HDP Kadın Meclisi, 9 Temmuz'da yaptıkları toplantının sonuç bildirgesini yayınladı. Bildirgede, 24 Haziran seçimlerinde kadınların konumuna değinilerek, "Bu bilinç, umut ve kararlılıkla yol alacağız. Devran böyle gider diyenlere 'Bu böyle gitmez, değiştireceğiz' diyoruz" denildi.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]H[/mks_dropcap]alkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 24 Haziran seçimleri sonrası bir toplantı düzenledi. HDP Kadın Meclisi, 9 Temmuz'da başlayan toplantıda önümüzdeki döneme ilişkin siyasi ve örgütsel gelişim planlarını oluşturdu. Toplantı sonrası sonuç bildirgesini yayınlayan HDP Kadın Meclisi, "24 Haziran seçimleri, OHAL şartları altında, eşitsiz koşullarda, demokratik meşruiyeti bulunmayan bir ortamda yapılmıştır" vurgusunda bulundu. Bildirgede, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın seçim çalışmalarını cezaevinden yürütmesinin altı çizilerek, "Türkiye halkları HDP'siz bir meclisi kabul etmediğini, HDP'nin baraj altında bırakılması dayatmasını reddettiğini oylarıyla bir kez daha teyit etmiştir" ifadelerine yer verildi. 'EŞİT TEMSİLİYETİ SAĞLAYACAĞIZ' Kadın temsiliyetinde en yüksek oranın elde edildiğine dikkat çekilen bildirgede, şöyle denildi: "Örgütlülüğümüzü ve erkek egemen zihniyete ve ayrımcılığa karşı mücadeleyi yakınımızda ve uzağımızda her yerde ve hep birlikte büyüterek, eşit temsiliyeti sağlayacağız. Bu seçim sürecinde cinsiyet rollerini pekiştiren, cinsiyetçiliği besleyen dil ve tutumların kendi çevremizde de güçlendiğini tespit ediyor ve kadın örgütlülüğünü, dayanışmasını ve özgürlük mücadelesini yükselterek bunu mutlaka aşacağımızın sözünü veriyoruz." 'LEYLA GÜVEN ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMALI' Bildirgede, AKP ve MHP ittifakının aradığı meşruiyeti ve başarıyı elde edemediğinin altı çizilerek, "Bu kadın ve demokrasi düşmanı, erkek egemen, faşist iktidara karşı mücadelemiz ve direnişimiz yaşamın bütün alanlarında sürecektir. Bu seçimde cezaevlerindeki kadın yoldaşlarımız da fikirleri, emekleri ve neşeleri ile kampanyamıza büyük katkı sundular. Ancak Hakkari milletvekili olarak seçilen Leyla Güven’in AKP iktidarının güdümündeki yargı tarafından keyfi bir kararla tahliye edilmeyerek Hakkari halkının iradesinin tutsak edilmesini kabul etmiyor ve Leyla Güven'in özgürlüğüne kavuşması için tahliye işlemlerinin derhal yapılması gerektiğini belirtiyoruz" denildi. 'KADINLAR İÇİN ÖZGÜRLÜK ALANLARINI GENİŞLETMEYE KARARLIYIZ' HDP'nin ve kadın temsiliyetinde en yüksek oranı yakalama başarısında emeği olan herkese teşekkür edilen bildirgede, şu ifadele yer verildi: "Tek adam rejiminin, halklara, kadınlara, çocuklara, emekçilere; yoksulluk, açlık, şiddetten başka bir şey vermediğini hep söyledik. Kadınları baş düşman olarak gören bir zihniyetin toplumun bütün hücrelerine sızarak, bütün özgürlük ve mücadele alanlarımızı daha da gasp edeceği açıktır. Kadınların mücadelesi kurulan ancak siyasi iktidarın ortadan kaldırmaya çalıştığı kadın bakanlığının, Türkiye’de cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin güçlenmesi için önemli bir kurum olması gerektiği bilinciyle yaygın ve etkin bir kurumsal yapının mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Bugüne kadar yürüttüğümüz politikalar ve dayanışmamız ile siyasi iktidarın kadınları yok sayan, haklarımızı ortadan kaldırmaya, şiddeti, tacizi, tecavüzü normalleştirmeye çalışan bütün düzenlemelerine karşı aynı kararlılık ve güçle karşı duracağız. Daha önce de başardığımız gibi bu yasaları durdurmaya ve kadınlar için özgürlük alanlarını genişletmeye kararlıyız." 'ÇOCUK BAKANLIĞI KURULMALI' Bidirgede, Çocuk Bakanlığı'nın kurulması için kararlı olduklarına dikkat çekilerek, "Yaptıkları düzenlemeler ile çocuk tacizcilerini cezasız bırakan siyasi iktidarın, erkek egemen aklın, haklı olarak infial yaratan çocuk tecavüz ve cinayetleri karşısında hadım ve idam gibi cezalar önererek bu yaptığını gözlerden kaçırmasına, çocuk istismarı suçunu kendi idam talebi için kullanmasına izin vermeyeceğiz" denildi. 'RANTI MERKEZE ALAN SİYASET TARZININ ÖRNEĞİ' Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde meydana gelen tren kazasına değinilen bildirgede, şu ifadeler kullanıldı: "Kadın Meclisimizin seçim değerlendirmelerini yaptığı esnada gerçekleşen Çorlu tren faciası iktidarın insanı değil, rantı merkez alan siyaset tarzının acı bir örneği olarak hepimizi derin bir üzüntüye boğmuştur. Bu katliam devletin holding gibi yönetme zihniyetinin kaçınılmaz sonucudur. Bütün ülkenin yasta olması gereken bir günde yeni rejimin kutlama törenlerini tüm dünyanın gözü önünde şatafatlı gösteriyle tamamlayanlar önümüzdeki dönemin halk açısından nasıl ilerleyeceğinin somut olarak ortaya koymuşlardır. Bizler tüm halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz." 'KARARLILIKLA YOL ALACAĞIZ' 24 Haziran seçimleri sonrası açıklanan yeni kabine için "Açıklanan Saray kabinesi, tam bir patron-savaş kabinesidir" değerlendirmesinde bulunulan bildirgede, son olarak şöyle denildi: "Ülkenin yarısının bu rejime itirazı devam etmektedir. Kadınların hak ve özgürlükler mücadelesi hiçbir zaman durdurulamamıştır. Bu ceberut rejimin Türkiye gibi güçlü demokrasi mücadeleleri birikimi olan bir ülkede kalıcı olması mümkün değildir. Kadın özgürlük mücadelesinin her zamankinden daha güçlü, birleşik ve geleceği kucaklayacak şekilde büyütülmesi ertelenemez ve en acil görevimizdir. Parlamentoda kadın vekillerimizin, kadın meclislerimizin, kadın örgütlerinin, feministlerin seslerini daha gür çıkaracağı bir döneme giriyoruz.  Bu bilinç, umut ve kararlılıkla yol alacağız. Devran böyle gider diyenlere 'Bu böyle gitmez, değiştireceğiz' diyoruz."