Kendisini sistematik şiddete maruz bırakan eşi Nazım Alişer’den boşanmak için dava açan Hülya Alişer’in duruşması ertelendi. Avukatlar, “Hülya gibi birçok kadına cesaret verilmesi gerekirken o cesareti kıran adli makamları kınıyoruz” dedi.

Urfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan Hülya Alişer, şiddet gördüğü eşi Nazım Alişer’den boşanmak için dava açtı. Siverek’te kendisini savunacak avukat bulamadığı için Ankara’dan kadın avukatlarla irtibata geçen Hülya Alişer, Ankara Barosu'na kayıtlı Suna Öztaşdönderen’in yardımıyla boşanma davası açtı. Siverek 3’üncü Asliye Ceza Mahkeme’sinde görülen ilk duruşmayı Ankara Barosu, Mardin Barosu, Adana Barosu, İzmir Barosu, Diyarbakır Barosu, Urfa Barosu Kadın Komisyonları'ndan avukatlar, Urfa Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği, Urfa İnsan Hakları Deneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu'ndan kadınlar takip etti.

‘ÇOCUKLARIM KAÇIRILDI’

4 çocuk annesi olan Alişer, 4’üncü çocuğuna doğum yaptığı gün hastanede yalnız olduğunu kaydederek, sistematik şiddete maruz bırakıldığı için boşanmak istediğini ifade etti. Alişer, 4 çocuğunun Nazım Alişer ve ailesi tarafından kaçırıldığını ve avukatının çabası ile geçici velayetlerini aldığını belirtti. Hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Nazım Alişer de, Hülya Alişer’in sahte darp raporları aldığını iddia ederek kendisini aklamaya çalıştı.

DURUŞMA ERTELENDİ

Avukatların tamamı çocukların velayetinin anneye verilmesi gerektiğini ve boşanmanın bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme heyeti yetişkin olan çocukların ve tanıkların dinlenmesi için bir sonraki duruşmayı 4 Nisan’a erteledi.

‘HÜLYA’YI KİMDEN KORUMALIYIZ?’

Görülen duruşmanın ardından avukatlar açıklama yaptı. “Hülya’yı kimden korumalıyız?” diye soran avukat Suna Öztaşdönderen, “Herhangi bir muayene yapılmadan darp eden doktordan mı? ‘Kuma gelsin işte ne olur’ diyen toplumdan mı? Ya da bunlara gerekli adli ve idari soruşturmayı yapması gereken kurumlardan mı? Kimden korumalıyız? Daha biz avukatlar olarak bu adliyede savcının yanına çıkamıyoruz. Hiç bir dayanağı olmadan hakimlik ve savcılık kısımlarına güvenlik koridoru konulmuş bir adliyede hak savunmaya çalışıyoruz. Avukat olarak bize saygı duymayıp bize kapılarını açmazlarken müvekkillerimizin meramlarını nasıl anlatacağız? Maalesef burada ciddi hukuksuzluklar var. Burada Hülya gibi birçok kadına cesaret verilmesi gerekirken o cesareti kıran adli makamları ve kamu kurumlarını kınıyoruz. Bütün baroları, STK’leri, hakikaten kendilerini başkalaştırmış bu adliyeye ve şehre davet ediyoruz.” Kaynak: MA