GSK'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Akçay, astım hastalığı hakkında yapılan çalışmalardan bahsederek, "Yapılan araştırma sonucu 10 astım hastasından 6’sının hastalığının kontrol altında olduğunu düşündüğünü görüyoruz. Ancak hastaların yaklaşık yarısı nefes darlığı ve gece şikayetleriyle uyanma ile karşı karşıyayken, bu hastaların yarısından fazlasının kurtarıcı ilaç kullanması gerekiyor. Bu sonuçlar gösteriyor ki astım hastalarının hastalıklarının kontrol altında olduğu düşüncesi yüzde yüz gerçeği yansıtmıyor." ifadelerini kullandı.

Astımın düzenli tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu bildiren Akçay, "Ancak unutmamamız gerekiyor ki, astım düzenli tedavi ile kontrol edilebilir bir hastalık. Hastalarımız için bu konudaki en önemli uyarımız tedavi edici ilaçlara düzenli olarak devam etmeleri, yalnızca astım atakları sırasında kullanıp sonra bırakmamaları olacaktır.” şeklinde konuştu.

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Akın Kaya da astımın kontrol altına alınmasında hekimlerin inisiyatif alarak, hastaları sürdürülebilir bir kontrollü tedaviye yönlendirmesinin önemini vurguladı.

Astımın tedavisinin olmadığı düşüncesinin yanlış olduğunu aktaran Kaya, şunları kaydetti:

"Evet, astım kronik bir hastalıktır fakat tedaviye uyumunun sağlanması ile belirtiler kontrol altına alınabilir ve hastalar yaşamlarını normale en yakın şekilde sürdürebilir. Bazı hastalarımızın hastalığının kontrol altında olduğunu düşünerek düzenli tedavilerine devam etmediklerini görüyoruz.

Burada hekimlerimizin inisiyatif alarak hastalarını kontrollü ve sürdürülebilir bir tedaviye yönlendirmesi, doğru ilaç ve cihaz kullanımının önemini vurgulaması gerekiyor. Artık günümüzde ağır astım dahil tüm astım hastaları için uygun tedavi seçenekleri mevcut.”