serbest bıraktım. Ben bıraktıktan iki gün sonra benim akrabalarımı bıraktılar" dedi.

TANIĞA İKİNCİ MÜDAHALE

Avukatların IŞİD'lilere yardım edeceği yönündeki sözleri sorulduğunda Mahkeme Başkanı bunu ceza kovuşturmasına neden olabileceği için yanıt vermeme hakkı olduğunu söyledi. Bunun üzerine oğlu da soruları tanığa iletmeyerek cevap vermeyeceklerini söyledi. Mahkeme Başkanı'nın tanığı ikinci kez uyarması salondaki tansiyonun yükseltti. Mahkeme başkanı duruşmaya 15 dakika ara verdi.