Barış İçin Akademisyenler (BAK)barış talep eden imza kampanyası yaşanan baskıların durum raporunu çıkardı. Buna göre "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza atan 30 akademisyen görevden uzaklaştırıldı, 533 akademisyen hakkında idari soruşturulma başlatıldı, 1 akademisyen zorla emekli edildi, 6 akademisyen istifa etti, 38 akademisyenin ev ve ofisi arandı, 159 akademisyen adli makamlara ifade verdi. Raporda, akademisyenlerin ölüm tehdidi aldığı, işten atıldıkları, ölüm tehditleri alan ve okula gidemeyen akademisyenler olduğu belirtildi. [mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]B[/mks_dropcap]arış İçin Akademisyenler (BAK) tarafından yayınlanan raporda, akademisyen ve araştırmacıların bulunduğu üniversitelerin çoğunda, iktidarın ve ulusal basının yön göstermesiyle rektörlük, yerel basın ve çeşitli saldırgan gruplar el birliğiyle linç kampanyaları yürütüldüğü ifade edildi. Rapora göre, bildiriye imza atan 30 akademisyen görevden uzaklaştırıldı, 533 akademisyen hakkında idari soruşturulma başlatıldı, 1 akademisyen zorla emekli edildi, 6 akademisyen istifa etti, 38 akademisyenin ev ve ofisi arandı, 159 akademisyen adli makamlara ifade verdi. "Ölüm tehditleri alan akademisyenler var" Raporda akademisyenlerin; ıkınama mesajları, itibarsızlaştırma, istifa talep etme ve gayri-hukuki bir şekilde işten atılma ve “tedbiren” uzaklaştırma gibi cezalara maruz bırakıldığı vurgulanarak  "Bildiriye imza atan akademisyen arkadaşlarımız, “vatan haini”, “terör destekçisi”, “sözde akademisyen” gibi sayısız ithamlara maruz kalmakta, ölüm tehditleri almakta ve haklarında “en ağır cezalarla yargılanmaları”, “işten atılmaları/kamu görevinden çıkarılmaları” vs. yönünde kara propaganda yürütülmektedir." denildi. Raporda ölüm tehditleri alan, çalışma alanlarında saldırı girişimlerine maruz kalan ve üniversitelerine gidemeyen akademisyenlerin de listesi yayımlandı. "Akademisyenleri daha zorlu bir süreç bekliyor" Baskıların daha da artmasının beklendiği "Hükümet tarafından atılan adımlar, önümüzdeki günlerde biz akademisyenleri daha zorlu bir sürecin beklediğini göstermektedir. " vurgusuyla dile getirilen rapor şu sözlerle sona eriyor: "1128 akademisyenin hedef gösterilmesinden sonra metne imza veren akademisyenlere de soruşturmalar açılmaya başlamıştır. Dayanışma kampanyalarına imza verenler, iktidar ve iktidarla yakın ilişkide olan basın kuruluşları tarafından hedef gösterilmektedir. Üniversitelerde, rektörlük seçimleriyle ilgili yeni bir düzenlemeden bahsedilmeye başlanmış; bu düzenlemeyle seçimler yapılmadan Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atama yapılacağı konuşulur olmuştur. Devlet memurları kanununda da yeni düzenlemeler planlanmakta, bu düzenlemelerle birlikte üniversiteler de dâhil olmak üzere birçok alanda güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılmaya çalışılacağı öngörülmektedir" Dokuz8HABER