TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Sütlüce'de çöken binaya ilişkin değerlendirme raporunu açıkladı. Raporda, olayın sorumlusunun proje yazarı, yapı denetim firması, müteahhit ve belediye olduğu aktarıldı.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]T[/mks_dropcap]MMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi, Sütlüce’de çöken binaya ilişkin hazırladığı değerlendirme raporunu açıkladı. İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna tarafından sunulan gözlem raporunda, olayın sorumlusunun yağışlı hava olmadığı, mevcut duvarı yeteri kadar güçlendirmeden inşaata izin veren proje yazarı, yapı denetim firması, müteahhit ve belediye olduğu belirtildi. İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Sütlüce Mahallesi’nde 24 Haziran’da bir inşaatın temel kazma çalışması esnasında yan parseldeki bina çökmüştü. Olay sonrası İMO İstanbul Şubesi tarafından oluşturulan bir heyet bölgede çeşitli incelemeler yapmıştı. Heyetin gözlem sonucu hazırladığı ön teknik değerlendirme raporu, İMO İstanbul Şubesi’nin İstanbul Karaköy’deki binasında gerçekleşen basın toplantısı ile açıklandı. Raporun sunumunu İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna yaptı. “BELEDİYELER TEDBİR ALMAKTA GECİKİYOR” Suna, hazırlanan ön teknik değerlendirme raporuna göre göçmelerin sebeplerini tüm süreçler ve aktörler açısından şöyle aktardı:
  • Hazırlanan zemin etüt raporları eksik bilgiler ve yanlış değerlendirmelerle basmakalıp olarak hazırlanıyor.
  • Rapor, zemin profilini, zemin tabakasının geoteknik tasarım parametrelerini, yer altı suyu durumunu, bitişik arsalarla entegre olacak şekilde yapılacak kazı için iksa sistemi ve yapının temel tasarımı için önerileri içermeli. Dayanma yapılarının tasarımı konusunda uzman ve tecrübeli inşaat mühendislerince yapılmalıdır. Tasarım denetimi belediye gibi onay mercileri tarafından ciddiyetle yapılmalıdır.
  • Herhangi bir sorun işaret verdiğinde belediyeler gereken tedbirleri almakta gecikmekte, olaydan sonra tedbir almaktadır. Önlemler düzenli ölçümlerle baştan alınmalıdır.
  • Yağışlı havalarda zemin kazılarına ara verilmelidir. Bu hadise özelinde proje yazarı, yapı denetim firması, müteahhit ve belediye üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek konusunda gerekeni ortaya koymalıdır.
  • Bu olayın sorumlusu yağış değil, mevcut duvarı yeteri kadar güçlendirmeden inşaata izin veren proje yazarı, yapı denetim firması, müteahhit ve belediyedir.
“MERKEZİ VE YEREL YÖNETİMLER BİRİNCİ DERECEDEN SORUMLU” Türkiye’de yaklaşık 20 milyon yapı bulunduğunu ve bu yapıların 13 milyonunun kaçak ve ruhsatsız olduğunun altını çizen Suna, İstanbul’da bulunan 2 milyon yapının da en az yarısının kaçak ve ruhsatsız olduğunu vurguladı. Suna, ruhsatsız yapıların riskli ve can güvenliği açısından tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Son 1 hafta içerisinde 3 istinat duvarının yıkıldığını aktaran Suna, art arda yaşanan çöküntülerden merkezi ve yerel yönetimlerin birinci dereceden sorumlu olduğunu belirtti. “İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SORUNLU” Yaşanan çöküntülerin bir diğer sebebinin de mühendislik hizmetlerindeki nitelik kaybı olduğunu aktaran Suna, “İnşaat mühendisliği eğitimi sorunludur. Hemen her ilde açılan üniversitelerde eşit eğitim verilmemekte, öğrenci, öğretim üyesi, derslik, laboratuvar, fiziki altyapı, staj olanağı, araştırmalar için ayrılan kaynak ve uygulama eksikliği söz konusu. Meslekteki bütünlüklü ve köklü sorunlar kelebek etkisi kavramıyla açıklanırsa, kelebeğin ilk kanat çırpışını eğitim sorunları olarak kabul etmek gerekir” ifadelerine yer verdi. Sütlüce’deki bina ile Ümraniye’deki istinat duvarının yıkılma sebebinin üretim ve denetim sistemindeki zaaflardan kaynaklandığı için örtüştüğünü dile getiren Suna 6 Haziran’da yayınlanan İmar Barışı Uygulama Yönetmenliği ile mühendislik hizmeti almadan ve nitelikli bir denetim sürecine tabi tutulmadan yapılar üretilmesinin önünün açıldığını ifade etti. “GÜVENLİ OLMAKTAN UZAK, KORNAKSIZ BİR HAYATIMIZ VAR” 2 Mayıs’ta yayınlanan Yapı Ruhsatı Formu standardına göre de yapı ruhsatlarında bulunan mühendis imzasının kaldırıldığını hatırlatan Suna, “Eş zamanlı devreye alınan imar affı ve yapı ruhsatı formu değişikliği, yapı denetiminde zafiyet oluşmasına neden olacak, üretim sürecinde denetimsizliği teşvik edecektir. Mühendislik uygulamalarının niteliği yükseltilmez, yapı üretiminin her aşaması denetime tabi tutulmaz, barınma kavramına rant penceresinden bakmaya devam edilirse Sütlüce ve Ümraniye’dekine benzer sayısız olay yaşanacaktır. Güvenli olmaktan uzak ve korunaksız bir hayatımız var. Barındığımız yapıların ne zaman ne şekilde yıkılacağı belli değil. Depremde ne tepki vereceği tam bir muamma. Kamu erki gerçekleri yok sayarak çözebileceğini düşünüyor” diye konuştu. Kaynak: Evrensel