DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası İstanbul Şubeleri'nin Kadıköy'de gerçekleştirdiği eylemde, "Kriz var ancak bu krizin bedelini biz ödemek istemiyoruz. Krizin bedelini krizi yaratanlar ödesin" denildi.
GENEL-İŞ'TEN KRİZ EYLEMİ - Curated tweets by dokuz8haber [mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]D[/mks_dropcap]evrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Genel-İş Sendikası İstanbul Şubeleri Kadıköy İskelesi önünde ekonomik krize dair “Krizin faturasını emekçiler ödemeyecek” şiarıyla basın açıklaması yaptı. Eylem, polis ablukası altında başladı. Saat 14.00’te yüzlerce sendika üyesinin ve çeşitli emek örgütlerinin bulunduğu alanda, sendika yöneticilerinin uzlaşma görüşmesinin ardından polis barikatı kaldırıldı. ÇALIŞKAN: DEĞİŞİM İŞÇİNİN ALEYHİNE DİSK Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, “Yeni bir sistem var. Bu yeni sistemde kusuru bir önceki sistemde görenler, maalesef ülkeyi daha zor bir sürece götürdüler. Daha önce açıklanan Yüz Günlük Eylem Planı’nda işçilerle emekçilerle ilgili en ufak bir söylem görülmemiştir. Değişim var dönüşüm varama maalesef işçinin, emekçinin aleyhine. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın adı değiştirildi, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yapıldı. Çalışma yaşamında milyonlar var, iş cinayetleri var, sorunlar var, işsizlik var, milyonları ilgilendiren bu bakanlığın tek başına bir bakanlık olması gerekirken dönüştürüldü değiştirildi” ifadelerini kullandı. "KRİZİN BEDELİNİ KRİZİ YARATANLAR ÖDESİN" Çalışkan’ın, “Ücretler iki katına çıktı faturalarımız kabarıyor; elektriğe, doğal gaza yapılan zamlar hepimizi etkilemekte artık temel gıda ihtiyacımızı bile karşılayamayacak duruma geliyoruz. Kriz var ancak bu krizin bedelini biz ödemek istemiyoruz. Krizin bedelini krizi yaratanlar ödesin diyoruz” cümlelerinin ardından” Krizin bedeli patronlara” sloganı atıldı. Çalışkan konuşmasına “Özgür toplu sözleşme ve grev hakkımız yasal güvence altında aslında hakkımız gasp edildi. Uluslarası sözleşmeler ile de güvence altında olan bu hakkımız da 2020 ye kadar askıya alındı, ücret artışları da 6 ayda %1 gibi komik bir rakamla adeta arkadaşlarımız cezalandırıldılar”  sözleriyle devam etti. Çalışkan,  OHAL döneminde ihraç edilen sendika üyelerine yapılan haksızlıkların da giderilmesini talep ettiklerini söyledi. “ALDIĞI BORCU BETONA GÖMEN POLİTİKALAR...” Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan’ın ardından söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Türkiye  adım adım  son derece tehlikeli bir ekonomik krize sürüklenmektedir ve bu krizin sorumlusu yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin, siyasi iktidarların uyguladığı politikalar ve onların tercihleridir. Yıllardır tümüyle sıcak, ucuz dış borçlanmaya dayanan ama aldığı borcu da betona gömen, üretimi değil sürekli tüketimi artıran politikalar, ne yazık ki Türkiye’yi bu noktaya getirdi. Bu kriz, bu politikalardan nemalanan sermaye çevrelerinin yarattığı bir krizdir. Bu krizi biz yaratmadık. Bizler yıllardır bu ülkede iş yerimizde, kimi zaman ölümü göze alarak, alnımızın teriyle çalışıyoruz” diyerek konuşmasına başladı. ÇERKEZOĞLU: MİLLİ GELİRDEN PAYIMIZI ALAMADIĞIMIZ İÇİN ALACAKLIYIZ Türkiye’nin 467 milyar dış borcu olduğunu belirten Çerkezoğlu, “Bizim alın terimizle birikmiş olan İşsizlik Sigortası Fonu’na el uzatılarak sermayeye peşkeş çekilmesiyle, bu krizin bütün yükü bize ödettirilmek isteniyor ve deniyor ki Türkiye borçlu bir ülkedir, bütün borç 81 milyonun borcudur. Bu borcun üçte ikisi sermayenin borcu, işçi sınıfı borçlu değildir tersine işçi sınıfı alacaklıdır. Yıllardır alnımızın teriyle ürettiğimiz değerlerden payımızı alamadığımız için alacaklıyız, milli gelirden payımızı alamadığımız için alacaklıyız. Yıllardır bizim emeğimizle büyüyen bir ülkede büyümeden payımızı alamadığımız için işçi sınıfı borçlu değil alacaklıdır.Krizin faturasını da bizler, işiler emekçiler kadınlar gençler kamu çalışanları, bu ülkenin gerçek sahipleri, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler bu faturayı ödemeyeceğiz” dedi. "ÜCRETLER DERHAL ARTIRILMALIDIR" Arzu Çerkezoğlu, son olarak DİSK’in taleplerini dile getirdi: “Ücretler derhal artırılmalıdır, enflasyonla güncellenmelidir. Krizin faturasını çalışana kesen toplu işten çıkarmalar yasaklanmalıdır. İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken bizim paramız amacı dışında kullanılmamalıdır, işsizleri, işçileri korumak için kullanılmalıdır. Dünyanın en adaletsiz vergi sisteminin olduğu ülkemizde, tüm vergi yükünün işçiye yüklendiği bu sistemde vergi adaletinin sağlanmasını ve çok kazanandan çok vergi alınmasını, kârın, faizin, rantın vergilendirilmesini istiyoruz. İğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Elektrik, su, doğal gaz başta olmak üzere temel tüketim maddelerine kamusal hizmetlere zam yapılmamasını ve asgari kullanım bedelinin ücretsiz olması gerektiğini söylüyoruz. Bütün bunlar krize karşı bu 81 milyonu korumak için atılması gereken ve atılabilecek adımlardır.” dokuz8Haber/ Bahar Ünlü (@jeannrhys) - Rojda Bakan (@lolabuxwecola)