HDP Kadın Meclisi, kaybolduktan sonra katledilen Leyla Aydemir ve Eylül Yağlıkar'a dair açıklama yaptı. Açıklamada, AKP'nin istismarı görünmez kılmaya çalıştığına dikkat çekilerek, "Cinsel istismarı hadım üzerinden cezalandırmak suçu basitleştirmektedir" denildi. HDP Kadın Meclisi, çocuğa yönelik şiddeti, çocuk istismarını siyaset üstü bir sorun olarak ele almak ve tüm toplumsal kesimleri kapsayacak biçimde çözüm üretmek için derhal harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]H[/mks_dropcap]alkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 15 Haziran'da Ağrı'da kaybolduktan sonra katledilen Leyla Aydemir ve 22 Haziran günü cansız bedenine ulaşılan Eylül Yağlıkar için yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, TÜİK verileri paylaşılarak, "Türkiye’de kayıp çocuk’ vakalarının 8 yılda 100 bini aştığı ortaya çıkmış ve sadece 2008-2016 yılları arasında bile 16 ülkenin nüfusundan fazla çocuk kaybolmuş durumdadır" denildi. Açıklamada, çocukların bu durumu yaşıyor olmasının sebebinin topluma dayatılan gerici eğitim anlayışı, çocuk ihmal ve istismarcılarına karşı cezai yaptırımların yetersiz olması, cezasızlık politikası ve çocukların korunması bağlamında önleyici, koruyucu tedbirlerin iktidar tarafından hayata geçirilmemesi olduğu dile getirildi. Açıklamada, "Yine bu çerçevede özellikle Diyanet’in yaptığı açıklamalar ve gerici eğitim sistemi ile birlikte müfredata sistematik biçimde serpiştirilen cinsiyetçi anlayış da bu durumu besleyen bir noktada durmaktadır" denildi.
'AKP ULUSLARARASI ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİNİ HİÇE SAYIYOR'
Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın "Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu işlemiş kişiler değil, tamamen ailelerin ve ‘küçüğün rızası’ ile de yapılmış işler" söylemlerinin hatırlatıldığı açıklamada, Bozdağ'ın söyleminin çocuklara yönelik istismarı meşrulaştırdığı belirtildi. Açıklamada, AKP'nin hukuk kurallarını hiçe saydığı söylenilerek, şu ifadelere yer verildi: "Kamuoyu kayıp çocukların akıbeti hakkında büyük bir endişe yaşarken AKP’nin ‘küçüğün rızası’ gibi Türkiye'nin taraf olduğu her türlü uluslararası çocuk hakları sözleşmesini hiçe sayan bir cümleyi hukuka uygun hale getirmeye çalışması da tüm bu yaşanılan çocuk ihmali, istismarı ve ölümlerinden bağımsız düşünülemez."
'AKP İSTİSMARI GÖRÜNMEZ KILMAYA ÇALIŞMAKTADIR'
AKP'nin "çocuk düşmanı" ve "kadın düşmanı" anlayışının çocukların korunması önünde en büyük engel olduğunun belirtildiği açıklamada, "Bu anlayış devam ederken yine aynı kişi, aynı anlayış ile kayıp çocuklar Leyla ve Eylül için televizyon ekranlarına çıkıp 'Kimyasal hadım düzenlemesini yeni dönemde devreye sokacağız' diyerek mecliste verdiğimiz ve kendilerinin reddettiği çocuk istismarının önlenmesi amacıyla Araştırma Önergesi’ni ve hazırladığımız Çocuk Hakları Bakanlığı’nın kurulması hakkındaki Kanun Teklifimizi kamuoyuna unutturmaya ve çocuklara yönelik istismarı, şiddeti görünmez kılmaya çalışmaktadır" denildi.
'CİNSEL İSTİSMARI HADIM İLE CEZALANDIRMAK SUÇU BASİTLEŞTİRMEKTİR'
Açıklamada, cinsel istismarı hadım üzerinden cezalandırmanın, her istismarcıyı pedofili olarak göstermenin suçu basitleştirmek olduğunun altı çizilerek, "Faillerin suçu işlemesinin nedeni cinsel dürtüleri değil aksine şiddet eğilimleri ve kadına yönelik bakış açılarıdır" ifadelerine yer verildi. "Çocukların cinsel istismarı söz konusu olduğunda hiçbir suç münferit değildir" denilen açıklamada, "Cinsel şiddet sadece bireysel değil, toplumsal bir mesele olarak ele alınmalıdır. Hadım cezası suçu toplumsal kaynaklarından ayırarak, tartışmaya, suçu bireyselleştirmeye ve cinsel şiddeti hastalık haline getirmeye neden olacaktır. Bu anlamda AKP’nin Leyla ve Eylül üzerinden 16 yıldır dayattığı kadın düşmanı, çocuk düşmanı politikaları aklama çabası gözlerden kaçmamıştır" söylemleri kullanıldı.
'DERHAL HAREKETE GEÇİLMELİ'
Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: "Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere uygun olarak bir Çocuk Hakları Bakanlığı kurulmalı ve OHAL rejimi ile kapatılan kadın ve çocuk kurumlarının üyeleri ile bir araya gelinerek görüş ve önerileriniz alınmalı, tüm siyasi partilerin eşit katılımıyla daimi bir çocuk hakları komisyonu derhal hayata geçirilmelidir. HDP Kadın Meclisi olarak, çocuğa yönelik şiddeti, çocuk istismarını siyaset üstü bir sorun olarak ele almak ve tüm toplumsal kesimleri kapsayacak biçimde çözüm üretmek için derhal harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz."